Manisa Gazeteciler Cemiyeti seçimleri gelmiş çatmıştı. Yine bir Cuma günüydü. Seçimlere birkaç gün kala aramızda şakalaşarak aday olsak mı diye konuşuyorduk. Ama Hiçbirimiz birbirimizi ciddiye alıyorduk. Çünkü kazanamayacağımızı biliyorduk. Fakat 2009 yılındaki o seçimde birdenbire bir liste hazırlayıp biraz da espriyle karışık kongrede "biz de adayız" demeye karar verdik.
O dönemde Ertuğrul Aytaç başkandı.

Seçim Manisa Gazeteler Cemiyeti'nin o küçücük bürosunda yapılıyordu. Başka bir aday olmadığı için bir prosedür seçimiydi. Sandık yoktu, listeler yoktu. Her şey her zamanki gibi doğal akışında ilerliyordu. Divan Başkanı Atilla Sertel'in "başka liste var mı" sorusuna "evet, var" cevabını verdiğimiz an salonun havası değişmişti.  O gün, o an belki de değişimin ilk tuğlasını koymuştuk temele. Verdiğimiz listenin başında Özcan Aydın vardı. Hatta Özcan Aydın da o gün öğrenmişti liste başı olduğunu. Seçimleri kaybettik, çünkü zaten kazanmak için hiç bir hazırlığımız ve amacımız yoktu. Buna emin olabilirsiniz. 
Ondan 2 yıl sonra bu kez Anemon Otel'de yapılıyordu seçimler. Listenin başında benim ismim vardı. 
Değişim isteyen arkadaşlarımız yanımızdaydı o gün. 
Ve onlar bugün de bir aradaydı... 
Seçimler öncesi çok yoğun bir söylenti ve ötekileştirme dedikoduları arasında kongreye gittik. Üye sayısı ve yapısı bugünkünden çok çok farklıydı. Kazanmamızın çok zor olduğunu biliyorduk ama bir duruş sergilemeliydik. 
Şükürler olsun o seçimden de anlımızın akıyla çıktık.  
Biraz kırılmıştık ama sonuca değil. Seçimlerden önce söylenenler ve memleketçilik zırvaları canımızı bir hayli sıkmıştı. Tek eksiğimiz bu olsun dedik, sağlık olsun dedik, işimize gücümüze baktık. Yıllar geçti... 
Gazeteciler Cemiyeti'nde sürpriz bir değişim oluyordu. Ertuğrul Aytaç, Cemiyet Başkanlığı görevini Ali Filizkan'a bırakma kararı aldı. 
Ali abi Yeni Asır Gazetesi'nde büro şefimdi ve hem askerlik öncesi hem askerlik sonrasında kendisiyle birlikte çalıştık. 
Ali abinin Ertuğrul Aytaç sonrası başkan olması ve bana yönetiminde yer vermesi çok iyi niyetli bir yaklaşımdı. Ben de bu yaklaşımı aynı iyi niyetle cevap verip yönetimde yer aldım hatta ilk dönem başkan yardımcılığı görevi verildi.
İkinci dönemde yani bundan 2 yıl önce yapılan kongrede herhangi bir talebim, isteğim olmamasına rağmen kongreye geldiğimde tekrar listede olduğumu gördüm. 
Yapılan ilk görev bölümü toplantısında sağ olsun Ali abi yine bana başkan yardımcılığı görevini verdi. Ben bu görevi bu kez başka arkadaşlarımızın yapması gerektiğini, bunun bir bayrak yarışı olduğunu söyleyerek nazikçe reddettim. 
2 yıl böyle geçti... 
Ali abiyle birlikte yönettiğimiz dönemde yapılan en güzel icraat üye sayısının artırılmasıydı. Ertuğrul Aytaç ile Ali Filizkan arasindaki en büyük fark bence bu. 
Ama doğrusunu Ali abi yaptı. Çünkü gazeteciler derneğe üye olmak istiyordu ve bu onların en doğal hakkıydı. Ali abi bunu büyük ölçüde sağladı. Belki kaybederek bir bedel ödedi ama onun yeri hep başımızın üstünde olacak. 
Önder Aydın, Ali Filizkan dönemi öncesinde bizim verdiğimiz mücadeleye en yakından şahit olan arkadaşlarımızdan biri. Önder Aydın'ın ekibi ile birlikte aday olma kararı acaba bu kez değişim olur mu sorusunu ister istemez akıllara getirdi. Ali abi gerçekten sevdiğimiz, değer verdiğimiz bir ağabeyimiz. Ama diğer tarafta da karışı konulmaz bir değişim isteği ve rüzgarı var. Belki tohumlarını bizim yıllar önce attığımız ve üye sayısının artması ile birlikte zamanı gelmiş bir yenilenme hareketi, belki bir hayali gerçekleştirme ihtimali. Adına ne derseniz. Ama asla kötü niyetli değil asla kimse hedef değil. 
Önder Aydın ve arkadaşları, Ali ağabeylerini hiçbir şekilde kırmadan, ona saygıda en ufak bir kusurda bulunmadan çok düzeyli bir seçim süreci yaşadılar. 
Bugün yapılan kongrede Önder Aydın'ın önderliğindeki liste seçimleri kazandı. Belki Ali abi kaybetti ama bütün salon olarak Ali abimizi alkışladık.
Ali abinin gerek şahsım gerekse cemiyetimizin diğer fertlerine sunduğu katkı, verdiği emeği asla unutmayacağız. 
Önder Aydın kardeşime gelince... 
Seçimde gayet güzel bir konuşma yaptı, hitabeti çok güçlü. Önder Manisa'nın en güçlü ajanslarından birinin temsilcisi. Onun öğretmeni ağabeyi Özcan Aydın. 
Ve böyle hamura sahip bir şahsiyetin Gazeteciler Cemiyeti'nin başkanı olması bizleri gururlandırdı. 
Önder Aydın'ın bundan sonra ekibindeki çok değerli jenerasyonla birlikte çok güzel işler çıkaracağını, gazetecileri en iyi şekilde temsil edeceğini biliyorum ve buna eminim. 
Önder Aydın, ona oy veren veya vermeyen tüm gazetecilerin başkanıdır artık. Öyle davranacaktır. Bunun bilincinde ve olgunluğunda bir kardeşimizdir.
Önder'e başarılar diliyorum. Ali ağabeyimize ise bize verdiği  emeklerden dolayı canı gönülden teşekkür ediyorum.
Sonuç basın camiamız için hayırlı uğurlu olsun.