Elektriğe yüzde 25 zam geldi. Hani şu her ay sonu gelen, önce “bakalım ne kadar gelmiş” diye korkuyla açtığımız, sonra da “bu kadar kullanmadık biz!” diyerek isyan ettiğimiz faturaya… Artık açmanıza gerek yok. Çünkü ışığı açmaya zaten maaşınız yetmeyecek.

Ama bu sadece bir ampulün patlaması değil, resmen ülkenin şalterinin inmesidir. Karanlığa gömüldük, göz gözü görmüyor. Bakanlara kulak kabartıyorsun sağ olsun iktidarın ekonomik vizyonu (!) fener gibi parlıyor tabii el feneri değil, bildiğin kandil… o da yarı sönük.

*

2025 yılının ilk 4 ayında olanları hatırlayalım:

Doğalgaza zam.

Akaryakıta sürekli zam.

Ekmeğe, suya, çaya, simide, MTV, pasaport harçlarına, hatta zam haberleri vatandaşlar ile paylaşırken zam haberlerine bile zam geldi.

Şimdi de elektriğe zam. Hem de 2025 yılında olan ilk zam değil.

*

Tebrik Ediyorum! Hem ülkeyi bu duruma düşürenleri hem de ülkede bu zor şartlarda “Hayatta Kalma” mücadelesi veren herkesi. Artık yüksek voltajda fakiriz.

Hani bir zamanlar “Aydınlık Yarınlar”, “Enerjik Türkiye”, “Işıl Işıl Kalkınma” diyerek “Ampul” simgesi ile geldiler ya… Meğer o ampul, milletin başına patlayacakmış. Şimdi o ampul sönmüş, sigorta atmış, millet prizden çekilmiş. Geriye bir tek "karanlığa gömülen umutlar" kalmış.

Kendi elektriğini üret diyorlar, güneş paneli kur, rüzgâr türbini yap, hidroelektrik barajı inşa et! Sanki ev değil, enerji santrali işletiyoruz. Evde çamaşır makinesini açarken üç kere besmele çekiyor insanlar, "ya bu sefer de maaş biterse" korkusuyla. Çocuklar ödevleri mum ışığında yapıyor, "anne, baba bu nostalji mi?" diye soruyorlar. Hayır evladım, bu neo-ortaçağ.

İktidarın ekonomi yönetimi mi? Onlar hâlâ "dış güçler", "algı operasyonu", "faiz lobisi" diyerek günah keçisini başka yerde arıyor. Oysa vatandaş geceleri karanlıkta oturup içten içe aydınlanıyor: Gerçek karanlık, gözle görülmeyen değil; halkı görmeyen iktidardır.

*

Bu gidişle millet kombiyi açmayacak, fırını kullanmayacak, lambaları yakmayacak. Ama şunu bilin:

Bu halk bir gün o sandığı açacak.

Ve belki de o gün, yıllardır yanmayan adalet lambası bir anda parlayacak.

Hazır olun.

Çünkü karanlıkta bekleyen çok hesap var.

*

Son Not: “Zamcık” demişken, Levent Kırca’nın o unutulmaz “Zamcık” skecini bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Varsa da hemen bu yazıdan sonra açsın izlesin hem gülecek hem düşünecek. Biz de büyük ustayı bu vesileyle anmış olalım.
Rahmetle, sevgiyle, minnetle…