CHP Genel Başkanı ve Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte Gaziantep'te temaslarda bulunuyor.
Nurdağı ilçesinde düzenlenen "Millet Buluşması" programına katılan Kılıçdaroğlu burada bir konuşma yaptı. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Her çocuğun karnının doyduğu bir Türkiye, esnafın rahat ettiği bir Türkiye, fabrikada çalışan işçinin işini bitirdikten sonra evine huzur içinde döndüğü bir Türkiye düşlüyorum. Böyle bir Türkiye olsun istiyorum. Kimse inancı, kimliği ve yaşam tarzı nedeniyle ötekileştirilmesin.
Birimiz hastaysak 85 milyonumuz o gün hastadır. Birlikte olmanın beraber olmanın yolunu bulmak zorundayız. Çok ayrıştık, çok kutuplaştık. Türkiye'nin buradan çıkması lazım. İsteriz ki herkesin karnı doysun. Her anne üniversiteyi bitiren çocuğunun iyi bir işi olsun ister. Bunlar olmayınca büyüyemiyoruz, işsizlik sorununu çözemiyoruz.
"SARAYLARDA GÖZÜM YOK"
Söz veriyorum beraber birlikte bütün sorunları aşacağız. Saraylarda gözüm yok, sizler gibi yaşamak istiyorum. Bu toplumun ayağa kalkması lazım. Bu toplumun büyümesi, gelişmesi lazım.
"İZİN VERİN YASIMIZI TUTALIM"
Covid'de resmi rakamlar açıklandı 81 bin kişi ölmüş diye. Sonra ölüm istatistikleri açıklandı, arada 200 bin fark var. İzin verin de yasımızı tutalım.
"DEPREMZEDEDEN PARA ALINMAYACAK"
Yetişmiş insan gücü depremden sonra bölgeyi terk etti. Söz verildiği dendi ki size süratle binalar yapacağız. 2 yıl ödemesiz, 20 yıl taksitle bu binaları satacağız dediler. Ben Nurdağı'ndan depremzede kardeşlerime söz veriyorum, bu binaların tamamı yapılacak 5 kuruş para alınmayacak. 15 Mayıs'tan sonra yıkılan kimin eviyse ahırıysa yapılacak ve para alınmayacak.
Anayasa madde 57. Devlet şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alır... Bunu devlet yapar diyor.
"SİZİN HİÇBİR KABAHATİNİZ YOK"
Ev sahibi olan ve evi yıkılan vatandaşa sormak isterim. Müteahhit geliyor ve evi yapmak istiyor. 23 imzaya ihtiyacınız var. Bunların tamamı kamuya ait. Mimari, harita mühendisi, inşaat mühendisi, mimar bunların tamamı imzalıyor. 23 imza atılıyor. Sonunda belediye izni veriyor. Bu bina depreme dayanıklıdır, hepimiz imzamızı attık diyor.
Müteahhide gidiyorsunuz bu bina sağlam bu binayı alıyorum diyorsunuz. Binayı alırken devletin verdiği güvence var. Vatandaş olarak gidip alıyorsunuz. Sizin hiçbir kabahatiniz yok.
Anayasa, idare kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yüklümlüdür diyor. Geldiler sizden helallik istediler. Bu binaların para almadan yapıldığında helallik istenmeli.
Dükkanı başına yıkılmış, bankaya ödeyecek parası yok. Nerede sosyal devlet. Sosyal devlet bugünler için var. Senin borcunu ödüyorum, faizini siliyorum diyecek. Devletin vatandaşı koruduğu gerçeği ortaya çıkmış olur. Torunu bile borçlandırıyorlar. Barolarla konuştum, sizden para istediğinde dava açıp paranızı geri alabilirsiniz.
"23 İMZAYI ATANDAN HESABINI SORACAĞIZ"
Bir kişinin binası yıkılmamışsa ama güçlendirme gerekiyorsa bankadan sıfır faizle kredi verilecek. 23 imza atanlar var ya devlet olarak onlara döneceğiz ve hesabını soracağız. Bundan sonra bir mühendis imza attığında sorumluluğunu bilecek.
"HER ÖNÜNE GELEN MÜTEAHHİT OLAMAYACAK"
Önüne gelen müteahhitlik yapıyor. Bu işi kurala bağlayacağız. Her önüne gelen müteahhitlik yapar mı? Benim yaşayacağım evin depreme dayanıklı olması lazım. Her önüne gelen müteahhitlik yapamayacak. Müteahhitler için sosyal sorumluluk sigortası getireceğiz. Onlar da yaptığı bina da sigortalı olacak.
"DEPREM OLDU, KIZILAY'I BULAMADIK"
Afetle ilgili kurumları yeniden yapılandıracağız. Bir adet oldu Kızılay'ı bulamadık, AFAD yeterli olmadı. Adıyaman'da çok sayıda çocuk bir otelin altında kalıp hayatını kaybetti. KKTC'den geldi aileleri enkazı kaldıracak kimse bulamadılar. Buna benzer çok sayıda acıyı sizler de yaşadınız. Türkiye güçlü bir ülke. Türkiye'nin kaynakları ve imkanı var. Yeter ki bunu yerinde ve halk için kullanın. Siyaset yeni bir alana evrilmek zorunda. Siyaset artık halkını düşünmek zorunda.
"418 MİLYAR DOLARI GETİRECEĞİM"
Siyaset zenginleşme aracı değildir. Bir politikacı zengin oluyorsa bilin ki malı götürüyordur. Size söz veriyorum 418 milyar doları sizin için alacağım. Dünyanın neresine giderlerse gitsinler o parayı getireceğim, yatırım yapacağım. Tüyü bitmemiş yetim hakkını kimseye yedirmeyeceğim."