Manisaspor kongresi sona erdi.
Siyah-Beyazlı renklere gönül verenler ise
kapkara bir gün geçirdi.
Sanki Süper Lig’e yükselme maçında finalde 90+5’te ezeli rakibi Karşıyaka’dan gol yemiş gibi.
Abartmıyorum,
Eskişehir’de oynanan Play-Off finalinde yaşanan üzüntüden daha fazlasını yaşadılar.
Kara haber almışçasına üzülenleri gördükçe, hayal kırıklığına uğrayanları gördükçe, burası nasıl bir şehir? Burası nasıl bir ülke? diye sormaktan kendimi alamıyorum.
Ortada bir spor kongresi var ama sporun dışında her şey var.
Siyasetin babası var.
Lanet olası şu siyaset, bütün iliklerimize kadar işlemiş durumda.
Suya sabuna dokunan yazılar yazmak benim karakterimdir.
Yazmazsam olmaz, kalemime ihanet etmiş olurum.
Şimdi yazacaklarımdan ötürü yüz yüze baktığımız insanlardan bazıları bozulacak ama söz konusu Manisaspor ise gerisi teferruattır benim için.
Bu köşede siyasi parti ismi vermemeye özen gösteriyordum ama artık yeter!
Açık açık parti ismi vererek yazacağım ki herkes neyin ne olduğunu bilsin.
Bir spor kulübü kongresinde insanlar siyaset yapmaktan gocunmuyorsa benim de burada siyaset yazmam çok normaldir.
Allah aşkına düşünün;
Bir tarafta TFF gelirleri hariç kafada 15 milyon TL ile bütçe ile gelip şehri Manisaspor’la bütünleştirmenin sözünü veren, Manisaspor camiasının desteklediği bir liste.
Diğer yanda kulübü borç batağına sürükleyen, siyasetin oyuncağı haline getiren, umudunu tamamen TFF’den gelecek paraya bağlayan bir liste.
Kazanan, eş dost akrabaları partilileri kulübe üye yapan, Manisaspor üzerinden siyaset yapan liste oldu.
Kaybeden Manisaspor camiasının desteklediği liste oldu.
Manisaspor kongresinde;
AK Parti’deki korkunç bir biat kültürünü gözlemledim.
Söz konusu parti davası ise Manisaspor’un menfaatlerinin nasıl devre dışı bırakıldığını maalesef gözlemledim.
Kongrede AK Parti İl Başkanı Zülfikar Gürcan’ı takip etmekten inanın, yoruldum. Telefon üstüne telefon görüşmeleri yapıyor, üyeleri kontrol ediyor, gelmeyenleri aldırıyor, kimin gelip gelmediğini inceliyor, divana girip çıkıyor, sandık başına giden üyelerin gözünün içine bakıyordu.
Manisaspor’u AK Parti’nin arka bahçesi yapan Gürcan, sadece Büyükşehir Belediyesi’ne değil Manisaspor’a da karşı olmuştu.
12-13 yıldır Manisaspor’u yakından takip ediyorum, kongrede Manisaspor’la uzaktan yakından alakası olmayan insanlar vardı. Tanımadığım insanların analizini yapınca, yüksek katılımı görünce kongrede sadece Manisaspor’un kaybedeceğini hissettim.
Tüm delegelerin yüzde 90’ına hakim olan bir iktidar listesi, buna rağmen rakiplerinin 1 haftalık çalışmasıyla 15 oy farkla zar zor seçimi kazanabildi. Aktan bu kadar kısa sürede çok yüksek oy aldı diyebilirim.
Hatırlayacağınız gibi olaylı kongreden hemen önce 506 üye olduğunu ilan eden Mergen,  birkaç gecede üye sayısını 626’ya çıkarmıştı.
Bu rakamın artmasında AK Parti İl Yönetimi’nin büyük katkısının olduğunu öğrendim.
Demek oluyor ki parti yönetiminden 30-35 üyenin olaya dahil olmasıyla seçimin sonucu belirlendi.
Küçük fark da böylelikle kapanmış oldu.
Haa bir de hatırı sayılı insanların, şehrin önde gelenlerinin de siyasi korkudan ötürü gelmemesi sonucu belirledi.
Eee bir de her devrin adamı olan, herkese mavi boncuk dağıtan sözde ileri gelenlerin payını da es geçmemek gerekir.
Şimdi soruyorum;
Ramazan mübarek günde elinizi vicdanınıza koyun,
506’dan 626’ya çıkarılan o üyeler, kulübe aidatları vererek mi üye oldu yoksa para vermeden bir telefonla mı?
Tarihli banka dekontlarıyla açıklar mısınız?
“Aaaa! Cengiz Ergün AK Parti’ye çatı aday yaptırdı” diyerek tıpkı cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi ‘çatı yıkılacak’ taktiğiyle içerden siyasi motivasyon sağlamanın kime faydası oldu?
Kulübün borcunu neden şeffaf bir şekilde paylaşmadınız?
Bilançoyu 10 saniye ile geçiştirip üstünü neden kapattınız?
PTT 1. Lig’e çıkınca kulübün sırtına 10 milyon TL’lik borç yükleyenler, şimdi ‘Süper Lig’ diyor. Sanırım bir borç yükü daha geliyor.
İki sene ortaya proje koyamayanlar, personel maaşlarını dahi ödeyemeyenler, kaçak elektrik kullananlar, şehirle bütünleşemeyenler, Süper Lig gelse dahi Manisaspor’a gönül verenleri gerçek anlamda sevindiremezler.
Biz “kalıcı projeler” diyoruz.
“Maddi yeterlilik” diyoruz.
Onlar, günü birlik hareket etmeye,
kumar oynamaya devam ediyor.
Süper Lig gelmezse borç iki katına çıkmaya aday.
Bu takım bir üst lige çıksa da çıkmasa da düşse de
Milyonlarca lira borçlanacak, buna eminim.
Çünkü bu yönetimin maddi gücü yok.
Bu seçimde,
Manisaspor’u gram umursamayanlar kazandı.
Siyasi inat kazandı.
Siyasi rant kazandı.
Biat kültürü galip geldi.
Akraba, eş, dost ve güncüler kazandı.
Manisaspor için değil de akraba eş dost ve siyasi menfaat uğruna oy atanları, zafer gösterisi yapanları bu kulübün tarihi hiçbir zaman affetmeyecek.
Attığınız her oy, bu kulübün önünün açılmasına duvar ördü, bu kulüp borçlandıkça, sizler hatırlanacaksınız bunu unutmayın.
Tüm baskılara rağmen kongrede gereğini yapan, gerçek Manisasporlu olan bazı AK Partili delegeleri tenzih ederek, Manisaspor’un sorunlarını bilip bilmeden, kulüp personelinin 6 ay maaşsız kaldığını bilmeden, iki sezon yaşanan skandalları bile bile oy verenleri ve Manisaspor’un adamı değil de birilerinin adamı olarak davranarak, yarım asırlık kulübü siyasete bulaştıranları, bu Ramazan mübarek günde Allah’a havale ediyorum!