Ak Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Finans Merkezi açılış töreninde açıklamalarda bulundu.
Burada yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ekonomik alanda herhangi bir sorun yaşamadığını iddia eden Erdoğan, "Ekonomide sıkıntı varmış, yok, biz gayet iyi yolumuza devam ediyoruz" diye konuştu.
14 Mayıs seçimlerine işaret eden Erdoğan, seçmenin 27 gün sonra çok kritik bir karar vereceğini söyledi. Muhalefetin Türkiye’yi yönetebilecek, ülkeyi hayallerine ulaştırabilecek hiçbir vizyona sahip olmadığını savunan Erdoğan, "Sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum" dedi.
Konuşmasının devamında muhalefeti eleştiren Erdoğan, CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu'nu ekonomiye yönelik vaatleri üzerinden hedef aldı.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün sizlerle ülkemiz ekonomisi ve finans sektörümüz açısından stratejik önemde bir açılış sebebiyle bir aradayız.
6 Şubat depremlerinin gölgesinde idrak ettiğimiz Ramazan ayını her bakımdan dolu dolu değerlendirmenin gayreti içerisindeyiz. Hem yaraları sarmanın hem de müjdeli haberler verme hedefiyle hareket ediyoruz. Depremzede kardeşlerimize yardımları ihmal etmeden kalkınma yolundaki adımlarımızı da sürdürüyoruz.
New York, Londra gibi asırlık merkezlerin yanı sıra Dubai gibi sonradan dahil olan merkezler de bulunuyor. Belirgin şekilde batıdan doğuya doğru kayan bir finans merkezi var. Bu da İstanbul’un önünde yeni fırsatlar açıyor.
Asya ve Avrupa arasında artan ticari rekabet ile ülkemizin jeopolitik konumu İstanbul'un önünde yeni fırsat pencereleri açıyoruz. Büyütme üzerine kurulu Türkiye Ekonomi Modeli'yle hedeflerimizi bir adım daha yukarı taşıdık. Doğu ve Batı arasında coğrafi ve ticari köprü görevi üstlenen İstanbul'un aynı bağı kurma potansiyeline sahip olduğunu düşünüyoruz.
İktidara geldikten sonra bu müjdeyi vermiştik. İstanbul'u dünyanın sayılı finans merkezlerinden biri haline getireceğiz ve getirdik. Şimdi de bu işin fiziki şartlarını oluşturduk. Kimlerle mücadele etmedik ki...Merkez Bankası'nı İstanbul'a taşıyacağız dedik, önümüze çıktılar. Ne yapmadılar ki, Vakıfbank için aynı şeyi söylediler. Bunların kadim medeniyetimizin haberleri yok. Türkiye'de finansın tarihinde neler olduğunu bunlar bilmiyor. Tarihte İstanbul nasıl bu ülkenin finans merkeziyle işte yeniden finans merkezi olma görevini üstleniyor.
Küresel finansın ağırlık merkezi giderek daha belirgin şekilde batıdan doğuya kayıyor.
"SANDIĞIN RENGİNDEN EN UFAK BİR ŞÜPHE DUYMUYORUM"
Ülkemiz 14 Mayıs'ta yapılacak seçim sürecinin içinde. 27 gün sonra çok kritik bir karar vereceğiz. Sadece siyasi partiler ve ittifaklar arasında değil aynı zamanda iki farklı anlayış arasında da mühim bir tercih yapacağız.
Sandığın renginden en ufak bir şüphe duymuyorum. Seçimler, siyasi partilerin ve ittifakların kantara çıktığı günlerdir. Millet bu dönemde vaatleri ölçüp tartar, herkesin çapı ve kapasitesi hakkında görüş sahibi olur ve gelecek 5 sene kimin zihniyeti ile yönetilmek istediğini seçer. Muhalefetin Türkiye’yi yönetebilecek, ülkemizi hayallerine ulaştırabilecek hiçbir vizyona sahip olmadığını ortaya koymuştur. Bu zihniyet 2001 öncesinde de neden Türkiye’nin geri kaldığını ortaya koymuştur.
"300 MİLYAR DOLAR İNGİLTERE'DEN GETİRECEKMİŞ"
300 milyar dolar, İngiltere’den getirecekmiş. Demek ki tefecilerle görüştü belli sözler aldı. Şimdi burada finans sektörünün önde gelenleri var. Böyle bir şey mümkün mü? Böyle bir yalan dünyanın hiçbir liderinde görmedim. Ama bu zavallı hayatında bir SSK var ki bunu da bu batırdı. Şimdi Şehir Hastanelerimizde biz dünyaya meydan okuyoruz. Fakat Bay Bay Kemal, yap işlet devret nedir bunu öğrenelim diyor. Ben mi öğreteceğim, kitapları karıştır öğren.
Ülkeye geride milyarlarca dolar borç takarak nasıl ortadan kaybolduklarını bu millet unutmaz.
2013’e kadar biz ödemelerimizi yaptık. 2013’ten sonra bizim IMF ile ilişkimiz kalmadı. Bize tavsiyede bulundular IMF’den destek almadan bu işi kurtaramayacaksınız diye.
Neden? Ekonomi kötüymüş, biz gayet iyi yürüttük. Merkez Bankası'nın döviz rezervi devamlı artış gösterdi. Şu anda da ihtiyacımız yok. Bu millet IMF’den alınan borçlarla memur ve emekli maaşlarının ödendiğini unutmaz. Bu millet 1990’lardaki popülist eylemlerin nasıl Türkiye’yi ekonomik bir çöküşe sürüklediğini unutmaz.
Şimdi şu malum 7’li masanın etrafında olanlar var ya… İsmini vermeyeceğim. Davos’tayız. Bir ara çıktık, IMF Başkanı ile görüşüyoruz.
Kendisine dedim ki; ikide bir adamları gönderiyorsunuz ve bunlar Türkiye’yi idare etmek adına konuşuyorlar. Taksitlerinizi alıyor musunuz? Alıyorsunuz. Türkiye’yi idare edemezsiniz, Türkiye’yi idare etmek benim görevimdir. 2013’e kadar biz ödemelerimizi yaptık ve 2023’ten sonra IMF ile ilişkimiz kalmadı.
Şu anda CHP’nin sözcüsü zat ve bir de ortağı olan bir ara hazinin başında olan zat kapalı kapıların ardında otellerde oturup IMF adına pazarlık yaptılar. IMF’ten destek almadan bu işi yürütemeyeceksiniz diye. Ekonomide sıkıntı varmış, yok, biz gayet iyi yolumuza devam ediyoruz."