“Teknoloji sadece bir araçtır. Çocuklara beraber iş yapmayı öğretmek ve motive etmek için en önemli olan ,öğretmendir. “
“Önümüzdeki yüzyılda daha evrensel bir düşüncenin hakim olacağını düşünüyorum. Sadece ülkem iyi işler yapıyor demeyecek dünyayı da düşüneceğiz. “Böyle söylemiş yıllar önce teknoloji ,bilgisayar , yazılım üzerine en çok konuşma hakkı olduğunu düşündüğüm ve bu iki anlamlı sözün sahibi Bill GATES...
Evet, uzaktan eğitim Bilim Kurulu’nun tavsiye kararı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın uygun görüp açıklamasıyla 31 Mayıs 2020 tarihine kadar uzatıldı. Corona virüs çıktığından beri hepimizin alışık olduğu düzen değişti. Uzaktan eğitim kavramı gündeme oturup damgasını vurdu. Çünkü eğitim, küçük büyük demeden herkesi ilgilendiren bir konu ve tüm dünyada çok geniş kitlelere hitap ediyor.
Uzaktan eğitim aslında yeni bir kavram değil. Dünyada 1700’lü yıllarda, yazışarak yani mektupla eğitim şeklinde başlamış.
Türkiye ‘de ise gelişimi dört ayrı dönemde ele alınmıştır ;
1.Dönem:1923-1955 Kavramsal Dönem‘ dir. Tartışılmıştır.
2.Dönem: 1956-1975 Mektupla Yazışarak Yapılan Dönem
3.Dönem: 1976-1995 Görsel İşitsel Araçlar ,Radyo Televizyon Dönemi
4.Dönem: 1996 sonrası Bilim Tabanlı, İnternet Web Dönemi’ dir.
Ayrıca 1982 yılında benim de 2.üniversite olarak bir dönem okuduğum ve uygulamalarını yaşayarak gördüğüm Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi, ülkemizin de gelişmesine çok büyük katkı sağlamıştır. Tüm bunlarla birlikte yine yüksek lisans eğitimimi yaptığım 19 Mayıs Üniversitesi ve farklı üniversitelerde kurulan Uzaktan Eğitim Merkezleri (UZEM) bu gelişimi desteklemiştir.
Ülkemizdeki bu gelişmeler yıl 2020 olduğunda Covid -19 ile birlikte farklı bir boyut aldı. İlk ve Ortaöğretimde çok nadir olarak kullanılan, sadece yetişkinlere hitap eder şekilde ilerleyen uzaktan eğitim, bu kez okul öncesine kadar indi. Türkiye bunu bence çok da güzel başardı ve güzel de devam ettiriyor .Dünyada en erken uygulamaya geçen 2. ülke olduk. Yukarıda yazdığım dönemsel gelişmelerin hiç de boşa olmadığını gösterdi bize bu yaşadıklarımız.
MEB Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk uzaktan eğitimin uzadığını açıkladığı toplantıda :”Bu süreçte çok şey öğrendik hepimiz .Teknolojiyle arası iyi olmayan öğretmenlerimiz kendilerini bu alanda geliştirdi.” diyerek güzel bir konuya değindi. Bu süreçte EBA ile tüm öğretmenler bilgisayar üzerinden belli saatlerde eğitimler verdi ve canlı dersler işlendi. TRT ‘de konular anlatıldı. Şunu da gördük ki sağlık alanında olduğu gibi uzaktan eğitimde de istatistiksel olarak dünyada ön sıralardayız. Toplum olarak birlikte başardık ve birlikte sevindik bunlara. Sevinmek de hakkımız diye düşünüyorum.
Corona süreci daha çok şey öğretti bizlere aslında. Bunlara gördüğüm, yaşadığım birkaç örnek verecek olursam;
-Öğretmenlerimizin ve sınıf ortamında eğitimin önemini öğretti .
-Ailelerin de eğitimde önemli bir yeri olduğunu öğretti .
-Teknolojinin ve bilgisayarların hayatımızın her alanına girdiğini ve faydalanmamız için bizlerin onları iyi yönetmemiz gerektiğini öğretti.
-Pekâlâ uzaktan da eğitim verilebileceğini öğretti .
-Uzaktan canlı ders işlenebileceğini öğretti .
-Uzaktan birebir canlı veli toplantıları yapılabileceğini öğretti .
-Uzaktan online deneme sınavları yapabileceğimizi öğretti .
-Uzaktan Öğretmenler Kurulu Toplantısı Zümre Öğretmenler Kurulu Toplantıları yapılabileceğini öğretti.
-Uzaktan rehberliğin önemini ,yapılabileceğini ve yapılması gerektiğini öğretti .
-Uzaktan kulüp çalışmaları (Halk oyunları ,resim drama ,müzik , kodlama, dil vb.) yapılabileceğini öğretti .
-Uzaktan online satranç , resim şiir, kompozisyon , öykü vb .yarışmaların düzenlenebileceğini öğretti.
-Uzaktan evden de çalışırken hakkını vereceksek eğer bunun hiç de görüldüğü kadar kolay olmadığını öğretti.
-Daha önceden kullanılan pek çok mesaj platformlarına ilave görüntülü görüşmeye sınırlama koymayan programlar kullanmayı öğretti.
Şahsım adına 2.üniversitesini uzaktan okuyan, yüksek lisansını UZEM ‘de yapan ,hocalarını ve arkadaşlarını sadece finallerde yüz yüze gören biri olarak tüm bunlara ilave itiraf edeyim .Grafik Tablet kullanmasını öğrendim bu süreçte. Kısacası hepimiz bir şeyler öğrendik, belli ki öğrenmeye de devam edeceğiz .
Evet ,en başta yazdığım sözlerin sahibi Bill GATES;
Harvard Üniversitesi’ nde hukuk okurken asıl sevdiği işi yani yazılım ve programlama işini yapmak için hukuk öğrenimini bırakıyor. Ayrılırken okulda profesörlerine :”Ben 30 yaşında milyoner olacağım.” diyor. Sonra mı arkadaşı ile birlikte Microsoft adını verdikleri yazılım ve programlama işine giriyor. Çok başarılı olarak 31 yaşında dediğinden fazlası milyarder olan bu adam , bu iki sözle yaşadığımız her şeyi özetliyor:
“Bence de ilk önce insan sevdiği işi yapmalı, hele ki eğitim asla sevmeden yapılmaz.”
“Eğitimde teknoloji önemli ama sadece bir araç, esas olan öğretmenler onlara değer verilmeli. “
Bundan sonra tüm dünya insanları hepimiz sadece kendimizi ya da ülkemizi değil tüm dünyayı düşünmeliyiz. Yoksa küçücük bir virüs ülke sınırı falan dinlemiyor gördük.
Yazıma onun sözleriyle başladım ve yine onun günümüzü özetleyen şu sözleriyle bitirmek istiyorum:
‘’Başarıyı kutlamak güzel, ama başarısızlıkların derslerine kulak vermek daha önemlidir. İki yıl sonra olacak değişiklikleri her zaman abartıyor ve on sene sonrakileri de küçümsüyoruz. Hareketsizliğin sizi uyuşturmasına izin vermeyin.” demiş . Bu sözlere katılmamak mümkün değil.
Son olarak, her işte olduğu gibi uzaktan eğitim sürecinden de memnun olmayanlar mutlaka vardır .İşte tam burada da en çok sevdiğim sözlerinden biri geliyor aklıma ‘’En mutsuz müşterileriniz, öğrenmeniz için en büyük kaynağınızdır."
Kalın sağlıcakla, saygılarımla...