''İmarsız alanlarda geceden sabaha inşaa edilen o konutlar için geçmişteki hükümetlerin yaptığı gibi 20 yıldır yapıla gelen ‘İmar Affı’ ile insanların kendi isteği ile ölmelerine yani başka bir bakışla güle oynaya oturdukları evlerinin mezarları olmalarına izin veren zihniyetlerden ne beklenir ki...''
Günlerdir İzlediğiniz ve izlediğimiz bir tiyatro kesitinden değil, hayatın ta kendisi. ‘Sesimi duyan var mı’ diye seslenenler ve o seslere yanıt verenler şimdi hayatta ve aramızdalar.
Ya geçmişte olduğu gibi acı ve tatlı günlerini yaşadıkları evlerinde yaşamlarını yitirenler işte onlarda geçmiş hükümetlerin seçim yatırımı diye çıkardığı ‘İmar Aflarının’ altında yok olup gittiler.
Üç yüz yıldan fazla geçmişi olan itfaiyeciliğin bir meslek kuruluşu olmasıyla ilgili gazeteci kökenli CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel’in verdiği kanun teklifine, 19 Şubat 2020 günkü Meclis oturumunda AKP-MHP yani ‘Cumhur ittifakı’nın oylarıyla ‘Red’ kararı çıkıverdi. İşte O gün ‘Red’ oyu verenler Türkiye’nin tüm illerinden İzmir’deki depreme koşarak geldiler. Depremin yerle bir ettiği Bayraklı ilçesindeki ‘Rızabey, Doğanlar, Emrah Apartmanları, Barış Sitesi ve 17 apartmandaki enkazın altında kurtarılmayı bekleyenlere can olan O binlerce itfaiyecinin yüzüne nasıl baktılar. Daha doğrusu yüzlerine nasıl bakmaya cesaret edebildiler.
AKP-MHP'li vekillere çağrım var; gelin İzmir’deki depremden 91 saat sonra Ayda bebeğe, 65 saat sonra 3 yaşındaki Elif Perinçek’e, 58 saat sonra 14 yaşındaki İdil Şirin'e 34 saat sonra sağ olarak çıkarılan 70 yaşındaki Ahmet amcaya ile yüzlerce kişiyi ikinci hayatla buluşturan o fedakarca gözlerini karartarak enkazları elleriyle kazarak hayatlarını kurtardıkları kişilerin kahramanları olan o İtfaiyecilerin yaptığı işlerini 'meslek' olarak kabul edin.
Eğer 'Pardon biz veremedik, o kanun teklifini CHP’li Serter verdi' diyorsanız, işte size ikinci şans. Getirin meclise, elinizi kolunuzu bağlayan mı olacak?
Geçmişte ‘Hazreti Muhammed’in hayatı’ ders olarak okutulsun kanun teklifindeki gün geldi aklıma birden. O günde MHP-AKP birbirine girmişti. Ben önce verdim sen önce verdin kavgası. Hatadan dönmek erdemliktir. AKP-MHP olarak ‘İtfaiyeciliğin meslek olması’ teklifini meclise siz getirin, bakın sizin gerekçe göstermeksizin ‘Red’ ettiğiniz o kanun teklifine CHP’nin ‘Evet’ oyu vereceğinden hiç kuşkum yok.
Tüm dünyayı halazır tehtidi altında tutan Covid-19 virüsüyle hayatlarını hiçe sayarak yüz binlerce vatandaşımıza şifa dağıtırken hayatlarından olan sağlık çalışanlarımızın şehit sayılması gündeme getirildi. Aynı görüşüm İtfaiyeciler içinde geçerlidir. Acilen ‘İtfaiye Bakanlığı’ kurulmalı. Yeni kurulacak olan ‘İtfaiye Bakanı’ ile Sağlık Bakanı ortak bir kanun taslağı hazırlayarak Covid-19 virüsünden yaşamlarını yitiren sağlıkçıların aynı zamanda itfaiyecilerin şehit sayılmasının önünü açmalıdır.
20 Yıldır Türkiye Cumhuriyet’inde tek başına hükümet, olabilme becerisini gösterebilen böylesi kanun tekliflerinin altından kalkamayız dememeli. Güçlü hükümetler milat sayılacak kararlara imza atmalı. Hem de mazeret üretmeksizin Gelin hiç olmazsa bir kez büyüklük sizde kalsın iktidar olarak. Birde siz erdemlik gösterin sevindirin İtfaiyecileri, şehit olan Sağlıkçıların ailelerini ve onların evlatlarını.
Deprem bölgesine gelemeyen MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin grup toplantısında söylediği, “İzmir'deki depremi siyaset malzemesi yapanlar, sosyal medyadan nefret ve nifak yapanlar bu milletin evladı olmayanlardır. İzmir'imize gavur benzetmesi yapanlar bu vatana, millete kasıt etmişlerdir. CHP Genel Sekreteri’nin çadırlar üzerinden İzmir Belediyesi’ni övüp AFAD’i kötülemesi, bir başka CHP’linin “Kendi binalarının güvenliğini sağlayamayan devlet kendi vatandaşlarının canını nasıl koruyacak?” sorusunu sorması hakikaten utanç.
Sayın Bahçeli, İzmir’e Gavur İzmir diyenleri vatan haini olarak nitelendiriyor. O sözlerinin altına imzamı atıyorum. Ancak Cumhur ittifakı olduğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başbakanlığı döneminde İzmir’e yaptığı ziyareti sırasında sarf ettiği tescilli ‘Gavur İzmir’ sözlerini nereye koymalı. Bugün O söze karşı duran Bahçeli’nin geçmişte söylenen O söze de bir şeyler söylemesi gereği vardı diye düşünüyorum.
Son söz olarak da MHP’nin Türkiye’deki tek Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Cengiz Ergün’e seslenmek istiyorum.
İlk 7 yılda Manisa ve ilçelerine büyük hizmetler yaptığı göz ardı edilemez. Yazımın genel içeriğinde hassasiyetle sözünü ettiğim itfaiyecilerin ekonomik girdileri konusu başta olmak üzere bünyesinde bulunan memurların sosyal dengelerinin ödenmesinde gerekli duyarlılığı göstermesini en azından Cumhur İttifakı belediyelerin ödeme yaptığı bu süreçte hareket noktasını bu yönde belirlerse inanın İzmir Depreminde kendisi gururlandıran itfaiyecilerin yüzünü güldürmüş olur.
En yakınımızda olan İzmir Büyükşehir Belediyesinde çalışan itfaiyeciler 6-7 bin TL arasında maaş aldığı unutulmamalı.
Sayın başkan sümeninizin altında beklettiğiniz Toplu Sözleşmeyi imzalarsanız gururlandığınız ve Manisalılar olarak gururlandığımız itfaiyecilerimiz için bayram olacaktır. Bu arada, sosyal denge bekleyen yüzlerce memurunuzu da unutmamanızı diliyorum.
İzmir depreminde yaşamlarını yitirenlerin mekanı cennet olsun. Yakınlarına sabırlar diliyorum. Hastanelerde şifa bekleyenlere de yeniden yaşamlarına dönmelerini diliyorum.
İmar Afsız, depremsiz, afetsiz yıllar temenni ediyorum.
Saygılarımla.