CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Eğitim ve Bilim İşçileri Sendikası (Eğitim-Sen) Genel Başkanı Nejla Kurul’u ziyaret etti. 

Görüşmenin ardından basın mensuplarının sorularını cevaplayan Kılıçdaroğlu, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın “Cumhurbaşkanımız, bilime olağanüstü değer ve önem veren bir liderdir” sözlerinin sorulması üzerine yanıt verdi.

CHP'de olağanüstü asgari ücret toplantısı CHP'de olağanüstü asgari ücret toplantısı

“ALINAN YANLIŞ KARARLARIN BEDELİNİ KİM ÖDEDİ?”

Kılıçdaroğlu şunları söyledi: 

“Merkez Bankası başkanı demek ki bilime önem ve değer verdiğini faizi yükselterek keşfetmişler. Daha önceki uygulaması neydi? Kendisi onun bilim dışı olduğunu söylüyor. Merkez Bankası’nın ekonomiyi düzeltme yönünde aldığı kararların doğruluğu tartışılabilir. Devlette olması gereken liyakattir ve işi ehline teslim etmek gerekir. Eğer siz devleti o işi yapacak olan kişiye değil de bütün kararları alma yönünde saraya ve bu konuda yeterli bilgisinin olmadığını hepimizin bildiği bir kişiye teslim ederseniz, Türkiye bugünkü tabloyla karşı karşıya kalır. Soru şu: Alınan yanlış kararların bedelini kim ödedi? Saray mı ödedi? Hayır. Onun çevresi mi ödedi? Hayır. Hepimiz ödedik ve toplum ödemeye de devam ediyor.”

“DEMEK Kİ DAHA ÖNCEKİ MÜLAKAT GİBİ DEĞİLDİ”

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in mülakatlarla ilgili açıklamalarına da değinen Kılıçdaroğlu, “Bir siyasetçi verdiği sözün arkasında durmalı. Bir kişi verdiği sözün arkasında durmuyorsa ona bizim toplumda yalancı denir. Bu kadar açık. ‘Mülakatı kaldıracağım’ dediler, güzel. Geldiniz, kaldırın. ‘Mülakatı mülakat gibi yapacağız’ dediler. Demek ki daha önceki mülakat mülakat gibi değildi. Şimdi ‘Mülakatın arkasında duruyorum’ diyor. Kime inanacağız? Devletin nasıl yönetildiğini aslında bunlar gösteriyor” açıklamasında bulundu.

“MECLİS BAŞKANINA İTİRAZ EDECEK HALİMİZ YOK”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş’un randevu talebi olması durumunda cevabının nasıl olacağının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Meclis başkanı gelebilir. Meclis başkanı yeni anayasa talebi ile de başka amaçlarla da gelebilir. Meclis başkanına bizim itiraz edecek halimiz yok. Yeni bir anayasa için gelir mi gelmez mi veya bir nezaket ziyareti için mi veya başka bir nedenle mi bilmiyorum ama gelebilir. Meclis başkanını niye reddedelim?” değerlendirmesinde bulundu.

“PARTİ OLARAK TARTIŞIYORUZ”

Anadilde eğitim konusuna da değinen Kılıçdaroğlu, “Ben öğretmen değilim. Bu konuyu biz parti olarak da tartışıyoruz. Bu konuda sadece parti içinde tartışırken ilgili, bu alanda uzman olan eğitimcilerle ve dünya uygulamalarını da dikkate alarak kendi aramızda tartışıyoruz” ifadelerini kullandı.