Ekonomi güven endeksi yerlerde sürünüyor. Türk-iş’in açıkladığı yoksulluk sınırı 64.000 TL.
Hepimiz yoksuluz yani.
İktidar vekilleri mecliste sabaha kadar çalıştılar. Yaşadığımız yoksulluk için mi?
Hayır, sokakta yaşamak zorunda olan hayvanları öldürmek için. Ülkenin birinci partisi CHP’nin ve diğer tüm muhalefetin şiddetli itirazlarına aldırış etmediler, yasayı geçirdiler. Sonrada toplu fotoğraf çektirip tatlı yediler.
Neyi kutlamak için? Sokaktaki zavallı hayvanları önce hapishanelere doldurup ardından öldürme heveslerine bir adım daha yaklaştıkları için. Hiç iştahları kapanmadı, baklavaları löpür löpür yuttular.
Sıfır empati, sıfır vicdan..
Bu gırtlak düşkünlerinin hiçbir şey iştahını kapatamaz, yaşadığımız yoksulluğun sebebi de zaten bu. Kolda 2 milyonluk Rolex saat, altlarında milyonluk araba, çocukları en kıyak işlerde en kıyak maaşlarla safahatta, midede baklava 20 yıllık iktidarlarında toplumun büyük bir kısmına tıkalı kulaklar…
Ömrümüzü yediler doymadılar, çocuklarımızın geleceklerini yediler doymadılar, doymuyorlar…
Neler yaşattılar bize, saymakla bitmez. Doyuramadığımız iştahları sebebiyle tırnaklarını sımsıkı geçirdikleri koltuklarından ne pahasına olursa olsun kalkmak istemiyorlar.
İktidar için devlet yönetimine tarikat ve cemaatleri de ortak ettiler, Türk ordusunu darmadağın ettiler, genel kurmay başkanını hapsettiler, en büyük kara sınırımız olan Suriye’yi de sözde laf ettikleri emperyalist devletlerle bir olup darmadağın ettiler, İslamcı teröristleri ülkemizde cirit attırıp yüzlece insanımızı terör saldırılarına kurban etiler, ülkemizi dünyanın bir numaralı göçmen deposu yaptılar, pek sevdikleri hocaları kapımıza tankla uçakla dayandı, Gezi’de onbinlerce insanı dayaktan geçirdiler, TBMM’yi işlevsiz kılıp tek adam rejimi getirdiler, bu rejimin ne denli çalışmadığını depremde enkaz altında bağıra bağıra can veren insanlarımızın göz yaşında gördük.. Çaresizce tüm ülke ağladık.
Ve sonunda hepimizi açlığa mahkum edip kendilerine saltanat bize neredeyse yaşanmaz bir ülke yarattılar. Tüm bunları da memleketimizin kurucu liderlerine hakaretler ederek yaptılar.
Dünya genelinde yapılan istatistiklerde mutsuzlukta, eğitimsizlikte, umutsuzlukta, enflasyonda hep ilk üçteyiz.
Ne için? AKP iktidarının devamı için.
Sokaklarımızdaki can dostlarımızı da ne için katletmek istiyorlar? Elbette iktidarlarının devamı için.
Açlığı, sefaleti, mutfaktaki yangını, fahiş kiraları, açlığa mahkum emeklileri, umutsuz gençleri, ülkeyi terk eden eğitimli insanlarımızı ve ekonomiyi konuşmayalım diye..
20 yıldır iktidardalar ve bunca zamandır var olan hayvan hakları kanununu uygulamadılar. Yazdık, çizdik söyledik. Böyle giderse sorun çok büyüyecek dedik. Fetö’de dediğimiz gibi, Kürt açılımında dediğimiz gibi, Suriye politikalarında dediğimiz gibi, ekonomide dediğimiz gibi söyledik. Ama kulaklar tıkalı, biz iktidar gözünde vatandaş bile değiliz ki sadece çatlak sesiz. Anca rahatsızlık veririz.
Rahatsızlık vermeye devam edelim o halde.
Parti gözetmeksizin, Sevgili Belediye Başkanlarım;
Bu katliama ortak olmayın. Çünkü devran dönecek ve döndüğünde sizi tanımayacaklar. Bu hep böyle oldu. “Biz öldürün mü dedik?” cümlesini duyacaksınız ve elinizdeki kanla ortada kalacaksınız.
Ve biz sokaktaki dostlarımızın kılına zarar gelmemesi için sizin yanınızdayız, dokunmaya kalkarsanız da karşınızdayız.
Tek çözüm hızlı kısırlaştırma, hayvan ticaretinin net bir şekilde engellenmesi ve hayvan sahiplerine getirilecek şartlar. ( Doğum sınırı, sokağa terk etme cezası vs.)
Ülkemizde bunu başaran illerimiz var.
Memleketimizin parkı, akarsuyu, ormanı gibi canlılarını da iktidara karşı korumak için mücadele etmek görevi yine vatandaşta.
Giderayak size bir katliam daha yaptırmayacağız, bu böyle biline!