Toplumun değişmeyen gündemi "Kadın Cinayetleri " tüm bireyleri rahatsız edecek boyutta artmıştır.

Gün geçmiyor ki ülkenin Manisa dahil, birçok yerinde " kadın cinayeti " haberi duyulmasın...

Tv dizilerindeki şiddet ve ahlaksızlık, hertürlü kötülüğün mübah sayılması…

Senaryolarda, her başrol oyuncusunun, gayri meşru bir çocuğu, eşi bir de sevgilisinin olması, sanki olmazsa olmazlardandır...

Dizilerdeki ve sosyal medyadaki pespayelik, toplumdaki ahlak çöküntüsünü artırmakta, aile içi birliği bozmaktadır.

Burada uzun uzun bu konuyu yazmayacağım.

Hepimizin TV haberlerinde gördüğümüz; kadına, çocuğa hayvana şiddetin artması, toplumu endişelendiriyor.

Bu şiddetin önüne geçilmesi için yapılan yürüyüşlerden biri de Mesir Mahallesi Muhtarı Semra Geçer Hanım, öğretmenler ve mahallede yaşayan kadınlar tarafından gerçekleştirildi.

Bir hanımın "kendim için değil, kız torunlarımın gelecekte güven içinde yaşamaları için katıldım." Demesi çok anlamlıydı.

Artık erkeklerin elleri kadına, çocuğa vurmak için değil, çiçek vermek için uzanmalı. Dilleri kötü söz, küfür etmek yerine sevgiyi, değer vermeyi , iltifat sözleri söylemeli... Gözleri nefretle değil, sevgi ve şefkatle bakmalı, duruşu yanındakine güven vermeli.

Bütün bunların olması imkansız değil.

Çocuk önce, aile içinde güzel ahlak ve sevgiyle büyürse; kendisine ve çevresine saygı duyar, değer verir. Çocuğa, özellikle erkek çocuklara gereken ahlak ve sorumluluk duygusu  aşılanırsa, bugün hepimizi derinden yaralayan "Kadın Cinayetleri"nin  önüne büyük ölçüde geçilir.

Herkes "adalet yok, kanun yok" Diye şikayet ediyor.

Kanun var, var da uygulama yok... Bu da suç makinelerine "suç işleme özgürlüğü " veriyor.

Yasalar suçlu için, suçu nispetinde indirimsiz uygulandığı an caydırıcı olur.

Bugün "Dünya Kız Çocukları " günü.

Kızlarımızı, kadınlarımızı, çocuklarımızı her türlü kötülükten, şiddetten korumak hepimizin, hepinizin, tüm erkeklerin de sorumluluğundadır.

Aile içinde erkek çocuklara da her işi yapması öğretilir, sorumluluk verilir , sosyal medyadan biraz uzaklaştırılırsa her şey çok farklı olur.

Eğitim ailede başlar. Çocuk, ailede; ahlak, dürüstlük, saygı, sevgi erdemleriyle yetişirse hem okulda hem hayatta başarılı olur. Haksızlık yapmaz, saldırgan olmaz, iyi insan, iyi örnek olur.

Toplum olarak artık yüreğimizi yaralayan "cinayet " haberlerini değil; artan huzuru, güvenliği, biten işsizlik ve enflasyonu, başarılı kızlarımızı, kadınlarımızı, dünyada ses getiren icatlarımızı, yükselen ekonomimizi duymak istiyoruz.

Huzur ve güven içinde yaşamak herkesin hakkıdır.

Bu içimizi yakan " Kadın Cinayetleri" ne YETER ARTIK diyoruz.