Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin ve iş insanı İbrahim İsmail Çağlar’ın avukatlarının yaptığı, banka yönetimi hakkında bankacılık zimmeti suçlamasıyla yürütülen soruşturmaya takipsizlik kararına itiraz, mahkeme tarafından reddedildi.
Eski bankacı Seçil Erzan’ın futbol dünyasının ünlü isimlerini dolandırdığı özel fon davasında yeni bir gelişme yaşandı.

Davanın bazı şikayetçileri, bankacılık zimmeti suçlamasıyla yürütülen soruşturmaya, savcılık tarafından takipsizlik kararı verilmesine dayanak olan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) ilgili kararının iptali için İdare Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştu.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nın 19 Ekim 2023 tarihli takipsizlik kararında, BDDK'nın 14 Ağustos 2023 tarihli “5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 162’nci maddesine göre yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına” yönelik kararı vurgulanarak, kurum tarafından savcılığa yazılı başvuruda bulunulması şartının yerine getirilmediği belirtilmişti. Bu karar üzerine fona para kaptıran Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emre Çolak, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin ve iş insanı İsmail İbrahim Çağlar’ın avukatları, İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması talebiyle dava açmıştı.

İTİRAZ REDDEDİLDİ

O davada karar verildi.

İstanbul 4. Sulh Ceza Hakimliği konuya ilişkin, dosyada bulunan Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) “Kanun’un 162. maddesi kapsamında yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına” dair yazısı karşısında muhakeme şartının gerçekleşmediğini ve itiraz nedenlerinin yerinde olmadığını belirtti.

Mahkeme, bu çerçevede yapılan itirazın reddine karar verdi.

Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda kesin, kanun yolu kapalı olmak üzere karar verildiği öğrenildi.
NE OLMUŞTU?

Haraç alamadıkları iş yerlerini kurşunladı, polis kıskıvrak yakaladı Haraç alamadıkları iş yerlerini kurşunladı, polis kıskıvrak yakaladı

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.

İddianamede, müşteki Bülent Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunduğu ifade ediliyor.

Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi bulunan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim, Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturarak, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atarak müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği bildiriliyor.

ERZAN’IN 216 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 66 yıldan 216 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ve 65 yıl arasında değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep ediliyor.

İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul etmesi üzerine 4'ü tutuklu 7 sanık 20 Kasım'da hakim karşısına çıkmıştı. Mahkeme heyeti, tutuklu 2 sanığın tahliyesine karar vererek, duruşmayı 12 Ocak 2024'e ertelemişti.