2016 Nobel Tıp Ödülü’ne layık görülen Japon bilim insanı Yoshinori Ohsumi’yi birçoğumuz tanımıyoruz.
Ancak Ohsumi’ye o ödülü getiren bilimsel tezi emin olun neredeyse hepimiz biliyoruz.
Tabii. Ohsumi gibi geniş bir tıbbi terminolojiye, bilimsel gözleme, çalışmaların minimal detaylarına hakim olmamız belki mümkün değil.
Fakat bilim dünyasınca takdir görülen tezini, senelerdir hayatımızda uyguluyoruz: ORUÇ.
Yanlış duymadınız!
Bir bilim insanı kendisine ödül getiren çalışmayı oruçla ilişkilendiriyor.
Nasıl mı?
Anlatayım…
Ohsumi, uzun süreli açlığın, vücutta yarattığı tetiklemeyle hücrelerin kendini sindirerek yenilemesini sağladığını savunuyor.
Kendini sindiren hücreler bölündükten sonra ölmeye programlanıyor.
Uzun süreli açlıkla hem hücreler çözülüyor hem de büyüme hormonu salgılanarak yeni hücrelerin yapımı harekete geçiriliyor.
Velhasıl, vücudumuzun açlık hissiyle (oruçla) eskiyen hücreleri tüketip yenilemesi insan sağlığına müthiş bir fayda sağlıyor.
Şimdi 1400 yıl öncesine kulak verelim…
Oruç Ohsumi’ye Nobel’i kazandırdı. Peki bize ne kazandıracak?
Allah, Müslümanlara orucu tutmaları gerektiğini bildirirken, “Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı." (Bakara Sûresi 183)” diyerek, korkulacak bir şeyin olmadığını, güvenle oruç tutabileceğimizi söyler.
Allah Resulü (S.A.V.) bir hadisinde; “Oruç tutunuz ki, (madden ve mânen) sıhhat bulasınız!” (Heysemî, 203 III, 179) diyerek, orucun öneminden söz eder.
Ancak oruç Müslümanlar için yalnızca bedensel bir fayda ifade etmez.
Allah Resulü (S.A.V.) birçok hadisinde, orucun bir kalkan gibi kötülüklerden koruduğunu söyler. Keza, Allah Resulü (S.A.V.) bir hadisinde orucun yalnızca aç kalmak olmadığını şöyle ifade eder;
“Kim yalan konuşmayı ve yalan-dolanla iş yapmayı terketmezse, Allah o kimsenin yemesini, içmesini bırakmasına kıymet vermez.” (Buhârî, Savm 8, Edeb 51)
Allah Resulü (S.A.V.) başka bir hadiste de oruçlu bir insanın çirkin sözden kaçınması gerektiğini bildirerek, oruçlu kişinin şiddetten kaçınması gerektiğini söyler;
“Hiçbiriniz, oruçlu olduğu gün çirkin söz söylemesin ve kimse ile çekişmesin. Eğer biri kendisine söver veya çatarsa, ‘ben oruçluyum desin.” (Buhârî, Savm 9)
Oruç yalnızca Ramazan ayında mı tutulur?
Oruç, Müslümanların yalnızca Ramazan ayında gerçekleştirdiği bir ibadet değildir.
Hz. Peygamber’in haftanın Pazartesi ve Perşembe günleri de oruç tuttuğu biliniyor.
Biz, her ne kadar bunun faziletini tam olarak idrak edemesek de haftanın iki günü oruç tutmanın da sağlığımız için önemli olduğu biliniyor.
İngiltere'deki Cambridge Üniversitesi Hastanesi'nin Anesterzi ve Yoğun Bakım Danışmanı Dr. Razeen Mahroof, Ramazan döneminin dışında da oruç tutulacaksa “5:2” oruç diyetini uygulanmasını söylüyor. Yani haftanın beş günü sağlıklı bir şekilde beslenip 2 gün oruç tutmanın son derece sağlıklı olduğunu belirtiyor.
* * *
Oruç, Ohsumi’ye Nobel Tıp Ödülü’nü kazandırdı.
Bize ise hem bu dünyada manevi huzuru yakalamamızı hem de diğer dünyada cennetle mükafatlandırılmamızı sağlayabilir.
Ramazan’ı dolu dolu geçirmemiz dileğiyle…