İzmir'de yaşayan iki çocuk annesi Fadime Akbay (39), tekstil işinde ayakta çalışıyordu. 2019 yılında şiddetli ağrı sebebiyle doktora başvuran Akbay'a, kalça kireçlenmesinin meydana geldiği ve protez takılması gerektiği söylendi. Operasyona alınan Akbay'ın durumu, düzeleceğine daha da kötüleşti. Ağrıları artan ve bacağında şişlik oluşan Akbay, tekrar hekime başvurdu. İkinci kez ameliyata alınan ve daha küçük bir protez takılacağı söylenen Akbay, bu ameliyattan da istediği sonucu alamadı. Bacağının yamulmaya başladığını ve hareket kabiliyetinin azaldığını belirten Akbay, ayakta duramamaya başladığı için işinden de oldu. Başka bir sağlık kuruluşunda yapılan kontrollerde uyluk kemiğinin kırıldığını öğrenen kadın, başka bir sağlık kuruluşunda üçüncü kez ameliyat masasına yattı. Son ameliyatın ardından sağlığına kavuşmaya başladığını, ancak geçen süre zarfında pek çok zorluk çektiğini kaydeden Akbay, "İş yerim beni bu şekilde çalıştıramayacağını söyledi. Şimdi 2 çocuğum ve benimle eşim ilgileniyor. Son ameliyatı olmadan önce yatağa bağlı gibiydim. Ayağa kalkamıyordum. Şimdi toparlamaya çalışıyorum ama yürüyüşümde hala sıkıntı var. Hem işimden hem sağlığımdan oldum, bir de üstüne ameliyat olmak için borçlandım. Bakıma muhtaç hale geldim" diye konuştu.

"Doktorlar bana 'Kamyon mu çarptı, trafik kazası mı geçirdin' dedi"
Yaşadığı olayı anlatan Akbay, "Ayakta çalışırken kalçamda çok şiddetli ağrılar hissetmeye başladım. Sağlık kuruluşuna gittiğimde, kalçamda kireçlenme olduğu ve protez takılması gerektiği söylendi. 2019 yılında kalça protezi ameliyatı oldum. İlk ameliyatın arından doktor, eşime kalça protezinin büyük geldiğini söylemiş. Ağrılar nedeniyle kontrole gittiğimde de protezin yerinden çıktığını, ikinci ameliyatı olmam gerektiğini, daha küçük bir protez takacağını söyledi. Sonrasında da ağrılarım devam etti ve yürümekte zorlandım. Ayakta çalışamaz duruma geldim. Doktor bana ayakta çalıştıkça düzeleceğini söyledi ancak düzelme olmadı. Ağrılarım çok olunca başka bir sağlık kuruluşuna gittim. Çünkü bir bacağım kısalmıştı ve yamulmuştu. Orada bacağımın uyluk kemiğimden kırık olduğunu öğrendim. Doktorlar bana 'Kamyon mu çarptı, trafik kazası mı geçirdin?' dedi. İlk ameliyatımda bacağımın kırıldığı anlaşıldı. Doktor ikinci ameliyatta kırığı düzeltmeye çalışmış ve protezi kemiğin içine takması gerekirken üstten tutturmuş. Düzelmem için yüklü bir miktarda para ödeyerek ameliyat olmak zorunda kaldım. Yeni yeni toparlanıyorum ama hala eski halime dönemedim" ifadelerini kullandı. Akbay, konu üzerine doktor hakkında maddi manevi tazminat davası açtığını söyledi.
Akbay'ın avukat Mehmet Harun Elçi de şunları söyledi:
"Sağlık hakkı, ulusal ve uluslararası düzeyde korunan temel bir insan hakkıdır. Müvekkilin tedavisi amacıyla başvurduğu sağlık kuruluşunda, hekim ve sağlık çalışanları tarafından uygulanan tıbbi yöntemler ve yapılan ameliyat, istenilen neticeyi vermediği gibi 'malpraktis' adını verdiğimiz tıbbi hatalı uygulama sonucunu doğurmuş, müvekkilde kalıcı sakatlığa yol açmıştır. Bu anlamda müvekkile karşı özen ve dikkat yükümlülüğünün sağlanmaması neticesinde gerçekleşen olumsuz sonuç açısından müvekkil tarafından maddi ve manevi tazminat istemli açtığımız dava halen devam ediyor. Konunun takipçisi olacağız."
Öte yandan, doktor, konuyla ilgili açıklamada bulunmayacağını iletti.

Manisa Şehir Hastanesi'nden hayat kurtaran çok anlamlı davet Manisa Şehir Hastanesi'nden hayat kurtaran çok anlamlı davet

Editör: TE Bilişim