Haber: Ahmet ÜNSAL
Manisa’daki sendikaların ilk eylem Teç-Sen’e bağlı üyelerin buluştuğu Milli Eğitim Müdürlüğü önünde gerçekleşti.
Engelli çalışanlarında yer aldığı eylemde söz alan Teç-Sen Manisa Temsilcisi Bülent Ecevit Özbek, yaptığı konuşmasında;
“Kıymetli kamu çalışanları; bilindiği üzere 02 temmuz 2022 tarihinde Türkiye büyük millet meclisinde kabul edilen yasa ile öğretmenlerimiz, asker ve polislerimiz, din görevlilerimiz ve hemşirelerimiz başta olmak üzere 2.5 milyon kamu çalışanı 3600 ek gösterge kapsamına alınmıştır.
Yıllardır bu yasayı bekleyen kamu çalışanları adına büyük bir müjde olan 3600 ek gösterge düzenlemesi, yönetim kademesinde olan şeflerimiz, teknik personellerimiz, memurlarımız ve yardımcı hizmetler sınıfımız açısından da eksik kalmıştır. hayal kırıklığı yaratmıştır.
3600 ek göstergenin eksik kalan tarafının tamamlanması, erişim kısıtlamasının kaldırılması, kamu çalışanlarının tamamını kapsaması için teç-sen olarak sürekli eylemsel hale geçtik.Gerek basın açıklamalarımızda ve eylemlerimizde gerek mitinglerimizde, gerekse Ankara’ya yaptığımız yürüyüşümüzle, gerekse grevlerimizde 3600 ek gösterge konusu ana gündememiz oldu.
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı ve milletvekilleri seçimlerinden önce Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 1. dereceye gelen tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge verileceği sözüne rağmen, çalışma bakanı tarafından kanun teklifinin hazır olduğu söylenmesine rağmen ve toplu sözleşme masasında mutabakat altına alınmasına rağmen bugüne kadar meclise getirilmemiş olmasını kabul etmiyoruz.
1.dereceye gelen her kamu çalışanına 3600 ek gösterge sözünün tutulması için bugün milli eğitim müdürlüğü önünden bir defa daha sesleniyoruz. 3600 ek gösterge, hemen meclise!. Kamuda görev yapan şefler olarak sesleniyoruz. verilen söz yerine gelsin. 1.dereceye 3600 ek gösterge kanun teklifi bir an önce meclise gelsin ve adalet tecelli etsin.” İfadelerine yer verdi.
İKİNCİ EYLEMDE TÜM YEREL-SEN’DEN
Öte yanda da Recep Abatay’ın başkanlığını üstlendiği Manisa Tüm Yerel Sen’den gelen açıklamada ise; “Enflasyon ocak ayında TÜİK’e göre yüzde 6,7, ENAG’a göre yüzde 9,38 oranında arttı. Hangi oran doğru olursa olsun, şu bir gerçektir ki Türkiye yüzlerce ülkenin bir yılda bile görmediği enflasyon oranlarını bir ayda yaşamaktadır. Bizi şaşırtan ise ekonomiyi yönetenlerin bu enflasyonu olağan bir durum olarak görüp düşürmek için kıllarını bile kıpırdatmamalarıdır.
Yüksek enflasyon bizim gibi emeğiyle kazandığı ücretliler, emekliler, dar ve sabit gelirlilerin en büyük düşmanıdır. İktidar enflasyondan nemalanan küçük bir kesimi mutlu etmek için milyonlarca ücretliyi, emekliyi, dar gelirliyi perişan etmektedir.
Bilindiği gibi bu yıl başında kamu çalışanları ve emeklilerinin aylıklarına 2023 yılının ikinci altı ayına ilişkin enflasyon farkı hariç yüzde 15 oranında zam yapılmıştı.
TÜİK’in açıkladığı enflasyona göre bu zammın neredeyse yarısı, ENAG’a göre ise yarısından fazlası daha yılın ilk ayında erimiştir. Bu gidişle TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranına göre bile şubat en geç mart ayında enflasyon farkı nedeniyle alacaklı duruma gelecek olan kamu çalışanları ve emekliler, ücret ve aylıklarındaki bu erimenin telafi edilmesi için temmuz ayına kadar beklemek zorunda kalacaklardır.
Ne yazık ki iktidar enflasyonla mücadele etmek yerine ülkeyi enflasyonla idare etmeye çalışmaktadır. 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerden sonra Türkiye’yi yeni bir zam tusunami sinin beklediğini ve ücretlerin daha da şahlanacak enflasyonun altında bugünkünden çok daha ağır bir şekilde ezileceğini hepimiz biliyoruz. İktidarı seçim kaybetme korkusunu bir yana bırakıp, halkın gerçek sorunu olan hayat pahalılığıyla mücadele etmeye ve enflasyonu doğru hesaplamaya çağırıyoruz.
Ayrıca bir kez daha enflasyon farkının ücretlere altıncı ayın sonu beklenmeden, enflasyonun yüzde 15’lik zam oranını aştığı aydan itibaren yansıtılmaya başlanması gerektiğini hatırlatıyoruz.” denildi.