Ak Partili Murat Baybatur, operasyonların başlangıç sürecinde CHP’li belediyeler hakkında suç duyurusunda bulunanların yine CHP’liler olduğunu vurguladı. Baybatur şu açıklamayı yaptı: “Türkiye’de bugünlerde İBB ve Ekrem İmamoğlu’nun liderliğini yaptığı suç örgütüyle ilgili yolsuzluk operasyonu sürerken, bağımsız yargımız işini yapmaya devam ederken birileri bunun sorumlusu olarak cumhurbaşkanımızı ve partimizi işaret ediyor. Bu tam bir densizliktir, terbiyesizliktir, yaptıkları kabahati, hatayı, yanlışı, illegal işleri başka yöne çekme gayretidir. Mahkeme doğru olanı yapacaktır, suçları varsa gereken cezayı alırlar, suçları yoksa hukukun önünde ve milletimizin gözünde aklanırlar.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve bazı bürokratlarının gözaltına alınmasıyla başlayan süreç, CHP’liler ve CHP Medyasının çarpıtmalarıyla tamamen başka bir hal almaya başlamıştır.
Esasen konu tepeden tırnağa büyük bir yolsuzluk ve suç örgütü operasyonudur!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve partilileri, vatandaşları sokağa çekerek, sözde hukuksuzluk diyerek, diploma diyerek, konuyu çarpıtarak, usulsüzlüklerin ve kayıp milyarların üstünü örtmeye çalışıyorlar.
Neden mi?
Operasyonların başlangıç sürecinde suç duyurusunda bulunanlar CHP’liler, şikayetçi oldukları kişiler ise yine CHP’lilerdir.
Fakat yine her zaman olduğu gibi milletimizi yanıltmak amacıyla yalan bayanlarla cumhurbaşkanı adayı olduğunu söyleyen Ekrem İmamoğlu’nun önünü kapatmak amacıyla operasyonların yapıldığını iddia ediyorlar.
Oysa durum çok başka!
Kendi iç hesaplaşmalarını, gençlerimizi sokağa dökerek, milletimizi kandırmaya çalışarak, gerçekleri çarpıtarak akılları sıra algıyı yönetmeye çalışıyorlar.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun seçimlere yıllar varken apar topar adaylık açıklaması yapması ve şehir şehir gezmesi bunun en belirgin örneğidir.
Her şey milletimizin gözü önünde cereyan ederken tıpkı cumhurbaşkanı adaylarını açıklayarak yanlışları örtmeye çalıştıkları gibi yine genel başkanlarının kurultayı toplama kararı, gün yüzüne çıkmamış başka yanlışları örtme telaşının tezahürüdür.
Gençlerimizi sokağa çağırarak, polisimizi taşlayarak, emniyet güçlerimizi ve valimizi tehdit ederek parmak sallayanlar, belediye binalarına sığınıp, kendi partilileri ile görüşmeyi kabul etmiyorlar.
Gençleri ve milletimize tavsiyemdir, sizleri yalanlarla avutmalarına, enerjinizi tüketmelerine, ayıplarına kalkan etmelerine izin vermeyin!
Tüm bu olanlardan sonra kayıp milyarların, yasa dışı işlerin hesabını milletimize ve bağımsız Türk yargısına vermek vicdani, siyasi, ahlaki, hukuki sorumluluklarıdır. Bu sorumluluktan sokak gösterileri ile kaçmak mümkün değildir.”