-Sokağa çıkmayın eyleme yaparak hakkınızı aramak için eyleme kalkışmayın (Covid-19 tehdidi var)
-Eleştirmeyin (Suç ve suçlu övmek suçundan işlem yaparız)
-Cumhurbaşkanı hakkında konuşmayın (64 bin TC vatandaşına hakaret davası açtık, sırada siz de olursunuz)
-14 gün karantinada kalmak istemiyoruz mutlak test olmak istiyoruz (250 TL ödeyin eve hapis olmaktan kurtulun)
-Doğayı ÇED raporu olmaksızın yağmalamayın sözlerine (Bir araya gelmeyin hepinize virüs bulaşır)
-EBA ve ZOM üzerinden uzaktan eğitime internet bütçesi bitti mi? (Covid-19 virüsüne aldırış etmeyin size yüz yüze eğitim verelim)
-4 Diplomam var yıllardır iş arıyorum (Siz iş beğenmiyorsunuz )
-Türkiye Kurumların tüm harcamalarını şeffaf şekilde görmek istiyoruz. (Devletin gizliliği var kesinlikle öğrenemezsiniz)
-Barolar Birliği seçimlerimizi yapmak istiyoruz. (Olmaz size AKP-MHP kongrelerini verelim)
-Grip aşısı olmak istiyorum aşı yok (Siz risk grubunda değilsiniz)
-SMA hastası çocuklarımızı kurtaracak ilaçları verin (Devletimizin o kadar bütçesi yok hayırseverler sahip çıksın)
-Ürettiğim ürünümün ve alın terimin karşılığını almak istiyorum. Tarım ürünlerimizin dünya ülkelerine ihraç edilsin. (Gerek yok canım Türkiyem size dünyanın tüm kıtalarından istediğiniz ürünü ithal edelim)
-Doğal gaza yılda 6 kez zam yapıldı. Yüzde 70’e ulaşan zamları indirin kışın elim allah donacağız. (Sabredin gazın alasını bulduk çok yakında hem de çok çok yakında gazın içerisinde boğulacaksınız)
-Banyo yaparken suyum kesildi. (Size Kaysu ve otomatik bir o kadar da akıllı su sayacı verelim zamlardan etkilenmeyin)
-Geçinemiyoruz, yetmiyor, yetiremiyoruz, istediklerimizi alamıyoruz. (Dolarla mı maaş alıyorsunuz)
Tüm bu akıl almaz yanıtları 21. yüyılda; Geliştiriyoruz, Milli ruhla yatırımlar yapıyoruz, Doğal Gazda inanılmaz kaynak bulduk, Yerli otomobilimizi üretimine geçeceğiz, Şehir Hastanelerine son vereceğiz hatta onları devlet olarak geri satın alıp devlet olarak biz yapacağız sözlerinin havalarda uçuştuğu güzelim cennet vatanım benim ülkemin 20 yıla yakın İktidarı elinde bulunduran siyasetçilerin iki dudağı arasından dökülüyor.
Benim güzel ülkem ne ara böyle oluverdi. Biz ekonomik olarak güçlü bir ülke değil miydik. Yıllık gelir dağılımımız 10 bin dolar iken 15 bin doları hedefleyen bir ülke değil miydik.
Bir Covid-19 virüsü geldi tüm bağışıklığımızı allak bullak ediverdi. Önce hastanelerde tedavi altında olan hasta sayıları saklandı. DSÖ ‘Örgütümüze bağlı tüm ülkeler bize gerçek rakamları bildirmesi durumunda gerekli ekonomik desteği sağlayacağız’ açıklaması ile Virüse yakalanan rakamlar benzin pompasındaki rakamlar gibi Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından har akşam saatler 19;30’u gösterdiğinde Ana Haberden önce açıklanmaya başlandı. Sonları bu rakamlar TTB ‘nin peş peşe yaptığı açıklamalarla ‘Açıklanan rakamlar şeffaflıktan uzak’ basın açıklamaları geldi.
Bir bakan Cuma akşamı TV karşısına çıkıveriyor ‘Hafta sonu sokağa çıkma yasağı var’ diyor Tüm ülke marketlere akın ediyor maske, sosyal mesafe hak götüre. Sokağa dökülen milyonlarca vatandaşımız Covid-19 bulaşığı riski ile yüzleşiverdi. Sonra o bakan ‘Ben sorumluyum böyle hareket etmemeliydim. İstifa ediyorum.’ Ancak O yürekli, cesaretli istifa her nedense Saraydan dönüverdi.
Dolar, EURO, İngiliz sterlini, hızla tırmanışa geçerken Borsalardaki hisse senetleri hızla düşüşe geçti. Ekonominin kötü gittiği tüm çıplaklığı gözler önünde seyrederken Hazinenin başındaki damat Bakan Berat Albayrak’tan “Hiç merak etmeyin her şey güzel olacak döviz düşüşe geçecek" yanıtı geliverdi.
Adalet ve Kalkınma Partisinin kurulmasında ve ardından hükümetin hayata geçmesinde üç ayağından birisi olan, haklı olduğu zamanlarda sivri çıkışları ile gerçekleri haykıran açıklamaları ile gündem olan Bülent Arınç, salt bu nedenle Cumhurbaşkanı tarafından iki yıl boyunca görmezlikten gelindi.
İşte o Arınç, ekonomiden sorumlu Berat Albayrak ve kurmayların izlediği ekonomik yol haritasının iyi olmadığı ülke ekonomisinin kötüye gittiğini adeta haykırdı.
Arınç’ın o sözlerinin hemen ardından Berat Albayrak kendi sosyal medya hesabından ‘İstifa ettiğini’ açıkladı.
Albayrak, tıpkı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu gibi istifa kararının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan döneceğini bekledi. Durum hiç de beklendiği gibi olmadı. Cumhurbaşkanı istifayı kabul etmesiyle damat Albayrak’a ikinci bir şok yaşattı.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, Arınç’ın sözlerine kayıtsız kalmaması parti içine sanki çok çok önemli bir mesaj göndermiş gibi. Kısaca ‘O sizin abiniz o ne derse o olur’ sözlerinin bir teyidi gibiydi. İki yıl boyunca adeta tek başına esaret hayatına mahkum olan Arınç’ın yeniden başvurulan, danışılan, bir bilen olarak görülmesinin Adalet ve Kalkınma Partisinin bu zor günlerde kurtarıcısı olur mu bilinmez. Hedeflerinin 2023 yılında hep birlikte görebilecek miyiz bilinmez.
Bu ülkede yaşayan 85 milyon’a yakın yurttaşımız Grip aşısı olmak istiyor, eleştiri yaptıklarından dolayı kendilerini polis kıskacında ve hakim karşısında görmek istemiyor, Sağlık çalışanları Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın verdiği sözlerin yerine geldiği günleri özlemle bekliyor.
Vatandaşlarımız, Rahmetle andığımız Süleyman Demirel, Necmettin Erbakan, Bülent Ecevit, Turgut Özal’ı kendilerini eleştirilenlere duydukları saygı ve hoş görünün bir benzerini Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan bekledikleri, eleştirilere açık olduğu günleri görmek istiyor.
EYT’lilerin emeklilik haklarını aldıkları, Cezaevlerinde salt fikirlerinden dolayı yıllardır tutuklu olan Gazetecilerin salıverilmesi isteniyor.
Bu istenilenler o kadar atla deve değildir diye düşünüyorum. Köklü ve kalıcı Reformlar, refaha ulaşmış toplumlar bu şekilde yeniden şaha kalkar.
Neden olmasın ki..?. Olur olur sadece birazcık hoşgörü ve empati…
Sağlıkla kalın mutlu kalın. Umutlar her zaman vardır…
Saygılarımla...