700 eczacının üye olduğu TEB 29. Bölge Manisa Eczacı Odası seçimli Olağan Genel Kurulu’nu gerçekleştirdi. 2 gün süren genel kurulun ilk günü Manisa Organize Sanayi Bölgesi Konferans Salonunda gerçekleşti. 3 dönem olmak üzere 6 yıldır Manisa Eczacı Odası Başkanlığı görevini sürdüren Uzm. Eczacı Devrim Balı, 4. Dönem için üyelerden güven oyu aldı. Genel kurula Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, CHP Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca katıldı. Divan başkanlığına Yunus Emre Kaplan seçildi.
Genel kurulun açılış konuşmasını yapan ve genel kurulunun eczacılık mesleğinin saygınlığına, gelecek perspektifine, bilime ve insana olan inancına yakışır, üretken ve fikirlerin yarıştığı bir genel kurul olmasını dileyen 29. Bölge Manisa Eczacı Odası Başkanı Devrim Balı, son dönemde hızla artan eczacılık fakültelerine dikkat çekti. Balı, “Bizlerin bugün yaşadığı en akut sorunlardan bir tanesi, sistemsiz bir biçimde açılan, çoğunda yeterli öğretim üyesi ve altyapı olmayan eczacılık fakülteleridir. Şu anda sayıları 64 olan eczacılık fakülteleri, kalite ve altyapı açısından eczacılık alanında yeni sorunları beraberinde getirmiştir. Bugün yılda 5500 mezun verilmektedir. Tüm fakültelerin öğrenci kabul etmesi ile bu sayı yılda 5-6 binlere çıkacaktır. Evet yılda 6000 Eczacı. Sayıların daha iyi oturması için şöyle bir ilave yapmak istiyorum. Şuan ülke genelinde aktif eczane sayısı 30 bin. Kamu ve özel sektörde çalışan meslektaşlarımızla birlikte toplam meslektaş sayımız 50 bin. Cumhuriyet tarihinde 50 bin olan ve ülke genelinde yeterli ve kaliteli hizmet sunan bir mesleğin mensupları 6-7 yıl gibi kısa sürede 2 ye katlayacak. Buradan sormak isteriz. Açılan eczacılık fakülteleri bir ihtiyaç doğrultusunda mı açılmıştır ve açılmaya devam etmektedir? Mezun olan eczacıların iş gücü planlaması yapılmış mıdır? 7 yıl önce 12 olan eczacılık fakülteleri hangi amaç ve gerekçe ile 64’e çıkarılmıştır? Eczacı iş gücü ucuzlatılmak, değersizleştirilmek ve sermayenin hükmü altına alınmak mı istenmektedir? Bizler mesleğin gençleşmesini ve dinamikleşmesini hep savunduk. Yeni mezun genç arkadaşlarımıza hep kucak açtık. Ancak yapılan; sistemli bir şekilde gençleri değersizleştirmek, yaptıkları işi ucuzlaştırmaktır. Bu ülkenin yeni eczacıya değil, Ar-Ge merkezlerinde çalışacak donanımlı insanlara, donanımlı akademisyenlere ihtiyacı vardır. Nitelikli üniversitelere, Nitelikli labarotuvarlara ihtiyacı vardır. Başta sorduğum sorumu yineliyorum, bu mesleğin ve birçok akademik mesleğin geleceğini karartmak hangi aklın ürünüdür? Hangi amaca hizmet etmektedir? Yapılan bu işin adı, gençlere ihanettir, geleceğimize ihanettir, bu ülkeye ihanettir. Bir an önce bu hatadan vazgeçilmesi gerekir” dedi.
Kooperatif hareketlerinden bahseden Balı, “Bizim için en önemli konuların başında kooperatifler ve kooperatif hareketi gelmektedir. Kooperatifler konusu her zaman gündemimizin başlarında yer almıştır ve her kürsü alışımızda da dile getirmişizdir. “Muhakkak surette birleşmede kuvvet vardır. Kooperatif yapmak, maddi ve manevi kuvvetleri, zeka ve maharetleri birleştirmektir” diyen Mustafa Kemal Atatürk’ün haklılığı, sermaye egemen bir dünyada her gün yüzümüze çarpıyor. Yaklaşık 7 yıl önce bölgemizde ecza kooperatifçiliğin amiral gemisi diyebileceğimiz EDAK faaliyetlerine son vermek durumunda kaldı. Meslek hayatını kooperatif şemsiyesi altında sürdüren biz eczacılar için hayatın gerçekleri o günden sonra başladı. Sermayenin vicdanının olmadığını, yıllardır abi-kardeş sandığımız ilişkilerin aslında senetlerden ve çeklerden ibaret olduğunu yaşayarak gördük. Bir gecede kısaltılan vadeler, kredi batağına mahkum edilen eczaneler, eczanesini kapatan meslektaşlarımıza şahit olduk. Kooperatifin gücünü ve önemini acı deneyimlerle anladık. Bu deneyimler bizlere kooperatifin önemini, hayatımıza ve geleceğimize katkısını bir kez daha gösterdi. Bizler sizlerin verdiği güçle kooperatifimize var gücümüzle sarılıyor, örgütlü gücümüzü büyütmek için durmadan çalışıyoruz. Kooperatifler olmazsa “hayat” olmayacağını bir an bile aklımızdan çıkarmıyoruz. 27 Haziranda Türkiye’de ilk ecza kooperatifini kuran, Manisa’nın ve mesleğimizin gururu Neşe ablamızın mezarı başında oluyoruz. Her yıl ona sözler veriyoruz. Bu topraklarda emanetine sahip çıkacağımızı söylüyoruz. Belki bizi görüyordur. Duyuyordur. Ya da Ona verdiğimiz sözü tutmanın rahatlığıyla biz öyle hissediyoruzdur bilmiyorum ama rahat uyusun mekanı cennet olsun. Şimdi bizlere düşen kooperatife omuz vermektir. Güvenli bir mesleki gelecek için, sermayenin elinde mesleğimizi oyuncak etmemek için kooperatife omuz verelim. Ama sız, fakatsız destek olalım. Bize yakışan kooperatifi paçasından aşağa çekmek değil, kafayı kuma görüp görmezden gelmek değil, onu omuzlarımızda taşımaktır, yükseltmektir, daha iyiye gitsin diye mücadele etmektir. Tüm meslektaşlarımı kooperatife üye olmaya, çalışmalarını arttırmaya ve bu mücadeleye destek olmaya davet ediyorum. Manisa eczacısı kendine yakışanı 1979’da olduğu gibi bugünde yapacaktır” dedi.
Gençlere seslenen Balı, “Her zaman gençlerin geleceği inşa edeceğini, gelecekte gençlerimizin vizyonu ve emekleriyle var olacağımızı söylüyoruz. Genç meslektaşlarımız bizim en büyük değerimiz. Bu değere birlikte sahip çıkmalı ve onların bakış açılarından yararlanmalıyız. Bu anlayışla bu sene ilk defa kurduğumuz Gençlik komisyonu 120’den fazla genç meslektaşımızla güzel bir organizasyon yaparak faaliyete başlamıştır. Daha güzel ve daha büyük işlere imza atacaklarına olan inancım tamdır. Kendilerine huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Değerli genç meslektaşlarım, sizlere seslenmek istiyorum. Manisa eczacı odasının kapıları her birinize sonuna kadar açık. Her masamızda, her komisyonumuzda, her kurulumuzda sizlere yer var. Gelin görev alın, mesleğinize, meslek örgütünüze, en önemlisi kendi geleceğinize değer katın. Hayallerinizin hepimizin hayallerinden de öte olduğunu biliyoruz. Bizlere düşen sizlerin önünü açmak, hayallerinize destek olmak ve en sonunda görevlerimizi size devredince uzaktan gurur duyarak sizleri izlemek olacaktır. Geleceği sizler inşa edeceksiniz. Meslek büyüklerine, bu örgüte emek verenlere saygı ve vefayı kalbimizde, gelecek kuşaklara güveni, omzumuzda taşıyarak yol yürüyoruz. Bu yol uzun, bu yol meşakatli. Mesleki yaşamınızda ve hayatınızda, önünüzü kesenler olacaktır, çelme takanlar olacaktır. Asla taviz vermeyin, asla yılmayın. Unutmayın yarınlar sizin. Yarınları siz inşa edeceksiniz. Manisa Eczacı Odasının başkanı da, tüm kadroları da her zaman yanınızda olacaktır. Unutmayın tüm yıpratıcı süreçlere rağmen, bu örgütün köklü gelenekleri, örgütlülük düzeyi ve birlikte iş yapabilme kabiliyeti sayesinde geçmişten gelen birçok önemli kazanımımızı koruyoruz. Halen eczanelerin sahip ve mesul müdürü eczacı. Halen ilaç eczanelerden eczacı danışmanlığında satılmak zorunda. Odalarımızda sıralı dağıtımlarımız sermayenin saldırganlığına rağmen devam ediyor. Eşdeğer verme hakkımız dolayısıyla yerli ilaç sanayimiz halen ayakta. Zincir eczanelerin olmadığı sayılı ülkelerdeniz. Örgütlü gücümüzün meyveleri olan TEB iştirakleri kendi alanlarında hızla yükseliyor, her geçen gün vazgeçilmezliklerini perçinliyor” dedi.
Balı, “Bizler; eczacı sağlık danışmanı ve hasta güvenliği sorumlusu, eczane de birinci derecede bir sağlık bakım merkezidir diyoruz, öyleyse eczacı ve eczane temelli sağlık hizmet yelpazesini geliştirmek durumundayız. İlacın tek sahibi olduğumuzu, aynı zamanda ilacın eczanelerinizin bel kemiği olduğunu unutmadan fitoterapi, aromaterapi, homeopati gibi alanlarda da sözümüzün olduğunu göstermeli, eczanelerimizdeki ürün çeşitliliğini artırmalıyız. Medikal ürünler konusunda attığımız adımı geliştirmeli, diğer eczane sağlık ürünlerinin belirli standartlara kavuşturulması için de çalışmaya devam etmeliyiz. Anlayışımız ticari eczacılığın karşısında her zaman etik eczacılığı savunmak olmuştur. İnsani değerlere, etik değerlere, evrensel değerlere bağlı kalarak mesleğimizi icra etmek en büyük erdemimiz ola gelmiştir. Mesleğin etik değerleri ve gelenekleri çerçevesinde çağa ayak uydurmak zorundayız. Bir an önce başlamalı ve yol almalıyız. Bunu yaparken de yeni fikirlere açık olmalı, yenilikçi söylemlerin önünü açmalı, yeni fikirler için meslektaşlarımızı cesaretlendirmeliyiz. Bizim bu gün birlik olmaktan, omuz omuza bu salonlardan çıkmakta başka çaremiz yok. Ya birlikte oluruz ya yok oluruz. Tek başına kurtuluş olmaz. Tek başına mücadele olmaz. Mücadele binlerle olur, alanlarda yağmur altında hak arayarak olur. Zaman, Hakkımızı meydanlarda arama, haklılığımızı kör gözlere gösterme, sağır kulaklara duyurma zamanıdır. Bizler umutluyuz, hakkımız olanı alana kadarda umutlanmaktan mücadeleden vazgeçmeyeceğiz. Umutsuzluğa düşmeyin. Umudunuzu yitirmeyin. Umutsuzluğa düştüğünüz anda kolej meydanında yağmur altında hakkını arayan 32 bin eczacıyı düşünü umudunuzu yitirmeyin. Bu örgüt ayağa kalkar, eczacısının hakkını arar. Umutla kalın yitirmeyin, sevgiyle kalın” diye konuştu. Konuşmanın ardından faaliyet raporu oy birliğiyle seçildi. Seçimlerin ikinci gününde odada oy verme işlemi gerçekleşti. Devrim Balı yeniden başkanlığa seçildi. Devrim Balı’nın yönetiminde 2. Başkan Uzm. Ecz. Duygu Elmas Mutlu, Uzm. Ecz. Okan Seyrek, Davut Şafak Coşkun, Resul Çat, İhsan Tuğrul Yüksel yer aldı.