Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Erzincan İliç'te maden sahasında meydana gelen heyelanda 9 kişinin toprak altında kalmasına neden olan olayla ilgili olarak Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığımızın koordinasyonunda İliç Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında; sorumlu oldukları değerlendirilen aralarında ilgili şirketin Kanada uyruklu yöneticisinin de bulunduğu 6 şüpheli hakkında tutuklama kararı, 2 şüpheli hakkında adli kontrol kararı verilmiştir.

"SORUŞTURMA SÜRDÜRÜLMEKTEDİR"

Jeoloji, İş Sağlığı, Maden, İnşaat, Ziraat, Çevre, Harita ve Kimya alanında uzman 8 kişiden oluşan bilirkişi heyetinin incelemeleri devam etmekte olup, soruşturma tüm yönleri ile sürdürülmektedir. Kayıp işçilerimizi arama-kurtarma çalışmaları ilgili kuruluşlarımızca devam etmektedir. Dileğimiz işçilerimize bir an önce ulaşılmasıdır" dedi.

Erzincan'ın İliç ilçesindeki maden ocağında meydana gelen heyelanda toprak altında kalan 9 işçiden 3’ünün, "manganez ocağı"nda olduğu ihtimali üzerinde duruluyor.

İlçeye bağlı Çöpler köyündeki maden ocağı sahasında 13 Şubatta meydana gelen toprak kaymasında kaybolan 9 işçiyi arama çalışmaları, devam ediyor. Ekiplerin izlediği güvenlik kamerası görüntüleri sonucu çalışma yapılan bazı noktalarda metal yoğunluğu tespit edildi.

Maden sahasında toprak kaymasının ilk yaşandığı yığın liç alanının arka kısmındaki "manganez ocağı" bölümü de çalışmalarda metal yoğunluğu belirlenen noktaların arasında bulunuyor.

Olay anında bu bölgedeki yol üzerinde hareket halinde olan iki aracın, toprak kaymasının etkisiyle yığın liç alanının arka bölümünde yer alan "manganez ocağı"na düştüğü değerlendiriliyor.

Derin bir oyuk halinde ve toprak kaymasını önlemek için "şev" yapılan bu ocakta araçlara ait bazı parçalar da bulundu.

İzlenen güvenlik kamerası görüntüleri ve bulgulardan yola çıkan ekipler, kayıp 3 işçi ile 2 aracın bu noktada olduğu ihtimali üzerinde duruyor.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, bugün yaptığı açıklamada, "9 kardeşimizi arıyoruz. Bu arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin, işçilerimizin 3'ünün bir lokasyonda, 6sının diğer bir lokasyonda olduğunu tespit ettik." ifadelerini kullanmıştı.

1'İ KANADALI 6 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Olayla ilgili gözaltına alınarak adliyeye sevk edilen 8 şüpheliden 6'sı tutuklandı.

Tutuklananlardan birinin Kanada uyruklu yönetici olduğu öğrenilirken, 2 şüpheli ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

BAKAN BAYRAKTAR'DAN AÇIKLAMA

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, yaptığı açıklamada, "9 kardeşimizi arıyoruz. Bu arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin, işçilerimizin 3'ünün bir lokasyonda, 6'sının diğer bir lokasyonda olduğunu tespit ettik." ifadelerini kullandı.

BİLİRKİŞİ HEYETİ ÖN RAPORUNU TAMAMLADI

Aralarında A ve C sınıfı iş güvenliği uzmanı, çevre, jeoloji, inşaat ve ziraat mühendislerinin bulunduğu heyetin hazırladığı 27 sayfalık ön raporda, olayın iş kazası olarak nitelendirildiği, asıl işveren şirketin 4 farklı alt işveren firmayla çalıştığının tespit edildiği bilgisine yer verildi.

5 KİŞİ ASLİ KUSURLU BULUNDU

Raporda, aralarında operasyon direktörü vekili, proses oksit müdürü, oksit operasyon başmühendisi, oksit operasyon mühendisi, borulama şefinin yer aldığı 5 kişi asli kusurlu bulundu. Asıl işveren şirketin genel müdür yardımcısı ile alt işveren şirketlerde çalışan vardiya mühendisi, saha formeni, mühendis, formen, 4 şirket müdürünün yanı sıra 2 saha şefi de tali kusurlu olarak tespit edildi.

Asıl işveren şirketin genel müdür yardımcısının alt işveren şirketleri yeterince denetime ve gözetime tabi tutmadığı tespitine yer verilen raporda, bu yöneticinin tali kusurlu olduğu belirtildi.

Raporda, operasyon direktörü vekilinin ehil yetkili biri olarak şantiyede ortaya çıkması muhtemel tehlikeli durumların belirlenerek risklere dönüşmesine yol açan faktörleri analiz ettirmediği, çalışanlarını risklerden korumak için gerekli tedbirleri aldırmadığı, iş yerinde çalışanların sağlıklarının olumsuz yönde etkilenmemesi hususunda gerekli gözetim ve denetim mekanizması kurdurmadığı, kurdurduysa da bunu uygulatmadığı, yetkili biri olarak sabah yığın liçinde oluşan çatlakların şantiyede olumsuzluklara yol açabileceği konusunda tedbirsiz davranış sergilediğinin tespit edildiği belirtilerek, meydana gelen kazada asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı kaydedildi.

Proses oksit müdürünün yığın liçinde meydana gelen açıklık ve çatlaklıkların kısa zamanda olmaması hususu değerlendirildiğinde, iş yerinde yetkili biri olarak yığın liçinde gün içinde tespit edilen çatlakların artmasıyla büyük risk oluşturacağını bilmesine rağmen liç yığını altında bulunan yolun kapatılması talimatını vermediği (eğer verilmiş olsaydı yığın liçi altında çalışan olmayacaktı) ve bu konuda tedbirsiz davranış sergilediği, dolayısıyla oluşan çatlakları ehil biri olarak çok büyük risk oluşturacağını bilmesine rağmen bunları göz ardı ettiği ve tehlikeli davranış sergilediğinin belirlendiği kaydedilen raporda, söz konusu kişinin olayda asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı aktarıldı.

"ÇALIŞANLARIN CAN GÜVENLİKLERİNİN TEHLİKEYE ATILDIĞI TESPİT EDİLMİŞTİR"

Raporda, oksit operasyon başmühendisinin de yığın liçinde meydana gelen çatlaklar konusunda iş güvenliği uzmanı tarafından defalarca uyarılmasına rağmen solüsyon verdiği ve yığın liçinde hareketi hızlandırdığı, çatlakların belli aralıklara gelmesini gördüğü halde bunu hiçe saydığı, bu riskli durumu bilmesine rağmen alanın boşaltılması konusunu göz ardı ederek çalışanların can güvenliklerini tehlikeye attığının tespit edildiği vurgulanarak, kazada asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı bildirildi.

Raporda, oksit operasyon mühendisi ile ilgili de üretim mühendisi olarak yığın yapılan serbest malzemenin çimento şerbetinin birbirine yeterince aderans sağlayıp sağlamadığının kontrolünü göz ardı ettiği, eğer göz ardı edilmeseydi derin çatlakların oluşmayacağı kaydedildi.

Mühendisin malzeme depolama esnasında şev açısı, şev durabilitesi ve benzeri parametreleri göz ardı ettiği, meydana gelen çatlaklar hususunda gerekli uyarılar yapılmasına rağmen bunları dikkate almadığı, üretim mühendisi olarak yığınlarda çatlaklar oluşmaması veya akmaması için sahada imalat aşamasında yeterli planlamanın eksik olduğu ve bu çatlakların akmalara yol açacağını ehil biri olarak bilmesine rağmen bu işlere devam ettiği ve alanı güvenli hale getirmediğinin tespit edildiği belirtilen raporda, kazada asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı vurgulandı.

Raporda, borulama şefinin iş tecrübesi dikkate alındığında, meydana gelen çatlakların normal olmadığını bilmesi gerekmesine rağmen solüsyona devam ettiği ve devam eden solüsyonun malzemenin hareketini hızlandırdığı, bu nedenle de kazada borulama şefinin de asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.

Alt işveren şirketlerin vardiya mühendisi, saha formeni, mühendisi, müdürleri ile saha şeflerinin çalışma ortam ve gözetimi yapmadıkları ifade edilen raporda, riskli durumları göz ardı ederek işçilerin can güvenliklerini hiçe saydıkları, meydana gelen kazada tali kusurlu oldukları görüşüne yer verildi.

Raporda ayrıca, Hibliç bölge sorumlusu iş güvenliği uzmanının, yığın liçinde meydana gelen çatlaklarla ilgili üretim mühendislerini uyardığı, sorumluluklarını yerine getirdiği, risk analizi yaparak işverene önerilerde bulunduğuna değinilerek, kazada bir kusurunun olmadığı kanaatine ulaşıldı.

Raporda, olaydan bir gün önce işe başlayan maden mühendisinin kusuru olmadığı belirtildi. Ayrıca raporda, jeoteknik mühendisiyle ilgili de "tahkikat dosyası tamamlandığında gerekli incelemeler yapılarak kusur durumunun değerlendirileceğine" ilişkin ifadeler yer aldı.

İliç'e bağlı Çöpler köyündeki altın madeninin bulunduğu bölgede 13 Şubat'ta meydana gelen toprak kayması sonucu kaybolan 9 işçinin bulunması için çalışma başlatılmıştı.

SU VE TOPRAK ANALİZLERİNDE OLUMSUZLUĞA RASTLANMADI

Son dakika: Muğla'da helikopter kazası Son dakika: Muğla'da helikopter kazası

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Çevre Denetimi Daire Başkanı Barış Ecevit Akgün, Erzincan'ın İliç ilçesinde toprak kaymasının meydana geldiği maden sahasında yapılan son ölçümlerde su ve toprak analizlerinde olumsuzluğa rastlanmadığını bildirdi.

Akgün, maden sahasındaki Mobil Su ve Atıksu Analiz Laboratuvarı'nda gazetecilere yaptığı açıklamada, olayın yaşandığı andan itibaren mobil araçları ve denetim ekiplerini bölgeye sevk ettiklerini söyledi.

Sahada su, toprak ve hava kalitesi konusunda izleme çalışmaları yaptıklarını anlatan Akgün, "Sahada yaptığımız incelemelerde 9 tane su ve toprak numunesi alacağımız alan belirledik. Bu çalışmayı yaparken aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesinden katılan hocalarımızla sahada keşif yaptık ve onların da ilave edilmesini istediği noktaları da izleme noktalarımıza ekledik." dedi.

Akgün, bu noktalarda her gün su, yer altı suyu ve toprak numunesi aldıklarını belirterek, aynı zamanda civar bölgedeki hava kalitesini de sürekli izlediklerini vurguladı.

"CİHAZIN ÖLÇÜM KAPASİTESİNİN YAKALAYAMAYACAĞI KADAR MİNİMUM DEĞERLER"

Ölçümlerle ilgili bilgi veren Akgün, şunları kaydetti:

"Şimdiye kadar tamamlanan analizlerimizde siyanürün, cihazın dedeksiyon limitinin yani ölçebileceği minimum değerin bile altında olduğunu, 0,01 mg/L olduğunu tespit ettik. Daha önce yapmış olduğumuz analizlerde yüzeysel akış olan iki bölgemiz vardı. Bu bölgelerde su akışı vardı, alınan tedbirlerle set yapılmak suretiyle, menfezin kapatılması suretiyle bu bölgedeki akış da engellendi. Dolayısıyla dün ve bugün yaptığımız kontrollerde bu iki noktada akışın kesildiğini gördük. Suda limit değeri 0,1mg/L olan siyanürün, şu anda 0,01'in bile altında yani cihazın ölçüm kapasitesinin yakalayamayacağı kadar minimum değerler. Belki sıfır olduğunu şu anda görebiliyoruz."

Mobil araçta bu ölçümleri yaptıklarını söyleyen Akgün, toprak ve ağır metal numunelerini de her gün akşam Ankara'daki Çevre Referans Laboratuvarı'na ve Bakanlık tarafından yetki verilen çevre laboratuvarlarına gönderdiklerini söyledi.

Akgün, bütün ölçüm sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacaklarını sözlerine ekledi.

AFAD: KURTARMA ÇALIŞMALARI ARALIKSIZ SÜRÜYOR

AFAD'dan yapılan açıklamada, 13 Şubat'ta İliç ilçesindeki bir maden ocağında meydana gelen toprak kayması sonucu, kayıp 9 vatandaşı arama kurtarma çalışmalarının aralıksız devam ettiği belirtildi.

Açıklamada, yüksek teknolojik cihazlar ile göçük altında kalan vatandaşların olabilecekleri lokasyonların belirlendiği ifade edildi.

Profesyonel ekiplerce yapılan arama kurtarma çalışmalarının belirlenen bu alanlarda yoğunlaştırıldığı kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"7/24 çalışma esaslı yürütülen faaliyetlerde, 2 bin 663 personel, 793 araç ve iş makinesi, 99 aydınlatma kulesi, 52 jeneratör, 7 dron ile georadar ve jeoradar görev yapıyor. Gelişmeleri takip ediyoruz."