Haber: Ahmet ÜNSAL
21 Ağustos’ta Diyarbakır Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesindeki evinden kaybolan 8 yaşındaki Narin Gürcan daha sonrasında dere yatağında çuval içerisinde cesedi bulunmasıyla birlikte tüm ülke ‘Narin Cinayeti’ ile 19 gündür akıllardaki sorulara yanıt arıyor. Ülke genelinde Kadın Platformları başta olmak üzere tüm STK temsilcileri Narin’i kimin öldürdüğünün netleştirilmesi birlikte Kadın ve Çocuk cinayetlerin son bulmasıyla ilgili çeşitli eylem başlatıldı.
Bu eylemlerden birisi de Manisa Merkeze bağlı Şehzadeler İlçesindeki 8 Eylül Havuzu Manolya meydanı önünde Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisi Manisa Örgütlenmeden sorumlu temsilciliği ortaklaşa ‘Narinler ve Sılalar ölmesin’ eylemi gerçekleştirdi.
Bu platforma çok sayıda sivil toplum örgütü destek verirken Kadın Cinayetleri Durduracağız Platformu ve Kadın Meclisi Manisa
Örgütlenmeden sorumlu İdil Altun, basın açıklamasını okudu.
“Kadınlarımız ve minik yavrularımız kundaktaki bebelerimiz avuçlarımızın içerisinden kaybolup gidiyor. Bu canlar bu bedenler nereye gidiyor, kimler bunları bizden koparıyor feryatlarına yetkililer kulak tıkadığı ve üç maymunu oynadıkları sürece biz kaybolan minik bedenler,tacize uğrayan yavrular için sesimizi yükseltmeyi sürdüreceğiz” diye sözleri ile yetkilileri duyarlı olmaya davet etti.
Temsilci İdil Altun, sözlerine devam ederek;
“Diyarbakır’da 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın cansız bedeni bulundu.
Tam 19 gündür hep birlikte Narin’e ne oldu diye soruyoruz. Küçücük kardeşimiz Narin’in cansız bedeni köye tam 1.5 km mesafede bir derede çuval içinde bulundu.
Her yeri MOBESE ile çevrili olan bir kentte, küçücük bir köyde tam 19 gün bulunamadı. Narin hayattayken bulunamaz mıydı? Elbette bulunabilirdi. Narin son görüldüğü saatle ailenin kayıp başvurusu yapması arasında 3 saat var. O 3 saatte neler oldu?
Günlerce açıklamalar yapıldı. Adalet Bakanı “Titizlikle inceleniyor” dedi. Spekülasyonlar oluyor dediler, yayın yasağı getirdiler. Ama bu yasak da sadece muhalif basına geldi, gerçekler ortaya çıksın isteyenlere geldi. Narin nerede diye bile sorulsun istemiyorlar.
Tam 19 gün boyunca Narin ile birlikte adaleti de aradık biz. Adalet nerede diye sorduk aslında.
Dün Bakanlar toplanmış Narin’in mezarına gitmişti. Bugün 2 yaşındaki Sıla da cinsel istismar ve darp sonucu yaşam savaşı veriyor. Bakanlar Sıla’nın korunması için ne yaptı?
Bu ülkede çocukların kaderi hep ölüm, hep eşitsizlik, şiddet mi olacak.
Ayda 1000 çocuğun kaybolduğu konuşuluyor. Tüik 2016 yılından beri kaybolan çocukların verilerini açıklamıyor. Gerçekleri susarak ortadan kaldıramazsınız. Daha kaç çocuk Narin gibi hayattan koparılacak küçücük yaşta. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ne iş yapıyor? Bakanlığın görevi sadece ailelerin ne kadar kutsal olduğunu mu anlatmak? O ailelerde çocuklar neler yaşıyor sormaz mısınız? Biz size sorarız. Çocuklar öldürüldüğünde, bulunmadığında, istismara uğradığında niye görevinizi yapmadınız diye sorarız.
Çocuklar yere göğe sığdıramadığınız ailelerinizde anneleri ile birlikte öldürülüyor. Babaları tarafından öldürülüyorlar hem de.
Sokak hayvanları katlediliyor. Çuvallar içerisinde ölü köpekler bulunuyor. Şimdi biz nasıl inanalım çocukların korunduğuna. Nasıl inanalım Narin’i bulmak için titiz bir inceleme yapıldığına.
Nasıl ki kadın cinayetlerini durdurmak mümkünse çocukları da korumak mümkün. Nasıl ki 6284 seferberliği başlattıysak çocukları korumak için de mücadelemize devam edeceğiz.
5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu var, tıpkı 6284 gibi. Kanun etkin uygulansın ki çocuklar yaşasın, özgürce yaşayabilsin.
Lanzarote Sözleşmesi var, tıpkı İstanbul Sözleşmesi gibi. Uygulansın ki başka Narinler öldürülmesin.
Okullarda risk tarama formları uygulansın. Uygulansın ki çocuklar istismar edilmesin.
Çözüm uzakta değil. Sözleşme, yasa etkin uygulanırsa çocuklar yaşayacak. Eşitçe yaşayacak.
Narin de okula gidecekti. Olması gereken yer sınıfıydı. Bir çocuğa daha ne oldu diye sormak istemiyoruz. Sormamak için mücadele edeceğiz.
Görevinizi yapın, çocukları koruyun
Lanzarote Sözleşmesi'ni uygulayın.” İfadeleriyle açıklamasını noktaladı.
‘Narin’in ölümünü karanlıkta bırakmayacağız.Narin’in hesabını soracağız.” Döviz ve pankartlarla eylemlerini noktalayan Kadınlar olayız şekilde ayrıldı….