Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Parti Meclisi toplantısı öncesinde konuşan Özel, Suriye'deki gelişmelere değindi. Türkiye'nin Suriye'de kazanım elde etmediğini söyleyen Özel, "Suriye’de Erdoğan kazanmadı, İsrail ve ABD kazandı. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği belli olmayan bir ara dönem başladı" dedi.
Partisinin Suriye konusunda 4 önceliği olduğunu aktaran Özel, bunları şöyle açıkladı:
"Suriye'de 4 önceliğimiz var. Birincisi Suriye'de toprak bütünlüğünün sağlanması. İkincisi tüm Suriyelileri kapsayacak bir rejim. Üçüncüsü oradaki askerlerimizin korunması ve dördüncüsü de ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine dönüşünün sağlanmasıdır."
BELEDİYELERİN SGK BORÇLARI
Devamla belediyelerin SGK borçlarına değinen Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Belediyeleri silkeleyin" talimatına ilişkin "Belediyeleri 'silkeleyin' diyor. Artık bu sığınmacı sorununu belediyelerin de vatandaşın da sırtından silkeleyin, sonra gelin belediyelere" ifadelerini kullandı.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'in Erdoğan'la gerçekleştirdiği görüşmeye dikkat çeken Özel, "Buraya gelip bir Ortadoğu tek adam rejimi muamelesi yapamazsınız. Bu ülkeyi bir açık hava mülteci hapishanesi gibi göremezsiniz. (Angela) Merkel'den kalan bu geleneği bırakın. Bir tek adamla el sıkışıp anlaş, parayı ver... Böyle insanlık dışı anlaşmaları asla kabul etmiyoruz" şeklinde konuştu.
Özel'in açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"Bir siyasi illüzyon çabası var. Sanki Erdoğan, Esad’ın diktatör olduğunu öğrendiği anda karşısında durmuş gibi. Oysa Esad da hep diktatördü, babası da hep diktatördü. Erdoğan Esad’la kol kolaydı. O hapishaneler yıllardır hep muhaliflerle doluydu. Sonra Erdoğan bir anda öğrenmiş gibi Esad bir anda Esed oldu.
Suriye’de Erdoğan kazanmadı, İsrail ve ABD kazandı. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına ne kadar hizmet edeceği belli olmayan bir ara dönem başladı. Suriye'de 4 önceliğimiz var. Birincisi Suriye'de toprak bütünlüğünün sağlanması. İkincisi tüm Suriyelileri kapsayacak bir rejim. Üçüncüsü oradaki askerlerimizin korunması ve dördüncüsü de ülkemizdeki Suriyelilerin ülkelerine dönüşünün sağlanmasıdır.
"SURİYELİLERİN GEÇİCİ SIĞINMA STATÜSÜ KALDIRILSIN"
Erdoğan'ın duyduğu heyecanın sokakta olmadığını görüyoruz. Ülkemizde 4 milyonu aşan Suriyeli sığınmacı var. Kazandık demek için ya askeri bir kazanım, toprak kazanırsınız. Ya para kazanırsınız. 283 şehit ve sivil şehitler vermişsin, 200 milyar dolar para kaybetmişsin, kazandık diyorsun.
Şimdi Suriyeliler için ülkelerine dönme vakti. Bence onlar da Türkiye'den kökleri güçlü bir demokrasiye sahip olmanın tek adam yönetiminden daha önemli olduğunu öğrenerek dönecekler. Türkiye'nin sorunu hala Türkiye'de yer alan 4 milyonun üzerindeki Suriyelilerdir. Geçici sığınmacı statüsünün Suriye'deki şartlar da gözetilerek artık iptal edilmesi gerekiyor. Sığınmacıları alacağız diye 200 milyon dolar para kaybettik.
"CHP BELEDİYELERİYLE UĞRAŞMAYI BIRAKIN"
Belediyeleri 'silkeleyin' diyor. Artık bu sığınmacı sorununu belediyelerin de vatandaşın da sırtından silkeleyin, sonra gelin belediyelere. SGK'nın 100 liralık alacağının 10 lirası belediyelerde, bunların içinde de AK Parti, İYİ parti, MHP, DEM Parti herkes var. CHP'li belediyelerle uğraşmayı bırakın.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen'e sesleniyorum; Buraya gelip bir Ortadoğu tek adam rejimi muamelesi yapamazsınız. Bu ülkeyi bir açık hava mülteci hapishanesi gibi göremezsiniz. (Angela) Merkel'den kalan bu geleneği bırakın. Bir tek adamla el sıkışıp anlaş, parayı ver... Böyle insanlık dışı anlaşmaları asla kabul etmiyoruz. Von der Leyen'e tekrar sesleniyorum; bu ülke parlamenter demokrasiyle yönetilmektedir. Tek adamla el sıkışıp işinizi göremezsiniz.
"BU ÜLKEYE HALKIN İKTİDARININ GELMESİ LAZIM"
Türkiye’de asrın felaketi dediler ya yaşadığımız depreme hepimizin yüreği yanıyor hala. Asrın felaketinin maliyeti Erdoğan’ın hesabına göre 100 milyar dolar. Suriyelilere harcadığımız para 200 milyar dolar. Deprem bizi 6 Şubat’ta bir yıktı, Erdoğan’ın AK Parti’nin Suriye politikası iki kere yıktı.
'Giden gider, gitmek istemeyen başımın üstündedir' diyor (Erdoğan). Onlar senin başının üstünde değil, milletin aşını üstündedir.
Bizim asgari ücret beklentimiz 30, bunun altına yokuz. Bugün esnafın yüzü gülmüyor. Trakya'da esnaf Leva'yla siftah yapıyor. Artık vatandaşın yüzünün gülmesi için bu ülkeye halkın iktidarının gelmesi lazım."