Ak Parti’de kongre süreci önce atama sonra seçim yöntemiyle devam ediyor. Aslında bu bir yöntem değil icat! Çünkü ben daha önceden bu yöntemi başka bir partide görmedim. Daha doğrusu bunun bir gelenek haline getirilmesi garip. Kongre öncesi atanıp sonra seçilmek tuhaf, gereksiz geliyor bana. 

Partilerde başkanlar, yönetimler görevden alınıp yerine yeni bir isim ve yönetim atanabilir. Bunlar siyasi partilerde zaman zaman yaşanıyor. Hatta MHP’de direkt teşkilatları kapatma uygulamasına bile şahit olduk. Ancak Ak Parti’nin icadı, geleneğe, sıradan bir uygulamaya dönmüş durumda... Birçok ilçede önce mevcut başkanlar görevden alınıp yerine farklı isimler atandı. Sonra o isimlerle sandık başına gidildi ve seçildiler.  Tamamen prosedür seçimleri yaşandı. 

Uygulamanın Ak Parti açısından avantajı sanırım şu; Herhangi bir mücadeleye, bölünmeye, kavgaya mahal vermeden seçimleri yapmak. Kamuoyu ne düşünmüş, demokrasi açısından sakıncalı mı, pek önemli değil. 

İyi de güzel kardeşim, bunu atama olmadan da gayet güzel yapabilirsiniz. Neden kongreleri defolu hale getiriyorsunuz? Hakikaten anlamakta güçlük çekiyorum. 

Birkaç hafta içinde yapılması beklenen il kongresi mesela... Mevcut Başkan Salih Hızlı’yla yola devam etmeme kararı alındığı belliydi. Bu gayet doğal. Olabilir. Seçimlerin faturası il başkanına kesilmiş de olabilir. Veya farklı sebepler vardır, eyvallah. Ki ben Salih Hızlı gibi beyefendi insanların siyasete seviye getirdiğine inananlardanım. Kendisi için sağlık olsun diyelim. 

Ankara’ya çağrılıyor, karar kendisine tebliğ ediliyor. Hadi buna da tamam. Fakat kongreye sadece bir kaç hafta kala görevi devrettirmek niye? Zaten edecek! Bunu kongrede alkışlar eşliğinde yapsa, daha doğru olmaz mı? Hatta öncesinde tekrar aday olmayacağını açıklasa Salih Hızlı. Kongrede adaylar çıksa sahneye, demokratik bir şekilde yarış olsa…

Hiç olmazsa Salih Hızlı, görevden alınmış ya da devam etmesi istenmeyen bir il başkanı konumuna düşürülmemiş olurdu. 
Hayır, anlayamadığım şu; Ne aceleniz var? Kongreye birkaç hafta kala il başkanını görevden alıp kongrede seçilecek olanı atamanın alemi nedir? Zaten seçilecek seçilen kişi, belli. Evet Süleyman Turgut da çok değerli bir isim. Kongrede devralsa bu görevi daha demokratik, daha usule uygun olmaz mı?

Bu tartışmalara neden mahal verilir? 

Dikkat ederseniz yazı soru işaretleriyle doldu. Çünkü gereksiz soru işaretleriyle dolu bir süreç yaşatıyor Ak Parti Genel Merkezi. 

Görevden alınan Salih Hızlı da çok değerli, göreve gelen Süleyman Turgut da. Ancak yöntem, usul, adına her ne derseniz yanlış kardeşim. 

Demokrasi diyorsak, sandık diyorsak bu yapılmamalı. 

Diğer tarafta il başkanlığı için adaylığını aylar önce açıklayan Dursun Ali Yıldız var. Seversiniz sevmezsiniz. Yıldız, partide çeşitli kademelerinde görev almış, il genel meclis başkanlığı yapmış biridir. Onu yok saymak değil midir bu? 
Önce atama, sonra seçim Ak Parti döneminde yapılan onca güzel işle çelişiyor.       

Neresinden bakarsanız bakın, yanlıştır bu. Mademki yanlış o halde zamanında söyleyelim ki anlamı olsun. Zamanı geçtikten sonra herkes söyleyecek zaten. 

Ama o zaman kifayetsiz kalacak cümleler…