Manisalı Özgür Özel, CHP’nin Genel Başkanlığına seçildikten sonra ilk yerel seçimde büyük başarı elde etti. Manisa’da rekor oyla büyükşehirle birlikte 15 belediye CHP’ye geçerken, Türkiye genelinde yüzde 38’e yaklaşan bir oy oranıyla CHP birinci parti oldu. Özel bu başarıya rağmen Cumhurbaşkanı adayı olmak istemiyor. Kendisini teknik direktör olarak tanımlıyor. 
Peki Özgür Özel doğru mu yapıyor? 
Bu soruyu sorabilecek tecrübede miyim, liyakatte mıyım bilmiyorum. Zaman ne getirir onu da kestirmek güç. 
Ancak  Özgür Özel’in Cumhurbaşkanlığı adaylığını altın tepsiyle İmamoğlu’na sunması ve daha şimdiden bu kararı vermesi biraz garip . 
Üçlü zirvede Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’la bir araya gelen Özel’in tartışmalara son verme çabasını anlayabiliyorum. En azından olası bir İmamoğlu-Yavaş mücadelesinin başlamadan bitmesini önlemek istiyor. 
Fakat İmamoğlu’nun ne yapacağını kestirebiliyor mu? Yüzde yüz güvenebiliyor mu? Bunlar önemli makamlar. “Verdim gitti, al senin olsun” demek için çok erken değil mi? 
Çünkü seçime uzun süre var. Bir erken seçim ihtimali de pek mümkün görünmüyor. Sürece göre “değişme” ihtimali yüksek kararları şimdiden alıp elini kolunu bağlamak risk değil mi? 
Ve sonradan karar değiştirmek zorunda kalmak Özgür Özel’e eksi not yazmaz mı? 
CHP’nin Genel Başkanı dururken belediye başkanının Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilmesi ve daha şimdiden ilan edilmek istenmesi avantaj mı sağlar, olumsuz mu etkiler? Bu soruya net cevabı olan var mı? 
Mansur Yavaş, CHP'nin cumhurbaşkanı adayını belirleyeceği ön seçime katılmayacağını söyledi. Ancak bu kararı Yavaş’ın adaylığı istemediği anlamı taşımıyor. Hatta tam aksine potansiyelini ortaya koyabilmek için da daha da hırslanacaktır.  
Çünkü Mansur Yavaş, CHP’ye yakın kuruluşlarda çıkan haberlere göre; henüz erken olduğunu, ön seçime karşı olmadığını ancak ön seçimin tek kriter haline getirilmemesi gerektiğini söyledi.
Hatta Yavaş’ın: “Hepsi bizim partililerimiz bizim üyelerimiz, verecekleri karara saygımız elbette vardır ancak ben gündemin bu olduğunu düşünmüyorum. Ancak bunun şimdiden partililer arasında büyük bir ayrışmaya yol açacağını düşünüyorum bunun belirtileri de kendini göstermeye başladı” şeklinde konuştuğu da haberlerde yer aldı. 
Bu kadar acele edilmesinin nedeni belki de Özgür Özel’in gördüğü baskıdır diye düşünenler de var. İmamoğlu bir an evvel “cumhurbaşkanı adayı” olarak ilan edilmek isteniyor. Ve baştan bu şekilde anlaşma yapıldı diyen bir kesim de var.  
Özel bu konuda; "Aday değilim, bu çok net.  Ben, daha önce de anlattım. Cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini yeniden iktidar yapmaya ve genel başkan olarak tarihe geçmek istiyorum. Ben teknik direktörüm. 90'ıncı dakikada penaltı atılacak. Penaltıyı tüm taraftara belki sorarak, en doğru kararı vererek, en doğrusu kimse ona attıracağım." demişti. 
Özgür Özel teknik direktörse kulüp başkanı kim? Neden başkan olma şansı varken ısrarla teknik direktörlük istenir?
Bu fedakârlık sadece bana mı tuhaf geliyor?