Kemal hocam, maçtan sonra söylediğin gibi sen üzgünsün. Taraftarın üzgün. Yönetimin üzgün. Bizler üzgünüz. Haliyle futbolcularında üzgün. Haaa… İçimizde sevinenler yok mu? Vardır elbet. Ama her şehirde o İrlandalılardan bulunur. Biz sevine
Kemal hocam, maçtan sonra söylediğin gibi sen üzgünsün. Taraftarın üzgün. Yönetimin üzgün. Bizler üzgünüz. Haliyle futbolcularında üzgün.
Haaa… İçimizde sevinenler yok mu? Vardır elbet. Ama her şehirde o İrlandalılardan bulunur.
Biz sevinenleri bir kenara bırakıp, üzüntülerin üzerinden bir şeyler yazalım.
Hocam top yekun üzülüyoruz. Ama üzülmenin bir faydasını göremiyoruz. Sorarım sana şu Tavşanlı takımı 4 gol atacak ne oynadı? Kaç pas yaptı. Kaç sefer kalene geldi. Bırak kalene gelmeyi, sana bir pres mi yaptı? Sağdan soldan bindirme mi yaptı? Ne yaptı? Ben bu 4 golü bir türlü çözemedim. Geçen hafta da çözememiştim. Bu haftada…
Çözemedim derken, gördük kimin ne yaptığını ama, bir anlam veremedim. İki haftadır oldukça manidar goller yeniyor hocam. Bu işte bir sorun var hocam. Sıkıntılı bir durum var…
Türk futbolunun makus kaderi yan toplardan yenen goller denir de, bu takımın kaderi bu kadar makus olmaması lazım hocam. Bu kadar bireysel hatalar bana biraz tuhaf geliyor hocam. Bilmiyorum sana nasıl geliyor
Bu bireysel hatalar hem sahada, hem saha kenarında olunca insan bir başka üzülüyor be hocam…
En çok da neye üzünülüyor biliyor musun hocam, ‘ikinci yarı daha iştahlıydık, daha ataktık, daha kazanma arzusundaydık’ diyorsun ya, işte insan o ikinci yarıya üzülüyor be hocam… Madem senin takımın bu kadar iştahlı, bu kadar arzulu ve bu kadar atak oynayabiliyor, ilk yarıda niye bu sistemle oynamıyorsun be hocam. Ordu maçının ikinci yarısında, Maraş maçının tümünde, bu maçın ikinci yarısında yapman gerekeni yaptın, oyunun şekli ortada.
Senin ilk yarıda oynattığın sistemle bu oyuncular biz bu oyunda yokuz diyor hocam… Ama sen işlemeyen sisteminde ısrar ediyorsun, sonra da üzülüyorsun. Hocam, takımın doğrusu bu kadar orta da iken, başta kendini, sonra da herkesi neden bu kadar üzüyorsun.
Bir de hocam, yazının başında dedim ya, sen üzülüyorsun, tribünler üzülüyor, yönetim üzülüyor, bizler üzülüyoruz diye. Sonrasında da haliyle futbolcuların da üzülüyor dedim. Dedim de şuna da takıldım hocam. Senin maçından önce Manisa Belediyespor’un maçını izledim. Golsüz biten maçın sonunda Belediyesporlu futbolcuların bir üzüntüsü vardı ki, görmeliydin hocam. Belki seninkilerle mukayese etme şansın olurdu!