Berkin uyurken ben, siyaset tartıştım arkadaşlarımla.
Faiz lobisi midir, halk tepkisi midir, düştüğümüz denklemin x ve y’leriyle meşgul oldum.
Yüreğim ne kadar yansa, içim ne kadar kor halinde olsa da, günlük hayata kaptırdım kendimi.
Berkin uyurken ben, siyaset tartıştım arkadaşlarımla.
Faiz lobisi midir, halk tepkisi midir, düştüğümüz denklemin x ve y’leriyle meşgul oldum.
Yüreğim ne kadar yansa, içim ne kadar kor halinde olsa da, günlük hayata kaptırdım kendimi.
Gazete manşetleriyle konuştum, televizyon dilini tartışma dili yaptım kendime.
Ne zaman Berkin’den bir haber okusam, gözyaşları döktüm içime ama saatin alarmı çaldığında kalktım, traşımı oldum ve işime yollandım.
Ekmek alırken aklıma gelmedi Berkin ve sigaramı tüttürürken politik dersler verdim çevremdekilere.
Ben son 6 aydır aynı hayatı yaşadım, son 40 yıldır ne yaşıyorsam onu.
Bu ülkedeki hemen her insan gibi.
İşe gittim, acıktım, uyudum, alışveriş yaptım, tatil yaptım, taksit yaptım, borç kapattım, dizi izledim, facebookta saçmasapan şeyler paylaştım, içtim, eğlendim, sinemaya gittim, kitap okudum, arkadaşlarıma trip attım, küstüm, barıştım, şans oyunu oynadım, hayal kurdum, plan yaptım, dert dinledim, dertleştim…
Grip oldum ilaca sarıldım hemen, mevsim değişikliğine yordum.
Oysa iki mevsim geçti üstünden Berkin hala komada…
Ne zaman Berkin düşse aklıma, utandım…
Çaresizliğimden utandım.
Ailesinin acısını paylaşamamaktan utandım.
Ülkeme hakim olmuş kör ve sağır vicdanlardan utandım.
Hiç bir şey olmamış gibi yaşayıp gidiyor olmaktan, hiçbir şey olmamış gibi yaşayıp gidenlerden utandım.
Berkin uyurken, toplumsal vicdanımızı izledim ve ne kadar hazin bir noktaya geldiğimizi gördükçe insanlığımdan utandım.
Gazetelerin, televizyonların, internet sitelerinin ve onların ağzıyla konuşan insanların rakamlardan, mihraklardan, komplolardan, tuzaklardan bahsedip durmasından bıktım usandım.
Aynı toprakta yürüyüp aynı havayı soluyan insanların birbirlerinden bu kadar uzaklaşmış ve ‘karşı tarafa’ bu kadar hissizleşmiş olmalarına hayret ettim.
Fani partilerin fani insanlarının fani söylemlerine kendilerini kelepçelemelerine şaştım kaldım.
Utandıkça, usandıkça, hayret ettikçe ve şaşıp kaldıkça hissizleştim ben de.
Hissizleştikçe Berkin’e yakınlaştım, uyumak istedim ve onunla uyanmak istedim.
O uyanınca yeni bir güneş doğacağına inandım.
Berkin uyanırsa arınacağımı düşündüm tüm bu kirlilikten.
Ve her gün dua etmeye başladım.
Bugün daha çok dua ediyorum.
Uyan Berkin, bak bugün senin doğum günün…