Gazeteci Seda Selek ve Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun adını açıkladığı bilirkişiyle yaptığı görüşmeyi yayınladığı gerekçesiyle hakkında soruşturma başlatılan gazeteci Barış Pehlivan, dün Halk TV'nin İstanbul'daki binasında gözaltına alındı. Pehlivan'ın ardından programın sunucusu Seda Selek İstanbul'da, Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker Ankara'da gözaltına alındı.
Gözaltına alınan gazeteciler Barış Pehlivan, Seda Selek ve Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker, sabah saatlerinde ifadeleri alınmak üzere adliyeye sevk edildi.
Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürülen Pehlivan ve Selek'in ifade işlemleri tamamlandı. Halk TV Sorumlu Müdürü Serhan Asker'in Ankara Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemleri dün tamamlandı.
GAZETECİLERİN SAVCILIK İFADELERİ BİTTİ
Barış Pehlivan, Seda Selek ve Serhan Asker bu sabah adliyeye sevk edildi. Pehlivan, Selek ve Asker'in savcılık ifadeleri tamamlandı.
Savcılık, Seda Selek ve Serhan Asker’i adli kontrol talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk etti. Savcılığın Pehlivan hakkındaki kararı bekleniyor.
SEDA SELEK'İN SAVCILIK İFADESİ
Gazeteci Seda Selek, savcılık ifadesinde şu ifadeleri kullandı:
"Ben yaklaşık 3 buçuk senedir Halk TV'de çalışmaktayım. Burada hafta içi her gün Neden Sonuç isimli programı hazırlayıp sunmaktayım. Bu program genelde önceden belirlenmiş konu ve konuklarla yapılmakta ise de gündemde harici gelişen konularda anlık kanal yönetimi tarafından alınan karar doğrultusunda gündemde değişiklik olabilmektedir.
O günkü programda da aslında konular daha önce belirlenmiş farklı konulardı ancak program esnasında Ekrem İmamoğlu'nun basın toplantısı yaptığı bilgisi geldi ve programdaki konuda doğal olarak oradaki yayına bağlanması akabinde açıklamaların konu olduğu program haline evrildi. Ekrem İmamoğlu'nun açıklamaları canlı yayınlandıktan sonra konuklarla bu yayına ilişkin konuşuldu. Şu anda yayını tekrardan izlemediğim için konuklarla ne konuştuğumu hatırlamıyorum. Ancak genel olarak yaptığımız konuşmalar kamuoyunu bilgilendirmeye yönelik konuşmalardı.
Daha sonra bu konuşmalar gerçekleşirken rejiden kulaklığıma Barış Pehlivan'ın bir ses kaydı paylaştığı, bunu yayına alacakları söylendi. Ben de bunun üzerine çözümleme tutanağında da görüldüğü üzere "Barış Pehlivan evet bir ses kaydı olduğunu söylüyorlar, Barış Pehlivan paylaştı herhalde bende bilmiyorum. Bir dinleyelim" dedim ve bu ses kaydı yayına verildi. Bana bu kaydı Barış Pehlivan'ın yaptığı ve paylaştığı yönündeki bilgiyi rejiden kimin verdiğini şu an için hatırlamıyorum. Reji çok kalabalık bir yer orada bulunanlardan biri vermiş olabilir. Ancak söz konusu haberin girişindeki beyandan da anlaşılacağı üzere benim böyle bir kaydın varlığından ya da yayınlanacağından öncesinde haberim yoktu. Kaydın yayınlanmasından önce konuklarla yapılan konuşmalarda ise söz konusu bilirkişiyi etkileme veya yönlendirmeye yönelik herhangi bir beyanım olmayıp yukarıda da belirttiğim üzere programda gelişen harici gündem nedeniyle bu yönde daha önceden yapılmış bir hazırlık da yoktur. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."
BARIŞ PEHLİVAN'IN SAVCILIK İFADESİ
Barış Pehlivan'ın savcılıktaki ifadesi tamamlandı. Pehlivan, savcılık ifadesinde şunları söyledi:
"Ben yaklaşık 22 yıldır gazetecilik faaliyeti yapmaktayım. Halk TV'de yayınlanan Kayda Geçsin isimli programın yorumcusuyum. Yine Cumhuriyet Gazetesinde köşe yazarlığı yapmaktayım. Soruşturmaya konu olayla ilgili olarak olay günü Ekrem İimamoğlu'nun basın toplantısı için İBB'de bulunmaktaydım. Hatta bu basın toplantısı düzenlenirken İBB Başkanına Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili soru da sordum. Toplantı bitiminde belediye bahçesinde bulundugum esnada gazetecilik refleksi göstererek toplantıda bahsedilen kişi hakkındaki iddialara ilişkin cevap vermesi amacıyla kişinin telefon numarasını bulmak istedim.
Daha sonra kendi kullanmakta olduğum cep telefonundan Satılmış isimli şahsi aradım. Ben öncelikle kendimi tanıttım. Daha sonra da hakkındaki iddialarla ilgili olarak sorular sordum. Bu esnada yanımda emniyet ifademde bahsetmedigim ama Halk TV'nin açıklamasıyla da ortaya çıkan Kürşat Oğuz isimli kanal yöneticisi vardı. Ben konuşmaya başladığımda telefonun sesi hoparlördeydi. Sesi hoparlöre almamın amacı kanal yöneticim olan Kürşat Bey'in de konuşmayı duyması ve konuşma esnasında da bir yandan not almaktı. Konuşma esnasında Kürşat Bey'in gazetecilik refleksi ile o anda herhangi bir eksiklik olmaması amacıyla görüşmeleri kayıt altına aldığını gördüm. Amacımız bilirkişi ile yaptığımız görüşmeyi kelimesi kelimesine dogru aktarabilmekti. Ancak daha sonra bu görüşme kaydının Halk TV'de yayınlandığını öğrendim.
Bunun canlı yayında o an için yayınlanacağını bilmiyordum. Kaldı ki bu kayıt yapılırken benim bu görüşmenin ses kaydını yayınlamak gibi bir amacım da yoktu. Kürşat Bey'in bu görüşmeyi bir başkasına gönderip yayınlattığını veya kendisinin canlı yayında doğrudan yayınlatıp yayınlatmadığımı bilmiyorum. Ancak sunmuş olduğumuz Halk TV kurumsal açıklaması konuya ilişkin bize bilgi vermektedir. Ben Kürşat Bey'in de o anki gündemin sıcaklığıyla ve gazetecilik refleksi ile bu şekilde hareket ettiğine eminim. Benim söz konusu Satılmış beyle ilgili olarak yapmış olduğum görüşmeler tamamen gazetecilik refleksi ile gerçekleştirilmiş ve habere ulaşmak maksadıyla yapılmıştır. Herhangi bir şekilde yapmış olduğu bilirkişilik faaliyetlerini yönlendirme amacı taşımamaktadır. Zaten sorularımı da kendisini gazetecilik amacıyla aradığımı ve görüşmek istediğimi vurguluyorum. Bununla birlikte genel yayın yönetmenimizin de yine gazetecilik amacıyla bu kişinin açıklamalarını Halk TV'de yayınlandığına eminim. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."
NE OLMUŞTU?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu, 27 Ocak Pazartesi günü düzenlediği basın toplantısında CHP'ye yönelik soruşturmalarda görev aldığını öne sürdüğü bilirkişinin ismini açıklamıştı. Bunun üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İmamoğlu hakkında, "Bilirkişiyi etkilemeye teşebbüs" ve "Adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlarından soruşturma başlatılmıştı.
Başsavcılık ayrıca, yazılı ve görsel medyada İmamoğlu'nun adını açıkladığı bilirkişinin ismini 'hedef gösterecek şekilde' yayımlayan basın kurumları hakkında da gerekli tespitin yapılarak soruşturma başlatılması için İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne talimat vermişti.
Konuyla ilgili, "Halk TV yayınında bilirkişi ile yapılan telefon görüşmesinin izinsiz olarak kayda alıp yayımladığı ayrıca bilirkişinin isminin hedef gösterilecek şekilde açıklayarak yargılamanın seyrini etkilemeye yönelik sözler sarf ettiği" iddiasıyla Barış Pehlivan ve Halk TV yetkilileri hakkında "Kişiler Arasındaki Konuşmaların Dinlenmesi ve Kayda Alınması ve Bilirkişiyi Etkilemeye Teşebbüs" suçlarından soruşturma başlatılmıştı.