286- Bir gemide miço olarak çalışırken 18 yaşında Osmanlı Devleti’ne sığınan Karl Detroit, Sadrazam Âli Paşa’nın himayesine girerek müslüman oldu, Osmanlı ordusuna katıldı. Basamakları hızla tırmandı. Kısa süre sonra o artık Karl değil Mareşal Mehmet Ali Paşa’ydı. Mehmet Ali Paşa’nın beş kızı oldu. Kızlarından dördünün soyundan gelenler yirminci yüzyıl Türkiye’sinde farklı alanlarda iz bıraktılar.

287- Mehmet Ali Paşa’nın kızlarından Zahide, Ali Fuat Paşa’nın annesi; Seher, Mehmet Ali Aybar’ın anneannesi; Leyla, Nazım Hikmet’in anneannesi ve Saniye de Sabahattin Ali’nin babaannesiydi. Yani Sabahattin Ali ile Nazım Hikmet kardeş torunlarıydılar. Şair Oktay Rifat da Nazım Hikmet’in teyzesinin oğluydu.

288- “Dünyada bana ‘Ne istiyorsun’ diye sorsalar hiç düşünmeden vereceğim cevap şudur: ‘Anlaşılmak istiyorum.’”- Sabahattin Ali

289- Sabahattin Ali bir öğretmendi. Türk edebiyatındaki birçok yazarımız gibi onun da mesleği öğretmenlikti. Yusuf Atılgan da öğretmendi, hocası usta yazar Ahmet Hamdi Tanpınar da..

290- Sherlock Holmes’ün yaratıcısı Arthur Conan Doyle doktordu. Tıpkı ondan bir yıl sonra doğan Çehov gibi. Kafka’nın mesleği sigortacılıktı. Oğuz Atay, kendisinin “ruh ikizi” olduğunu düşündüğü Dostoyevski gibi mühendisti. Benim çok sevdiğim günümüz yazarlarından Murat Gülsoy da mühendis.

291- Nazım Hikmet, 1920’li yılların sonunda karpuzculuk yapıyordu. Rusya’ya gidip geldikten sonra sadece fikren değil, ‘şeklen’ de komünist olmak gerektiğini düşündüğü için hem görünüşünü hepten değiştirmiş (köylü kasketi, ütüsüz pantolonlar vs.), hem de Kadıköy’de karpuz kavun satmaya başlamıştı.

292- Ahmet Rasim hayatını yazarlıktan kazanmadan önce kamu kurumunda kâtiplik yapıyordu. Ahmet Rasim (1865-1932) hem Türk edebiyatının hem Türk gazeteciliğinin çok önemli isimlerinden biri. Onun Muharrir Bu Ya adlı eserini lise yıllarımda okumuş, yazmaya telkin eden makalelerinden çok etkilenmiştim.

293- Ahmet Rasim’in pek çok şarkı sözü yazdığını da biliyordum ama Bu Akşam Gün Batarken Gel adlı şarkının güftesinin ona ait olduğunu ve yazılış hikâyesini Edebiyatın Kadıköyü kitabını okuyunca öğrendim (Taner Ay, Ötüken Y.). Ahmet Rasim içkiye düşkün bir akşamcıymış. Eşi de onu evden uğurlarken her gün, “Sakın geç kalma erken gel” dermiş. O da bir gün oturup o meşhur şarkının sözlerini yazmış.

294- Kendimi bildim bileli biyografilere meraklıyım. Kimseye Etmem Şikayet adlı şahane şarkının söz ve bestecisi İhsan Raif Hanım’ın hayatını anlatan kitabı ilgiyle okumuştum. Kitapta İhsan Raif Hanım’ın yaşam öyküsü anlatılırken şarkının yazılış hikayesine de yer veriliyor. Küçük yaşata evlendirilip İstanbul’dan İzmir’e gönderilen ve orada ilk çocuğunun doğduğu sıralarda Kimseye Etmem Şikayet’i yazıp besteleyen İhsan Raif Hanım’ın yaşamı oldukça buruk ve etkileyici.

295- Kitap önerisi:

Kimseye Etmem Şikayet- İhsan Raif Hanım’ın Hayatı, Mehmet Öklü. Doğan Kitap

Usta ve Margarita, Mihail Bulgakov, T.İş B. Kültür Y.

296- Şair burada ne anlatmak istiyor? (6)

Sana gitme demeyeceğim,

Ama gitme, Lavinia.

Adını gizleyeceğim

Sen de bilme Lavinia.

Özdemir Asaf’ın adını gizlediği platonik aşkı Lavinia’nın kim olduğunu edebiyat dünyasından birçok kişi biliyordu elbette. Haluk Oral’ın Şiir Hikâyeleri kitabı sayesinde Lavinia’nın hem kimliğini, hem yaşamını öğrenmiştim (1. Basım 2008, İş Kültür Y.). ( O da Lavinia’nın gerçek adını Mücap Ofluoğlu’nun Bir Avuç Alkış kitabından öğrendiğini aktarıyor.) Haluk Oral’ın hem bu kitabının hem de Bir Roman Kahramanı Orhan Veli kitabının üzerine titrerim başlarına bir şey gelmesin diye.

Özdemir Asaf’ın Lavinia diye seslendiği kadın Mevhibe Beyat (1925-2007). Tek lakabı da Lavinia değil. Akrabası Oktay Akbal’ın hikâyelerinde Hisya olarak yer alıyor. Güzel Sanatlar Akademisi’nde okurken arkadaşları ona Gilda diye sesleniyor. Adalet Cimcoz da Marilyn Monroe’ya benzettiği için Marlin diye çağırıyor Mevhibe’yi.

Mevhibe Beyat’ın ilk eşi yazar İlhan Selçuk. Evliliklerinden yıllar sonra İlhan Selçuk bir sevgililer gününde Cumhuriyet’teki köşesinde Lavinia başlığıyla bir yazı yazarak onu anlatıyor. Ama ne gerçek adını veriyor ne de kendisiyle olan bağını belirtiyor.

Mevhibe Beyat ikinci evliliğini oyuncu Öztürk Serengil ile, üçüncü ve son evliliğini fotoğraf sanatçısı Muhlis Hasa ile yapıyor.

297- Biket İlhan, 20 yıl evli kaldığı Attilâ İlhan için şöyle diyor:

“Sabah belli saatte kalkar, belli saatte yazısını yazardı. Yürüyüşe çıkar, buluşmalarını her zamanki pastanelerinde ya da kafelerinde yapardı. Yemek zamanı mutlaka eve gelirdi. Saat tam birde, beyaz örtülerle hazırlanmış masada öğle yemeği yenirdi. Akşamüzeri beş çayı mutlaka içilir, çayının yanında limonu bulunurdu. Akşam yemeği de aynı saatte yenirdi. Bu asla değişmedi.”

298- Bir dönem evli kaldığı Cemal Süreya için Zuhal Tekkanat:

“Tanık olduğum kadarıyla şiir notları, rakam yazmaları, uykusu hep yarımdı. Sayfaların üzerini yazar, çizer, uyurken kalkıp notlar alırdı. Sürekli ayaktaydı. Şiirle böyle bir ilişkisi vardı.”

299- Mefharet Cansever, Edip Cansever için:

“Edip şiirlerini genellikle sabah ile öğle arası bir saatte yazar, kahve molası verdiğinde de ilk bana okurdu. Elyazısından çok, direkt olarak daktilo ile yazardı.”

300- Tahsin Saraç kurşun kalemle yazıyor şiirlerini.

301- Münire Aksal, Sabahattin Kudret Aksal için:

“Ben onun masa başında oturarak çalıştığını görmedim.”

302- Son beş maddede yazdıklarım çok kıymetli bulduğum bir kitaptan: Gezindim Boş Odalarda- Şair Eşleriyle Söyleşiler. Sevim Dabağ, T. İş B. Kültür Yayınları.

303- Cemal Süreya: “Ben iyi bir şairim. Ancak ne zaman büyük şair olurum? O da öldüğüm zaman.”

304- Orhan Veli: “Ölünce kirlerimizden temizlenir / Ölünce biz de iyi adam oluruz.”

305- Sevdiğim kelimeler: biteviye / palas pandıras

306- Hulki Aktunç’un Büyük Argo Sözlüğü’nden: (YKY)

*demir almak: Gitmek, savuşmak. “Çok çirkinsin İstanbul / Senden demir almalı”  (Ferhan Şensoy, Gündeste)

307- Sevdiğim roman başlangıçları: (11)

“Birden kaldırımlardan taşan kalabalıkta onun da olabileceği aklıma geldi. İçimdeki sıkıntı eridi.”- Aylak Adam, Yusuf Atılgan.

engin.topuz45@gmail.com