TMMOB Jeofizik Mühendisleri Odası Manisa İl Temsilcisi Jeofizik Yüksek Mühendisi Fatih Şenhisar'ın açıklamaları şöyle: 
"Manisa İl genelinin sismotektonik özelliklerinin ve deprem kaynaklarının araştırıldığı diri faylar, deprem kaynaklarının üretebilecekleri maksimum deprem büyüklüğü, deprem tekrarlanma periyodu ve kayma hızı değerlendirmesi yapıldığında depremsellik bakımından Manisa’da önemli aktif faylar bulunmaktadır. Bunlardan Gediz Grabeni (GG) üzerinde yer alan Manisa Fayı 40 km uzunluğunda olup İl merkezinde yer alan Yunusemre ve Şehzadeler ilçeleri ile Turgutlu ilçesinden geçmektedir. Dolayısıyla aktif fay hatlarının bilinmesi bu alanlara yapılacak bir takım arazi kullanım kararlarının verilmesinde büyük önem teşkil etmektedir. İl sınırları ve yakın çevresinde yer alan, genelde açılma rejimine bağlı gelişen graben kenar fayları olarak tanımlanan 15 fay sistemi çoğunlukla Manisa İl sınırları içinde can ve mal kaybına, yaralanmalara neden olabilecek, ekonomik açıdan olarak tehdit oluşturabilecek, uzunluğu 10 km’den daha fazla olan fay sistemleri de mevcuttur.
Manisa Fayı 40 km uzunluğundadır. Gediz grabeninin kuzeybatı kolunda Turgutlu ile Manisa batısındaki Muradiye arasında yer alır. Baskın normal fay karakterine sahiptir. Diri bir faydır ve Holosen’de fay boyunca düşey doğrultuda önemli ölçüde yer değiştirmeler gerçekleşmiştir. Manisa Fayı, kenti boydan boya kat etmektedir ve keskin bir büklümle birbirinden ayrılabilen Doğu ve Batı olmak üzere iki segmentten oluşur. Doğu segmenti Kemalpaşa çayı ile Manisa İl’i (tarım işletmeleri tesisleri, avcılık kulübü atış sahası) arasında uzanır. Bu segment 15 km uzunluğunda ve K45B doğrultuludur. Düzlem eğimi 55-60° KD yönelimlidir. Batı segmenti kentin doğusu ile batıda Gediz nehri arasında yaklaşık 25 km uzunluğundadır. Bu segment 3 km genişliğe ulaşan bir zon içerisinde birbirine paralel fay parçalarından oluşur. Bu fayların genel doğrultuları K55B’dır. Batı segmenti, ekonomik yatırımların yoğun olduğu Manisa’nın sanayi bölgelerinden geçmektedir
Manisa ve yakın çevresinde yer alan, depreme kaynaklık edebilecek söz konusu fay sistemlerinin uzunlukları 12-220 km arasında değişmektedir. Bu sistemlerin parçalı olarak segmentler halinde değil, tek seferde bir bütün olarak kırılmaları durumunda oluşacak deprem büyüklüklerinin Mw=6.28 ile Mw=7.95 arasında değişebileceği hesaplanmıştır.

NORMAL FAY SİSTEMİ BİLİNMEKTEDİR
Şenhisar, Manisa'da 2 bin yıl önce yıkıcı bir depremin olduğunu belirterek, "Manisa İl’i yakın çevresinde yer alan deprem kaynaklarının uzunlukları (km) ve bu fayların üretebilecekleri maksimum deprem büyüklükleri (Mw). Mw, Moment büyüklüğüdür. Hesaplamalarda deprem üreten fay sisteminin türü Normal Fay sistemi olarak bilinmektedir.
Manisa ve yakın çevresinin kayma hızları, sabit GPS/GNSS deprem istasyon ağı verilerinden belirlenerek Kayma hızlarının İzmir ve Manisa’nın da içinde olduğu Ege Bölgesinde saatin dönüş yönünün tersi ve yıllık ortalama 20 mm olacak şekilde GB’ya hareketi net gözlenmektedir. Manisa’nın tarihsel dönem depremselliği 2 bin yıl önce (M.S. 17 yılında) meydana gelen ve toplamda 250 km uzunluktaki bir alanda 12 antik kentin yıkılmasına neden olan büyük depreme ait bilgiler, Manisa-Yuntdağı bölgesinde Aigai Antik Kenti’nde yürütülen güncel arkeolojik araştırmalardan elde edilen yazıtların çözümlemesi ile ortaya konmuştur. Hatta bu yazıtlarda söz konusu şiddetli depremin Batı Anadolu'nun başına gelmiş en büyük felaket olduğunun anlatıldığı ortaya konmuştur. Buna ek olarak Manisa ve yakın çevresinde gerek aletsel, gerekse tarihsel dönemde meydana gelen (M=6.5 ve daha büyük olan) şiddetli depremlerin M.Ö. 17 ile 1970 yılları arasında bir dağılım gösterdiği gözlenmektedir. Kütahya, Manisa ve Uşak’ta 1000’den fazla can kaybına neden olan 28.03.29170 tarihinde meydana gelen M=7.2 büyüklüğündeki Kütahya-Gediz depremi öncesi oluşan şiddetli depremlerin M.Ö. 17 yılından itibaren kayıtları gözlenmektedir. AFAD tarihsel deprem kayıtlarından hareketle söz konusu ~2040 yıllık süre içinde meydana gelen M=6.5 ve daha büyük depremlerin sayısı 10 olarak belirlenmiştir. Buna göre, bu ve daha fazla büyüklükteki şiddetli depremlerin tekrarlanma periyodu ~200 yıldır. Son şiddetli depremin 1970 yılında meydana geldiği göz önüne alındığında, bir sonraki şiddetli depremin (M≥6.5) oluş tarihinin, yaklaşık iki nesil sonrasını etkileyecek şekilde 2170 yılı olacağı öngörülmüştür . 1990 yılı sonrasını kapsayan son 30 yıllık döneme ait 74.000 deprem içeren Manisa İl’i sismisite haritası incelendiğinde depremlerin büyük çoğunluğu yerkabuğunun ilk 25 km’sinde kümelenmekte, ağırlıklı olarak İl’in KB kesiminde, özellikle Soma ve Gölmarmara arasında yoğunlaşmaktadır. Meydana gelen 5 ve üzeri depremlerin çoğu da bu hat üzerinde oluşmaktadır.  Aletsel dönemde Manisa İl’i ve yakın çevresinde meydana şiddetli depremler M:6.9 büyüklüğündeki 18 Kasım 1919 Soma depremi, M:6.5 büyüklüğündeki 28 Mart 1969 Alaşehir-Sarıgöl depremi 
1979-2020 yılları arasında Manisa İl’i ve yakın çevresinde meydana gelen, büyüklükleri 4.3 ile 6.0 arasında değişen 25 depreme ait odak mekanizması çözümü incelendiğinde, üç tanesi haricinde depremlerin büyük çoğunluğun normal ya da baskın normal bileşene sahip fay sistemleri tarafından üretildiğini ortaya koymaktadır" ifadelerini kullandı. 

Yunusemreli sporcular Afyon'da Manisa'yı temsil edecek! Yunusemreli sporcular Afyon'da Manisa'yı temsil edecek!


Şenhisar, son olarak şunları belirtti: "Sonuç olarak; Manisa il merkezi ve yakın çevresinde oluşabilecek bir deprem sırasında yerin fiziksel parametrelerinden olan yer salınım periyodunun ve yerin salınımı esnasındaki büyültme karakterinin belirlenmesi, 
1.T(zemin)≠ T(yapı) olmalı,

3.V(R)>130 m/sn olmalı, 
4.V(S)(30)> 700 m/sn olmalı ve 

Depremin şiddetinin çok güçlü ya da az hissedilmesinin nedeni kayalık ve gevşek zemine bağlı zemin büyütmeleri ve süresi ile yakından ilgilidir, -Ağır yıkımların nedeni zemin koşulları uygun olmayan alanlar üzerine yapılmış depreme dirençsiz/dayanıksız binalar'dan başka bir şey değil.
 Bu bakımdan parsel bazlı zemin etüdlerinde bu tehlike haritasına göre değerlendirme yapmak son derece yanlış kabul edilir, bunun çözümü Anabilim dalı Sismoloji olan Jeofizik Mühendisleri yer altını  2 ve 3 boyutlu görüntüleyerek, Dinamik Deprem parametrelerini topluyor ama ne yazık ki kullanan yok."

Editör: TE Bilişim