"Suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından hakkında açılan dava kapsamında tutuklu bulunan Dilan Polat'ın tahliyesine karar verildi.
Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi, aralarında Dilan Polat ile eşi Engin Polat'ın da olduğu 5'i tutuklu sanık hakkında 9 Ağustos'ta yaptığı aylık tutukluk incelemesinde tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Bunun üzerine Dilan Polat'ın avukatı Sevinç Horoz, Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesine tutukluluğa itiraz dilekçesi sundu.
Talebi değerlendiren mahkeme, sanık Polat'ın üzerine atılı suçların vasıf ve mahiyeti, atılı suçlar için kanunda öngörülen hapis cezasının alt ve üst sınırları, dosya kapsamındaki mevcut deliller ve alınan ifadelerle MASAK tarafından hazırlanan rapor içeriği karşısında, atılı suçların vasfının sanık lehine değişmesi ihtimali bulunduğunu belirtti.
Tutukluluktan elde edilecek faydanın bu aşamada adli kontrol hükümleri ile de sağlanabilecek olmasını dikkate alan mahkeme, Polat'ın tahliyesini kararlaştırdı.
YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI VERİLDİ
Mahkeme, Polat hakkında "yurt dışına çıkış yasağı" şeklinde adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verdi.
BUGÜN CEZAEVİNDEN ÇIKMASI BEKLENİYOR
Mahkemenin kararı Polat'ın tutuklu bulunduğu Marmara Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'na gönderildi.
Polat'ın, işlemlerin ardından bugün cezaevinden tahliye edilmesi bekleniyor.
NE OLMUŞTU?
İstanbul merkezli 6 ilde 1 Kasım 2023 ve devamında düzenlenen operasyonlarda, Dilan Polat ve eşi Engin Polat'ın da aralarında bulunduğu 24 şüpheli gözaltına alınmıştı.
Soruşturma kapsamında Dilan Polat, Engin Polat ve Sinem Sıla Doğu'nun da aralarında bulunduğu şüphelilerden 16'sı tutuklanmış, hakimlik, 27 şirkete kayyum atanmasına hükmetmişti.
Sulh Ceza Hakimliği, 14 Haziran'daki aylık tutukluluk incelemesinde, Dilan Polat'ın kardeşleri Can ve Sinem Sıla Doğu ile Can Polat, Gökay Bekar, Halit Polat, Harun Abak, Metin Yılmaz, Mustafa Özalp, Nilgün Yılmaz, Uğurcan Ayyıldız ve Zekai Tepe'nin adli kontrol hükümleri uygulanıp tahliye edilmesine hükmetmiş, diğer 5 şüphelinin tutukluluk halinin devamını kararlaştırmıştı.
HAPİS CEZASI İSTENİYOR
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, yasa dışı yollardan edinilen paraların "soğuk cüzdan yöntemi"yle sisteme sokulmadan transfer edilerek aklamaya tabi tutulduğu, örgütün söz konusu faaliyetler sırasında kısa sürede ulaştıkları şöhret ve tanınırlık sayesinde bir kısım gerçek ticari faaliyetlerde de bulunduğu, bu sayede aklama suçlarının en belirgin yönü olan takip ve kontrolün zorlaştırılmasını sağlamaya çalıştıkları değerlendirmesi yapılıyor.
Delillerle sabit olan yasa dışı bahisten gelen paranın perdelenmeye çalışıldığı, zenginleşmenin gerçek bir ticaretten kaynaklandığı imajının oluşturulması için birden çok şirketin kurulduğu anlatılan iddianamede, bu şirketlerin faaliyetleri sırasında gerçekte olmayan iş ve işlemlere ilişkin sahte faturaların düzenlenip kullanıldığı ve kanunen tutulması gereken defterler dışında harici gizli kayıtların tutulduğu belirtiliyor.
İddianamede, soruşturma kapsamına alınan 31 şirketin ve bu şirketlerin sahip olduğu taşınmaz, araç ve benzeri tüm mal varlığının müsadere edilip mülkiyetin kamuya geçirilmesi de talep ediliyor.
Dilan ve Engin Polat'ın "suç işlemek amacıyla örgüt kurma, yönetme", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" ve "Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun'a muhalefet" suçlarından toplam 20'şer yıldan 40'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenen iddianamede, diğer şüphelilerin de farklı suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları öngörülüyor.
Başsavcılık tarafından onaylanan iddianame, gönderildiği Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince, yargılamayı yapma konusunda yetkili mahkemenin ağır ceza mahkemesi olduğu belirtilerek iade edilmişti.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının "görevli mahkemenin temel cezaya göre belirlenebilir olduğu, artırım maddesinin mahkemenin görevini belirlemede esas olmadığı" vurgulanarak yapılan itiraz Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilmişti. Mahkeme, davanın ilk duruşmasının 4 Eylül'de yapılmasına karar vermişti.