HABER: AHMET ÜNSAL 
Uğur Mumcu, Şehit Gazeteciler, Aydınları Anma adı altında düzenlenen ‘Türkiye ve Devrim Şehitleri’ panelinin moderatörlüğünü ADD GYK Üyesi Tolga Kale’nin üstlendiği etkinlik Tarihi Bedesten nikah salonunda gerçekleştirildi.
4 Saat süren panele CHP’nin yeni atanan İl Başkanı İsmail Çalışkan, ADD Manisa Şube Başkanı Hamza Kopal, Şehzadeler İlçe Başkanı Hakan Gürtunca, Yunusemre ilçe Başkanı Avukat Yalçın Arcak, CHP eski il başkanı Milletvekili aday adayları Semih Balaban, emekli albay Kanber Oğur, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Şadiye Uysal, Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Yenal Yıldırım ve CHP il ve ilçe yöneticileri ve çok sayıda seçkin davetli katıldı.

SGK: "(ABB’nin prim borçları) SGK ile rızaen anlaşma yapıldığı iddiası gerçeği yansıtmıyor" SGK: "(ABB’nin prim borçları) SGK ile rızaen anlaşma yapıldığı iddiası gerçeği yansıtmıyor"

CHP’li ilçe başkanları Hakan Gürtunca ve Yalçın Arcak, Uğur Mumcu’nun ölüm 30.yıldönümü olmasına karşın hala katillerinin bulunmamış olması, her yönüyle istikrar abidesi olan 20 yıllık Ak Parti hükümetinin elindeki tüm imkanlarına karşın herhangi bir sonuca ulaşamamasına bir anlam yükleyemediklerini öte yanda da CHP iktidarının iş başına gelmesiyle demokrasi şehitlerinin faillerinin bulunacağı dile getirdiler.
   
“UĞUR MUMCU BAŞTA OLMAK ÜZERE TÜM DEMOKRASİ AYDINLARIMIZI SAYGIYLA ANIYORUZ” 

Semih Balaban’ın Milletvekili aday adaylığı için görevinden istifa etmesiyle boşalan CHP Manisa İl Başkanlığı görevine 28 kişilik yönetim kurulu ile ilçe başkanlarının fikir birliğine vardığı yeni il başkanı İsmail Çalışkan ise yaptığı konuşmasında;
 “Demokrasi şehitlerimiz başta Uğur Mumcu, Muammer Aksoy, Gaffar Okkan, Hrant Dink ve birçok aydın bilim insanı katledilerek aramızdan kopartıldı. Ancak faillerinin bulunamamış olmasını bir tesadüf olarak görmüyorum. Biz CHP li olarak aydınlarımızı saygıyla anıyor faillerin bulunmasını umudunu taşımaya devam edeceğiz. Çabamız da bu yönde olacaktır” dedi
   
Panelin moderatörlüğünü üstlenen ADD GYK Üyesi Tolga Kale; “Abdi İpekçi’den başlayan ve sonrasında Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ile devam eden Son süreçte Hrant Dink’e kadar ulaşan bun sonrada devam edecek olan tüm aydınların tek tek suikaste uğratılarak hunharca katledilerek yaşamları ellerinden alınan bu insanlar unutmasınlar ki bizler onlara yapılanları unutmuş değiliz. Onların bizlere bıraktığı en büyük eser kitapları hayatta oldukları süreçte topluma ışık tutan söylemleridir. Onların her biri toplum önderi idi” dedi
  
“BU ÜLKEDE TAM ANLAMIYLA BİR SOL KIRIMI YAPILMIŞTIR VE YAPILMAYA DA DEVAM EDİLMEKTEDİR.”

 Panelin ilk konuşması olan Siyaset Bilimci Akademisyen Burak Cop;
  “Uğur Mumcu,Muammer Aksoy,Hradn Dink,Gaffar Okkan ve bir çok sol aydını katleden katilleri bulmak istemedikleri için bulmuyorlar.Belki de bu katiller bugün için kirli kan kokan ellerini sol aydınları ortadan kaldırmak üzere hazırlık yapıyorlardır.Bu ülkede tam anlamıyla bir sol kırımı yapılmıştır ve yapılmaya da devam edilmektedir.1980’den başlayan yıllara yayılan bir Sol kırımı.Manisa ölçeğine baktığımızda Eczacı Neşe Gülersoy,CHP il başkanlığı yapmış olan eczacı Mete Erdem öldürülerek İslamcıların önü açılmıştır.Bahriye Üçok ve ADD’nin kurucu Başkanı Muammer Aksoy’a yönelik saldırılar Laik döneme yönelik saldırılar idi.AKP iktidarına adım adım bu yoldan gelinildi.Tam anlamıyla mıntıka temizliği yapılarak Cumhuriyetçi aydınlar yok edilerek bu noktaya gelindi.ADD bu anlamda çok demokrasi şehidi vermiştir.Boşluk ise sözde aydınlarla dolduruldu.”dedi  

“DÜŞÜNÜN 1977 YILINDA KONTRGERİLLAYI İFŞA EDEN BÜLENT ECEVİT’İNDE RESMİ KATLEDİLEN BU FOTOĞRAF TABLOSUNUN İÇERİSİNDE YER ALACAKTI”

   Cop, sözlerine devam ederek; “Cinayetlerin serisi soğuk savaş süreci içerisinde işlendi. Bugün baktığımızda devletin içinde hukuk dışında olan yapılanmaların devam ettiğini anlıyoruz. Cinayetleri kimin ve kimlerin işlettiği belli. Düşünün 1977 yılında Kontrgerillayı ifşa eden Bülent Ecevit’inde resmi katledilen bu fotoğraf tablosunun içerisinde yer alacaktı. Uğur Mumcu’nun katledilmesiyle ilgili elimizin ucunda. Bu deliller toplumun önünden saklanıyor. En yakın günümüzde Sedat Peker’in bu konularla ilgili itirafları var. Muammer Aksoy ve diğer aydınlarımız biyolojik olarak ölmüş olsalar bile geride bıraktıkları, yazdıkları ve kitapları bizlere ışık olacaktır. Uğur Mumcu benim yol rehberim olmuştur. CHP’liler bile okumalı ve okutmalı ’40’ların Cadı kazanı’ kitabını.” İfadeleriyle sonlandırdı konuşmasını. 
   
DÜŞÜNEN ADAMLA HER ŞEYİ TARTIŞABİLİRSİNİZ.ONDAN KORKMAYIN.RIFAT ILGAZ’DAN ONLARDAN BİRİSİ İDİ”

ADD GYK Üyesi tiyatrocu Utku Erişik de aydınların katledilmesini sanatçı yönüyle dile getirerek yanında getirdiği Rıfat Ilgaz’ın dönemin savcılarınca toplatılan ’Sınıf ‘ isimli kitabından söz ederek; “Eminönü’nde bir dönem Deniz Gezmiş’ten Alparslan Türkeş’e, Aziz Nesin’den Nihal Atsız’a kadar hem sol hem sağ görüşten siyasilerin sorgulandığı eski Emniyet Müdürlüğü binası olan ünlü Sansaryan Han oteli. Rıfat Ilgaz o tarihte bu kitabı dağıtırken Cumhuriyet savcısınca önce jet hızıyla kitabın toplatılması ardından da yazarının gözaltına alınması olayı yaşandı. Savcı sorar ‘Neden Sınıf’ işin içinden çıkamayacağını anlayan savcı bu kez de ‘kitabın kapağı neden kırmızı’ Sorgu saatlerce günlerce sürer. Daha ilginç olanı ise olayın bilirkişisinden gelir oda raporunda;’ Hasta Ruh hastası’ görüşlerini rapor eder. O nedenle düşünen adam heykeli Bakırköy’deki Ruh Sağlığı Hastalıkları Hastanesinin bahçesine inşa edilmiş. O dönemden başlamış düşünen insanların deli konumunda görülmeye başlanması. İşte bu tablo o dönemlerden günümüze gelen korkan yönetim anlayışının bir ürünüdür. Düşünen adamla her şeyi tartışabilirsiniz. Ondan korkmayın. Rıfat Ilgaz’dan onlardan birisi idi” dedi.

“ABD DENİZERLERİNE GENELEV KADINLARIMIZI PEŞKEŞ ÇEKEN, BERGAMA OVACIK’TA TOPRAKLARI PEŞKEŞ ÇEKEN ZİHRNİYET NEYSE BUGÜNKÜ DURUMDA AYNI”
 
Tiyatrocu Erişik, sözlerine Aziz Nesin’in çıkarttığı mizahı siyasi gazete ‘Marko Paşa’ üzerinden devam ederek; “O dönemde siyasilerin en çok takip ettiği ve sakıncalı gördüğü ‘Marko Paşa’ siyasi gazete vardı. Daha doğrusu siyasetçilerden fırsat bulabildikleri süre içerisinde çıkar. O dönemin savcısı Hicabi Dinç vardı hiçbir gerekçe olmaksızın gazeteyi toplatırdı. Ne oldu tarihin çöplüğünde yok olup gitti. Savcım Cumhuriyet’in savcısı olmalı. Bakın bugün tüm aydınlar cinayetlere kurban gidiyorlar. Her şeyi alabilirler, cebinizdeki parayı alabilirler. Mustafa Kemal’in gülümsemesini ve anlattıklarını asla ve asla bizlerden alamazlar. O nedenle onun gülümsemesi her zaman olacaktır. 1946’ın 9 Nisan’ın İstanbul’a gelerek Karaköy iskelesine yanaşan ABD Donanmasına bağlı USS Missouri Zırhlısından inen deniz erlerinin gönüllerince eğlenmeleri için genelevdeki kadınlarımız sadece bir haftalığına onlara tahsis edildi. Hatta ne acıdır ki oradaki polislerimize ‘Bir hafta süresince Türkler alınmayacak talimatı verildi’ onlara da bekçilik yaptırdılar. Bir başka rezalette Siyanürle altın aramanın yapıldığı Bergama Ovacık maden olayında yaşandı. O dönemdeki köylüler, Türk toprağına sahip çıkmak için bölgeye gelen vatandaşlara ‘Siz de kimsiniz biz varken sizin burada işiniz ne dağılın’ diyerek topraklarının zehirlenmesine engel olmaya çalışanlar Jandarmanın dipçikleriz ve zor kullanımıyla karşı karşıya kalındı. Karaköy’de polisimize Bergama’da jandarmamıza bunları yaptırdılar.”
   
“GEÇMİŞTE BİRBİRİNE KURŞUN SIKMIŞ İNSANLAR AYNI CEPHEDE BULUŞMUŞ OLMASINI BİR UMUT” 

Gelen soruları da yanıtlayan Siyaset Bilimci Akademisyen Burak Cop; “Bugünümüze geldiğimizde toplumun maniple edilemeyeceğini düşünüyorum. Uyanık olmamız gerekir. Geçmişti birbirine kurşun sıkmış insanlar aynı cephede buluşmuş olmasını bir umut olarak değerlendiriyorum. Yolumuz açık olsun işimiz hiç kolay değil tanrımız yardımcımız olsun.” diye konuştu.  
Panele katılan katılımcılara çiçekler ADD Başkanı Hamza Kopal ve yönetim kurulu üyelerince verildi.

Editör: TE Bilişim