Atilla Özer
DENİZLİ (İHA)
Denizli’de 2 ay önce dünya ya gözlerini açan Yiğit Emre Demir, yaşadığı öksürük ve ateş şikayeti ile Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Çocuk Acil kliniğine başvurdu. Bebek Demir, hekimler tarafından zatürre tanısının konulmasıyla hastaneye yatırıldı. Çocuk doktorları tarafından yapılan muayenesinde küçük Emre'nin kasıktan nabızları zayıf alındı, kalbinde üfürüm duyuldu ve tansiyonu yüksek ölçüldü. Hastanenin başarılı hekimlerinden Prof. Dr. Dolunay Gürses, Dr. Öğr. Üyesi Münevver Yılmaz, Uzm. Dr. Merve Oğuz ve Uzm. Dr. Emine Sayın'dan oluşan Pamukkale Üniversitesi Çocuk Kardiyoloji ekibi tarafından yapılan ekokardiyografisinde ana atardamarında ciddi düzeyde darlık (aort koarktasyonu) olduğu görüldü. Zatürre tedavisi tamamlandıktan sonra Pamukkale Üniversitesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı başkanı Prof. Dr. Ahmet Baltalarlı tarafından ameliyata alınan bebek, başarılı geçen ameliyatından ardından sağlığına kavuştu.
“Yaklaşık olarak 10 bin canlı doğumda 4 hastada görülmektedir”
Prof. Dr. Gürses, hastalığın zamanında tanınması ve uygulanacak uygun zamanlı girişimim bu tür hastalarda hayat kurtarıcı olduğunu belirtti ve erken tanının önemini bir kez daha vurguladı. Konu ile ilgili bilgilendirme yapan Prof. Dr. Dolunay Gürses, ''Aort koarktasyonu, kalpten vücuda temiz kanı götüren ana atardamar olan aort damarındaki darlık oluşmasıdır. Aort koarktasyonu, tüm doğumsal kalp hastalıklarının yüzde 4 ila 6'sını oluşturmakta ve yaklaşık olarak 10 bin canlı doğumda 4 hastada görülmektedir. Klinik olarak alt ekstremite nabızları alınamaz. Vücudun alt kısmının dolaşımı, ''kolleteral damarlar'' denilen ince dallar ile sağlanır. Darlığın derecesine göre klinikte elde edilen neticeler göre değişebilir. Net tanı çocuk kardiyoloğu tarafından yapılan muayene ve ekokardiyografi ile konulmaktadır. Tanının gecikmesi halinde hastalarda kalp yetmezliğinin yanı sıra, uzun dönemde kalıcı hipertansiyon görülebilir” dedi.