Yenidoğan Çetesi davası başladı. Para uğruna bebeklerin yoğun bakımda ölümlerine neden olmakla suçlanan çete üyeleri ilk kez hakim karşısına çıktı. Davada 22’si tutuklu 47 sanık bulunuyor. Sanıkların 17 bin yıl hapisle cezalandırılmaları isteniyor. Dava duruşma salonunda yaşanan gerginlik nedeniyle gecikmeli başladı. İddianamede elebaşı olarak tanımlanan Fırat Sarı, aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi. Savcılık makamı, doğrudan mağdur olmayanların müdahillik talebinin reddini istedi. Barolar dahil tüm davaya katılma telepleri reddedildi. Savunması alınan sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı, Fırat Sarı'nın hastalara fazla ücret söylediğini ve aradaki komisyonu kendisine aldığını dile getirdi. Yoğun bakım boşalınca Fırat Sarı'nın sitem ettiğini ve "Hasta yok doldur" diyerek bir günde doldurulmasını istediğini belirten Taşçı, "Yoğun bakım ne kadar dolu olursa o kadar para kazanılıyor" diye konuştu. Savunmasında durumu kritik bir bebek için yardım istenen bir doktorun "Çek fişi gitsin" dediğini de söyleyen Taşçı, Şafak hastanesinin yöneticisinin ise Fırat Sarı'ya oraya sevk edilen her bebek başına 10 bin TL verdiğini ifade etti. İlk duruşmada yalnızca Hemşire Hakan Doğukan Taşçı savunma yaptı. Duruşma, bugün saat 10.00'da devam edecek.

21.05

5 gün sürecek duruşmanın ilk celsesi Taşcı'nın savunmasını tamamlamasının ardından sona erdi.

Mahkeme duruşmayı, sabah saat 10.00'a erteledi.

Yarın yapılacak duruşmada sanıklar savunma yapmaya devam edecek.

20.45

Sanık Hakan Doğukan Taşçı'nın savunması devam ediyor.

İfadelerinin ardından avukatlar, Taşçı'ya soru soruyor.  

19.15

Sanık Hakan Doğukan Taşçı, Şafak hastanesinin yöneticisinin Fırat Sarı'ya oraya sevk edilen her bebek başına 10 bin TL verdiğini söyledi. 

Taşçı, "Ben bu düzeni anlattığım ve şikayetçi olduğum zaman Nisan ayına kadar müdahale edilmemesinden şikayetçiyim. Hiçbir bebeğe zarar verecek bir şey yapmadım. Evet hatalarım olmuştur. Paraya sıkışmıştım, 3 kez ilaç sattım. Bir çeteye üye olmadım. Bir bebek ihmalden ölüyorsa orada vazifesi olmak olan doktorun olmaması mı yoksa hemşirenin elinden geleni yapması mı suçtur?" diyerek kendini savundu.

18.45

Sanık Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında bir doktorun durumu kritik bir bebek için "Çek fişi gitsin" dediğini ileri sürdü. 

Taşçı, "Bebek düşünün gözünüzün önünde, müdahale etmezseniz ölecek. Burada zaten mesele doktorun olmaması. Müdahale etmese zaten ölecek. Batuhan (Hemşire yardımcısı) da yardım amaçlı beni arıyor. Doktoru arıyor, doktorun 'Çek fişi gitsin' dediğini söyledi. Rıza Hocaymış doktor, ama tanımıyorum, çocuk doktoru olarak biliyorum. O çocuk orada ölüyor" dedi. 

Taşçı, ambulans şoförü Gıyasettin Mert Özdemir için "Kendi anlaştığı yerlerden hastaları gönderiyordu ama nasıl yaptığını bilmiyorum. Karşılığında para alıyordur, almaması mümkün değil" ifadelerini kullandı.

18.20

Sanık hemşire Hakan Doğukan Taşçı, "4-5 hasta taburcu olacaktı. Fırat Sarı'nın haberi olmuş, 'Biraz daha taburcu etmeyin' dedi. SGK'dan daha fazla para alabilmek için yaptı" sözleriyle savunmasına devam etti. 

"HASTA YOK DOLDUR"

Cimer şikayetini yapmadan önce Fırat Sarı'dan delil topladığıunı ifade eden Taşçı, "Fırat Sarı yoğun bakım boşalınca sitem ediyordu. 'Hasta yok, doldur' diyordu. Fırat Sarı, bir günde doldurmanı istiyor. Yoğun bakım ne kadar dolu olursa o kadar para kazanılıyor" dedi. 

17.45

Hemşire olarak görev yapan sanık Hakan Doğukan Taşçı, savunmasında "Üzerime atılı suçların hiçbirini kabul etmiyorum" dedi.

10 yıldır farklı hastanelerde yenidoğan yoğun bakımlarında çalıştığını belirten Taşçı, elebaşı Fırat Sarı'yı Reyap hastanesinden tanıdığını söyledi. Sanıkların çoğunu tanıdığını ifade eden Taşçı, bazıları ile beraber çalıştığını bazılarının ise arkadaşını olduğunu dile getirdi.

Hakan Doğukan Taşçı'nın savunmasından öne çıkanlar şöyle: 

"Bazı sistemli yapılan usulsüzlükler var ama bu hastanelere özgü değil. Evrak üzerindeki oynamalar daha fazla para almak için her zaman yapılıyordu. 10 yıl önce çalıştığım hastanelerde de yapılıyordu. Bu kurumlar senede 6-7 kez denetleniyor. Nasıl oluyor denetlemeden sorunsuz çıkıyorlar da suç bize kalıyor?

İstanbul'daki özel hastanelerin yüzde 70'inde gece doktor olmaz. Doktor olmadığı zaman çocuğa biz müdahale ederiz. Müdahale etmesek 'Niye etmedin?' derler.

"FIRAT SARI, HASTAYA FAZLA ÜCRET SÖYLEYİP ARADAKİ KOMİSYONU ALIYOR"

Her hastane sahibi para kazanmak ister. Hasta sayısının fazla tutulmasını, daha fazla para kazanmasını Fırat Sarı'ya söylüyorlar. 

Manisa Büyükşehir eleman alacak! Manisa Büyükşehir eleman alacak!

Aileden para aldığım söyleniyor. Ben almadım. Fırat Sarı, hastaya ücreti hastanenin istediğinden fazla söyleyip aradaki komisyonu kendisine alıyor.

"HASTAYI ENTÜBE GÖSTERİRSENİZ, SGK'DAN DAHA FAZLA PARA ALIRSINIZ"

Hastanın kaç gün yatacağına biz karar vermeyiz, doktor karar verir. Hasta 5 gün entübeyse, hastanın 10 gün entübe olduğunu görmek zaten gerçeği yansıtmadığını gösteriyor. Ama biz sadece çarşaflarla ilgili bilgiyi yazıyorduk. Hastayı entübe gösterirseniz hasta '3. basamak' olur. SGK'dan daha fazla para alırsınız. Onun için bu yapılıyordu.

Normalde bebeklerin akciğer gelişimi için kullanması gereken bir ilaç. Kullanılmayan, fazlası olan vardı. Fazlası imha oluyordu. Bu ilaçları hastaya vermemek gibi birşey olmuyordu. SGK bu ilaç için 9 bin tl veriyor. Toplu olarak ilacı alırsak 7-8 bin tl ye alıyorsunuz ve kar ediyorsunuz. Bu ilaçlar dolapta birikiyordu, hastaya verilmiyordu. İlaçların çöpe gideceğine satılması konusunda Fırat Sarı ile konuştuk. Hasan, hastaneden paraları topluyordu biz de satışları yapıyorduk. SGK’yı dolandırmak gibi bir amacım yok.

Kötü durumuna rağmen yaşayan kalp hastası bir çocuk vardı. Hem hastane yönetimi hem de Fırat Sarı 'Boşuna masraf yapıyorsun. Bu çocuk yaşamayacak' diyordu. Ben devam ettim tedaviye. Hastanenin çocuğun cenazesini vermediğini söylediler, para ödemesi yapmadıkları için. Çok şaşırdım, 'Böyle bir hakları yok' dedim. Sonra hastane yönetimiyle konuştum, teslim ettiler. 2-3 gün cenazeyi vermemişler"

17.30

30 dakikalık aranın ardından duruşma yeniden başladı. 

Barolar dahil davaya katılma taleplerinin hepsi reddedildi. 

16.45

Savunmalar devam ederken avukatlar arasında gerginlik yaşanıyor. 

Gelecek Partisi'nin avukatı, yaşanan gerginlik üzerine mahkeme başkanı tarafından dışarı çıkarıldı.

Duruşmaya 30 dakikalık ara verildi.

Davanın görüleceği Bakırköy'deki adliye önünde geniş güvenlik önlemi alındı

16.20

Sanık avukatları, iddianamede yer alan tapelerin dinleme izninin olmadığını, sadece rüşvet için dinleme izninin olduğunu dile getirdi. 

Avukat, geri kalan tapelerin yargılama için kullanılamayacağını söyledi.

15.50

Savcılık makamı, doğrudan mağdur olmayanların müdahillik talebinin reddini istedi.

Mahkeme heyeti, sanıklara katılma isteklerine karşı sözlerinin olup olmadığını sordu.

15.10

İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu da söz alarak davaya katılma talebinde bulundu.

Bebeğini yenidoğan yoğun bakım servisinde kaybeden bir baba da davaya müdahil olma talebini iletti.

Aralarında Gelecek Partisi ve derneklerin de bulunduğu çok sayıda kurum davaya müdahil olmak istedi.

14.50 - DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI

Duruşma verilen aranın ardından yeniden başladı.

Duruşmanın ikinci bölümü Barolar Birliği Başkanı Erinç Sağkan’ın söz almasıyla başladı.

Sağkan, çocuk hakları sözleşmesini referans gösterip, çocuğun üstün yararına dikkat çekti.

Sağkan, davaya müdahil olma taleplerini iletti.

13.50

Mahkeme heyeti duruşmaya 45 dakika ara verdi.

12.50

FIRAT SARI: AYLIK GELİRİM 400 BİN LİRA

Çete lideri Fırat Sarı, kimlik bilgisini okumak için sanık kürsüsüne başındaki peruğunu cezaevinde çıkararak geldi.

Sarı konuşmasında, bekar olduğunu belirtti.

Aylık ortalama gelirinin ise 400 bin lira olduğunu söyledi.

Tutuklu sanıklardan İlker Gönen ise kimlik tespiti sırasında, evli ve üç çocuklu olduğunu belirtti.

Duruşma, kimlik tespitinin yapılmasıyla devam ediyor.

11.30 - DURUŞMA BAŞLADI

Yenidoğan Çetesi davasına ilişkin ilk duruşma başladı.

Duruşmada, tutuklu sanık Fırat Sarı’nın da aralarında bulunduğu, 22 tutuklu sanık, 19 tutuksuz sanık ve tarafların avukatları hazır bulundu.

Bazı tutuksuz sanıklar ise bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Duruşma sanıkların kimlik tespitlerinin yapılmasıyla başladı.

11.00

Yenidoğan çetesi davası, adliyede yaşanan yoğunluk nedeniyle başlayamadı.

Mahkeme başkanı, salon şartlarının yetersiz olması sebebiyle TBB Başkanı Erinç Sağkan'ın müşteki avukatlarının bulunduğu sıradan kalkarak izleyiciler kısmına geçmesini istedi.

Bu talebe tepki gösteren avukatlar ile mahkeme başkanı arasında tartışma yaşandı.

Tartışmanın büyümesi üzerine heyet salondan ayrıldı.

Heyet bir süre sonra salona geri döndü.

10.00w

Çete mağduru aileler Bakırköy'deki adliyeye gelmeye başladı.

Adliye önünde toplanan Cumhuriyet Halk Partili bir grup basın açıklaması yaptı.

Dava, bin 399 sayfalık iddianamenin okunmasıyla başlayacak.

Duruşmalar, tüm hafta boyunca sürecek.

Davanın görüldüğü adliye içindeki koridorlarda kalabalık artarken, emniyet güçleri burada da güvenlik önlemi aldı.

09.35

Duruşma Bakırköy 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.

Dava öncesinde adliye çevresinde güvenlik önlemleri alındı.

Editör: İclal Çiçek