Cumhuriyet Halk Partisi'nde Manisa milletvekili listesi belirlenirken Semih Balaban 5. sıraya konmuştu. 4. sırada yer alan Deva Partili Selma Aliye Kavaf ise milletvekili seçilmişti.
Kamuoyunda ve parti içinde bu tablo Semih Balaban lehine eleştirilmişti.
Seçim süresince çalışmaya devam eden Semih Balaban bugün çok çarpıcı bir mesaj yayımladı. Balaban'ın açıklaması söyle:
28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimini maalesef kaybettik. Fakat umudumuzu kaybetmedik ve demokrasi hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz. 9 Nisan 2023 tarihinde milletvekili listeleri açıklandıktan sonra 5. sırada konulmama bakmadan hayat arkadaşım Serap Balaban ile birlikte gece gündüz çalıştım. Seçim 2. tura kalınca salı 16 Mayıs salı gününden itibaren yine hayat arkadaşımla birlikte çalışmalara başladım. Kula, Selendi, Demirci ve Köprübaşı gibi daha az oy aldığımız ilçelerde çalışarak bu ilçelerin merkezindeki tüm kahvelerde konuşmalar yaparak neden sayın Kemal Kılıçdaroğlu 'na oy vermemiz gerektiğini anlattım. Merkez Şehzadeler ve Yunusemre metropol ilçelerimizde yoğun bir esnaf,kahve çalışması gerçekleştirdim. Kanaat önderleri ile görüştüm. Manisa'da kıl payı Recep Tayyip Erdoğan önde çıktı. Seçim günü okulları gezdim ve sandığa insan taşıdım. Gecede il binasında ve Şehzadeler ilçe binamızda partililerimizle birlikte olarak ,onlara umut aşılamaya çalıştım. Hayal kırıklığını en asgari düzeyde atlatmaları için gençlerle üzüldüm,onları anlamaya çalıştım. Bu seçimin herşeyin sonu olmadığını dilim döndüğünce onlara anlattım. Gece ilçe başkanımız Hakan Gürtunca ve tüm partililerimizin ayrılmasıyla partiden ayrıldım. Evet maalesef olmadı çok üzgünüm . Bu süreçte emeği geçen herkese bize oy veren vermeyen tüm Manisalı hemşehrilerimize teşekkür ediyorum. Şimdi halkımızı suçlamadan,halkımıza tepeden bakmadan,biz nerede yanlış yaptık diyerek,özeleştiri yaparak kaldığımız yerden demokrasi ve hukuk mücadelemizi sürdüreceğiz.
TEK ADAM ANLAYIŞIYLA MÜCADELE
Önce Türkiye 'de tek adam anlayışına karşı halkımızla omuz omuza mücadele edeceğiz,partimizde de tek adam anlayışı ve onların illerdeki yansımalarına karşı ,parti içi demokrasinin kurumsallaşması ve bu partide siyaset yapan herkesin emeğinin güvence altına alınması adına,emek veren fedekarlık yapan örgüt emekçilerinin kaderinin bir kişinin veya birkaç kişinin iki dudağı arasında olmaması ,üyelerimizin söz yetki sahibi olması adına demokratik bir tüzük , demokratik bir yapı içinde sonuna kadar mücadele edeceğiz. Parti içi demokrasi ve demokratik tüzük olmazsa olmazımızdır. Kimse umutsuzluğa kapılmasın sosyal ve ekonomik adeletin egemen olduğu, demokratik ve laik bir Türkiye için tüm toplumsal muhalefet güçleri ile birlikte sonuna kadar bu mücadelede yer alacağız ve sonunda er yada geç hep birlikte başaracağız. Saygılarımla.