Ferdi Zeyrek’in aylık olağan basın toplantıları yapması biz basın mensupları için çok alışılagelmiş bir durum değil. Mecburen önceki dönemle karşılaştırıyoruz. Böyle bir uygulamayla pek karşılaşmadık. İyi de oluyor. Başkana istediğimiz soruyu sorabiliyoruz. Ve ne toplantı öncesinde ne toplantı sonrasında tek bir “Şunu sorsan veya şunu sormasan” gibi telkin almadık.
Bu çok değerli…
Karşımızdaki kişi Manisa’yı yöneten kişi. Aklımıza geleni hatta daha fazlasını sorabilme özgürlüğünü bize sunan Ferdi Zeyrek ve yönetimine, basın birimine bir teşekkür etmek herhalde lükse kaçmaz. Diyeceksiniz; Normal olanı bu değil mi zaten! Yok kardeşim… Bu ülkede hatta dünyanın birçok ülkesinde normal olanı bu değil.
2 saat boyunca şehri yöneten kişiye ne merak ediyorsanız onu soruyorsunuz. Bu hem basın mensubu açısından hem de haber alma özgürlüğüne sahip vatandaş için çok önemli…
Aslında basın toplantılarının bir başka sonucu daha var. Başkan bir bakıma hesap veriyor halkına, seçmenine. Bu duruş ve tavrın, geleneğin devam etmesi tek isteğimiz. Yunusemre Belediye Başkanı Semih Balaban da her ay basın toplantıları düzenliyor. Ne kadar şeffaf olursanız o kadar az dedikodu, az söylenti, az iddia ortaya atılır, konuşulur.
Şehzadeler Belediye Başkanı Gülşah Durbay’ın da sağlığını kavuşur kavuşmaz aynı uygulamayı başlatacağından şüphem yok.
Belediye başkanları iyi yönetebiliyor mu, yönetemiyor mu? Bu ayrı bir şey. Ama basının karşısına çıkıp her soruya cevap verebilmek ayrı. Ve değerli olan taraf da bu.
Gel gelelim Ferdi Zeyrek’in basın toplantısında söylediklerine…
“Tehdit ediliyorum” dedi Zeyrek. Çok vahim bir durum. Açıklama sıradan bir açıklama değil. Her ne kadar Ferdi Zeyrek, “bu tarz görevler yapan başkanların başına bunlar gelebiliyor” dese de ben hiç de öyle düşünmüyorum. Tehdit ediliyorsan ya gerçekten dosdoğru bir yoldasın ya da çok vahim bir yanlışın içindesin. Ortası yok.
Olay savcılığa intikal ettirilmiş. Ayrıca Genel Başkan Özgür Özel’e de konu aktarılmış.
Bir belediye başkanı neden tehdit edilir?
Bu soruya net cevap verebilmeyi çok isterdim. Aslında sorunun yanıtı Sayın Zeyrek’te… Ama o da konu savcılığına intikal ettiği için kim veya kimler tarafından tehdit edildiğini söylemedi. Tehdit edilmesi için ya birilerinin tekerine çomak sokmuş olabilir ya da gerçekten hata yapmış olabilir. Ama hiçbir sebep tehdit edilmeyi masum kılamaz.
Manisa hızla büyüyen, gelişen bir şehir. Dolayısıyla rantın tavan yaptığı birkaç ilden biri. Arazilerin, arsaların, alanların değerleri katlanarak artıyor. Piyasada büyük paralar, büyük devirler ve satışlar konuşuluyor. Özellikle imar, şehirleşme ve haliyle inşaat sektörünün merkezindeki kurum belediyeler. Onay makamı.
Onayı veya ret makamında bulunan kişi kim: Ferdi Zeyrek.
Bu bakımdan Zeyrek’in verdiği kararların, muhataplarını rahatsız etme ya da sevindirme olasılığı ortada. Önemli olan Zeyrek’in kararlarını halkın yararına vermiş olabilmesi. Eğer bunu yapabiliyorsa, gerçekten atılan adımlar birilerinin değil, şehrin, vatandaşların yararınaysa tehditler sonuçsuz kalır. Çünkü bir belediye başkanı, bir seçilmiş, en büyük gücü onu seçen insanlardan alır. Ferdi Zeyrek doğru işler yaptığı sürece kamuoyunun desteği hep arkasında olacaktır. Ama şart önemli! Doğru işler yaptığı sürece. Bu “doğru” ifadesinin açılımı şudur; Kendi menfaati veya çevresindekilerin değil, vatandaşın, şehrin çıkarlarını savunmak ve her attığı imzayı çoğunluğun faydasınaysa atabilmek… Değilse karşı durabilmek.
Bunu yaptığı zaman çıkar çatışmalarının ortasında kalacaktır. Ama bu Ferdi Zeyrek’i ve seçilmiş belediye başkanını halkının nazarında daha da büyütür, yüceltir.
Gördüğümüz kadarıyla Manisa’da çok önemli dev projeler önümüzdeki 3-4 yıl içinde hayata geçecek. Bunlar öyle basit işler değil. Eski garaja yapılması düşünülen pazaryeri ve meydan, 5M Migros’un bulunduğu alan için planlanan proje ve şehrin farklı noktalarında tasarlanan önemli yatırımlar ister istemez iştah kabartacaktır.
Şehir katlanarak değer kazanırken olası rant da buna paralel büyüyor. Ferdi Zeyrek’in bu süreçten alnının akıyla nasıl çıkacağını zaman gösterecektir. Umarım o da ekibi de büyük işler, büyük projeleri hayata geçirirken kirlenmezler. Umarım Özgür Özel’in ta en başta dediği gibi, “Sütte leke var Ferdi Zeyrek’te yok” sözüne görev süresi boyunca nail olur Sayın Başkan… Çünkü vatandaş bu konuda yıllar içinde öylesine umudunu kaybetmiş ki, öylesine gelen gidenden farksız olmuş ki, “Bal tutan parmağını yalar” demek zorunda kalmış.
Ha bu arada tehditlerin gelmesi belki de Ferdi Zeyrek’in bu işi en azından şuana kadar layıkıyla yürüttüğünü göstermesi açısından bir testin sonucudur.