"Devletimin emrindeyim, benim annem de Türk zaten, beni kullanın.."
Hatırladınız mı? PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın yakalanıp Türkiye'ye getirilirken uçakta sarf ettiği kelimelerdi bunlar. Ardından örgüt tasfiye sürecine girmişti.
Yakalayan hükümetin başında kim vardı? Eski Cumhuriyet Halk Partisi lideri o dönem Demokratik Sol Parti lideri, Kıbrıs Fatihi Bülent Ecevit.
Bugün geldiğimiz nokta nedir? Tasfiye sürecindeki terör hortlatmış, iç politikaya alet edilmiş, şehit tabutuna elini koyarak siyasi nutuklar atılmış, Habur rezaletleri yaşanmış, yüzlerce şehit vermişiz..
1 gram beyni olan iktidara dönüp der ki;
"Lideri yakalanmış, tasfiye sürecindeki terör örgütü bugün hala neden çocuklarımızın canını alıyor?"
20 günlük Cumhuriyet Halk Partisi liderine, üstelik cenazede, üstelik memleketinde şehidin hesabını sormaya kalkmak nedir?
Acı olan şehit evlatlarımızdan Enis Budak, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'le çekildiği fotoğrafını sosyal medya hesabından paylaşmış, yani belli ki seviyormuş.
Peki siz kimsiniz! Şehide saygısızsınız, ailesine sevenlerine saygısızsınız, saymakla bitmiyor.
Kırıntısı dahi olsa okuma, yazma, okuduğunu anlamanız yok mu? Veya bilinçli mi yapıyorsunuz?
Vatanını, insanını, ülkesini seven bir siz misiniz? Siz kimsiniz de vatan sevgisini tekelinize alıyorsunuz?
Aslında bu şahıslara cevabı şehidimizin amcası Kenan Budak ve kardeşi Yunus Budak verdi. Özgür Özel'e karşı girişilen protestodan büyük üzüntü duyduklarını söylüyor ve ilave ediyorlar;
"Üç dört kişi paralı alçakları getirdiler oraya. Bunu bize mal etmeye çalışıyorlar. Bizim ailemizin bu tür provokasyonlarla asla ilgisi olmaz. Hatta mahallemizin bile bu tip olaylarla ilgisi olmaz. Bu olayın yaşanacağını herkes biliyordu. Vali, belediye başkanları ve milletvekilleri de böyle bir olayın yaşanacağını biliyordu. Bu olay asla yakışmayan bir şey. İster Türk olsun, isterse Kürt olsun, isterse Ermeni olsun yakışmayacak bir şey."
Bu açıklama doğrudan şehidimizin ailesinin açıklaması. Gencecik evlatlarını, kardeşini, yeğenini kaybettikleri gün, gırtlaklarına kadar acı içerisinde yapmak zorunda kaldıkları açıklama. Bu acılı insanlara reva mı bu!
Çocuklarımızın her seçim öncesi "şehit ateşi düştü!", "acımız büyük!", "teröre lanet, kınama!" yazan bir sosyal medya gönderisinde gencecik yüzlerini artık görmek istemiyorum!
Şehidimizin ailesinin açıklamasına göre bu provokasyon biliniyormuş. Hem de herkes tarafından.
O halde son soru; NEDEN ENGELLENMEDİ?
Tüm şehitlerimize rahmet diliyorum, acılı yakınlarına dilemenin bir şey değiştirmeyeceğini bilerek sabır diliyorum..
Hukuk sistemimizin artık kararları "Türk Milleti Adına" almadığını bilerek (küçük de olsa direnen hukukçularımızı tenzih ederek) toplumumuzu bölmeye çalışanları çilekeş halkımıza havale ediyorum.