Yasin Can
AKSARAY (İHA) - "Milletin azmi" anlamına gelen Azmi Milli ismiyle genç Türkiye Cumhuriyeti bundan 100 yıl önce 1924 tarihinde tanıştı. Orta Anadolu'da bozkırın ortasında Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatıyla kurulan Azmi Milli Un Fabrikası, genç Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk fabrikaları arasında yer alıyor. Azmi Milli Un Fabrikası tarih serüveninde 1997 yılına kadar üretimine devam ederken sonraki yıllarda tarihe ışık tutan bir müze olarak görevini ifa etmeyi sürdürüyor. Aradan geçen 100 yıla rağmen un fabrikası tam teşekküllü olarak tüm teçhizatıyla halen un üretebilecek şekilde çalışırken, onunla birlikte kurulan hidroelektrik santrali de faal durumda.
Fabrikanın yüz yıllık tarihine ışık tutarak bilgiler veren Azmi Milli Sanayi ve Bilim Müzesi Müdürü ve tarihçi yazar Mustafa Fırat Gül, “Aksaray Azmi Milli Türk Anonim Şirketinin tarihi un fabrikası Aksaray'ın merkezinde adeta Türk Alman dostluğunu ithaf yapar gibi ve Türk milletinin, Aksaraylıların Milli Mücadele'de, İstiklal Harbi'ndeki azmin sembolü gibi karşılar. Bu şehrin, bu eserin tarihçesine baktığımızda hem Aksaraylıları hem de Türk Milleti'ni gururlandıran bir hikayesi vardır. Bugün tam 100 yaşındaki Azmi Milli Ağustos 1924 tarihinde kurulmuştu. Gazi Mustafa Kemal Paşa daha Cumhuriyet ilan edilmeden önce İzmir'de bir iktisat kongresi tertip etmişti ve iktisadi zaferin siyasi zafer kadar önemli olduğunu, ekonomim özgürlük olmadığında diğer özgürlüğün yarım kalacağını, üretimin önemli olduğunun altını çizmişti. Aksaraylılar bu mesajı doğru algıladı ve 73 Aksaraylı dönemin milletvekili, mebus Kara Vehbi'nin önderliğinde bir araya geldi. Adeta imece usulüyle toplam 250 bin lira para toplandı. Bu parayla bir şirket kurdular. Ardından isminin ne olacağı konusunda istişare ederken 1919-1920 arasında dönemin mutasarrıfı Abdullah Sabri Bey önderliğindeki Azmi Milli Cemiyeti'nin ismini aynısını bu şirkete vermeyi kararlaştırdılar. 1924 yılında bu nizamla bakanlar kurulu tarafından onaylandı ve Aksaraylılar hem fabrikayı hem de şehre elektrik sağlayacak hidroelektrik santrali inşaatına başladılar. Bilindiği gibi Osmanlı'nın son dönemlerinde pek çok savaş oldu, halk yoksuldu, yoksundu. Cumhuriyetin ilk yıllarında da teknik ve teknolojik gelişmelerden maalesef uzak olduğu için fabrikanın ve hidroelektrik santralinin inşaatı için maalesef yerli ve milli her hangi bir şirket, kuruluş olmadığı için özellikle Avrupa ülkeleriyle yazışmalar yapıldı. En sonunda Almanlar ile bu hususta anlaşıldı ve 1924 yılında hem içinde bulunduğumuz un fabrikasının hem de yaklaşık 10 kilometre uzaklıktaki su kaynağının, yani hidroelektrik santralinin inşaatı başladı” dedi.

Aksaraylılar elektrikle 1926'da tanıştı
Aksaraylıların elektrikle 1926 yılında tanıştığına değinen Azmi Milli Sanayi ve Bilim Müzesi Müdürü ve tarihçi yazar Mustafa Fırat Gül, “1926'ya gelindiğinde Aksaray elektrik nimeti ile tanıştı. Ki o günlerde ülkemizin neredeyse tamamı gaz lambası, mum ile aydınlanmaya çalışıyordu. Bir şehrin sokaklarının gecesinin de gündüz gibi parlaması Aksaraylıların gururunu okşadı, çok hoşlarına gitti ve elektrik abonesi olmak için sıraya girdiler. Açıldığı günden 1997 yılına kadar burası çok kaliteli unlarını üreterek Türkiye'nin her yerine gönderdi. Fakat 1997 yılında diğer fabrikalarla rekabet edemediği için, eskidiği ve üretiminin yetersiz kaldığı için maalesef kapanmak zorunda kaldı. Fakat burası açıldığı günden beri günümüze orijinalliğini yitirmeden geldiği için yaşayan bir endüstri mirasıdır. Bugün un üretecek kadar sağlamdır. Hemen arkamda gördüğünüz makineler, alt ve üst katlardaki makineler, yani 4 katın tamamı çalışacak kadar sağlamdır. Azmi Milli Türk Anonim Şirketi tarihi un fabrikasının belki de en önemli özelliği Cumhuriyet Türkiye'sinin hidroelektrik santrali ile çalışan ilk un fabrikası olmasıdır” şeklinde konuştu.
Aksaray Belediyesi tarafından Azmi Milli Sanayi ve Bilim Müzesine çevrilen ve tarihe ışık tutan un fabrikası, haftanın 7 günü ücretsiz olarak ziyarete açık. Zinciriye Mahallesi, Zinciriye Sokak'ta bulunan fabrikanın arşiv kısmında 1924 yılından beri çalışan işçilerin kayıtları bulunurken, 4 kattan oluşan fabrikanın içerisinde o dönemin sistemine ait buğday yıkama, buğday öğütme, buğday temizleme, mekanik değirmenler, torbalama ve dikim makinesi bulunuyor.

Arınç’ın hedefindeki Önder İnce, Murat Yalçın’ın sorularını yanıtladı Arınç’ın hedefindeki Önder İnce, Murat Yalçın’ın sorularını yanıtladı

Editör: Murat Yalçın