Sarp Ege Çakır, 17 yaşındayken trafik kazasında hayata veda etti. Kazanın ardından ailesi ve sevenleri büyük üzüntü yaşadı. Günler geçtikçe açıklamalar ve iddialar art arda geldi. Araç sürücüsü Ata Özütemiz’in kazanın ardından serbest bırakılmasına tepki gösteren aile, bu duruma itiraz etti, imza kampanyası başlattı. Öte yandan kazayla ilgili Gazeteci Cüneyt Özdemir de konuyu iki kez gündeme getirerek, savcının olay yerine gitmediğini öne sürdü.
AÇIKLAMA GELDİ
Kaza ve sorasındaki gelişmeler gündemde yer almaya devam ederken bugün araç sürücüsü Ata Özütemiz’in avukatı Av. Furkan Türkoğlu’ndan açıklama geldi. Türkoğlu açıklamasında şunları dile getirdi:
20.08.2024 tarihinde Manisa İl’inin Yunusemre İlçesi’nde Prime AVM Otopark alanında meydana gelen ve genç Sarp Ege Çakır’ın hayatını kaybettiği trafik kazasına ilişkin haberler hem yerel basında hem de ulusal basında yer almış ve tüm kamuoyunun malumu olmuştur. Yaşanan elim olay neticesinde ne yazık ki bir genç hayatını kaybetmiştir ve bu kayıp tüm kamuoyu gibi bizi de derinden üzmektedir.
Diğer taraftan ise paylaşılan haber ve içeriklerde müvekkilin kimliği, aracının plakası yaşadığı yer vb. bilgiler açık bir biçimde yer almış, müvekkilin kaçtığına ilişkin asılsız iddialar ortaya atılmış ve hatta tehdit telefonları dahi almış ve en önemlisi ise haksız bir biçimde müvekkilin salıverildiğini, savcının bu kararı alelacele ve delilleri yok sayarak verdiği iddia edilmiştir.
Öncelikle belirtmek isteriz ki yaşanan elim olay üzerinden müvekkilin kişilik haklarının ihlal edilmemesi için gerekli yasal mücadeleyi vereceğiz. Ayrıca soruşturmanın sağlıklı bir biçimde ve 3.kişilerin dahli olmaksızın bağımsız ve etkin olarak yürütülmesi gerekliliği ile kamuoyuna bu açıklamayı yapma zaruretimiz doğmuştur.
3 ADET FARKLI KAMERA AÇISI İNCELENMİŞTİR
Meydana gelen kazada, kaza anına ait 3 adet farklı kamera açısı incelenmiş ve olay yeri inceleme raporunda kazada müvekkilin kusurlu olmadığı ortaya konulmuş ve bu durum iki farklı görgü tanığının da ifadesi ile tasdiklenmiştir. Kamuoyunda paylaşıldığı şekli ile müvekkilin kasıt ile işlediği bir eylem olmadığı gibi kazada herhangi bir kusuru da bulunmamaktadır.
Savcılıkça yapılan inceleme neticesinde müvekkilin kusurunun olmadığı anlaşılmış olduğundan ve isnat edilen suç tipi tutuklamaya elverişli olmadığından ceza hukuku tekniği ve ceza hukuku ilkeleri bakımından müvekkilin serbest bırakılması verilecek en doğru ve hukuka uygun karar iken, bunun haber değeri taşıdığının düşünülerek “hukuk faciası” yaratıldığının iddia edilmesi hem dosyada görev yapan kolluk kuvvetleri ve savcının görevini yaparken engellenmesine hem de müvekkilin ruhsal sağlığına ve itibarına zarar vermektedir.
Basının tüm paydaşlarını, yanlış bilgilerle günlerdir yürütülen karalama kampanyasının ortağı olmamaya davet eder kamuoyunun bilgisine sunarız.”