AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı başlayan kongre süreciyle ilgili gerçekleştirdiği toplantıda gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. AK Parti Manisa İl Başkanlığında düzenlenen toplantıya Başkan Hızlı’nın yanı sıra Kadın Kolları Başkanı Ebru Kaplan, Gençlik Kolları Başkanı Ömer Can Temizel, Tanıtım Medya Başkanı Emre Şener ve il başkan yardımcıları katıldı. Toplantıda başlayan il ve ilçe kongre süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Başkan Hızlı, “Kongrelerimizle ilgili genel olarak şunu söyleyebilirim. Kongrelerde parti teşkilatlarımızda büyük bir heyecan görüyoruz. Biz bugüne kadar 23 yıldır AK Parti iktidarı olarak Cumhurbaşkanımızın liderliğinde tüm zamanların en büyük hizmetlerini yaptık. Yani bu bunun altını sürekli çiziyorum. Yani bu iddialı bir söz gibi gelebilir ama 23 yıldır yapılanlara bakarsak tüm zamanların en iyisi. Tabii bu bizim milletimizin ve devletimizin birikimi üzerinden yaptığımız bir şey. Cumhurbaşkanımız idealinde bunu yaptık. Bunları yaparken büyük bir tutkuyla çalıştık. Cumhurbaşkanımız sürekli söylüyor ya ‘Aşk ile çalışan yorulmaz’. Ki bunu görüyorsunuz. AK Parti teşkilatları, Cumhurbaşkanımızdan aldığımız enerjiyle milletimizden aldığımız enerjiyle büyük bir tutkuyla çalışıyoruz” dedi.

“TÜM ZAMANLARIN EN İYİ HİZMETİNİ YAPTIK”

DEM Parti-Öcalan görüşmesinin tarihi belli oldu DEM Parti-Öcalan görüşmesinin tarihi belli oldu

AK Parti Manisa İl ve İlçe kongreleri hakkında açıklamalarda bulunan AK Parti Manisa İl Başkanı Salih Hızlı, “İlçe kongrelerimiz başladı ve kongrelerimizi sürdürmeye devam ediyoruz. Bu süreçte, parti teşkilatımızda büyük bir heyecan bulunuyor. Kongrelerde her zaman vurgulamak istediğim bir nokta var: 23 yıldır milletimize en iyi hizmeti sunmaya gayret ettik ve bu süre zarfında büyük bir tutkuyla çalıştık. Tüm zamanların en iyi hizmetlerini sunmak için elimizden geleni yaptık. Milletimizin bize verdiği ödevleri başarıyla yerine getirdik ve bu süreçte milletimizin desteği bizim için en önemli güç kaynağı oldu. Fakat şimdi, daha büyük bir tutkuya ihtiyacımız var. Son zamanlarda Türkiye'de toplumsal barışa vurgu yapılıyor. Cumhurbaşkanımız da içerde toplumsal barış için çalışmalar yapılması gerektiğine dair mesajlar veriyor. Her zaman olduğu gibi, bu tür konuları gündeme getiriyoruz. Bu tür tartışmalar, ülkemizin siyasi gündeminde sıkça yer alıyor. Benim il başkanlığı olarak bir sorumluluğum ve görevim var. Kongrelerimizi gerçekleştiriyoruz, ancak bu süreci Manisa’ya ve partimize zarar vermeden tamamlayacağız. Bana bir görev verilirse, bu görevden kaçmam. Eğer bu görevi yerine getirebileceksem, hakkını verebileceksem o görevden kaçmam. Aralık ayındaki siyasi konjonktürün nasıl şekilleneceğini bilmiyoruz, bu yüzden "evet" veya "hayır" şeklinde bir cevap vermek kolay değil. Belki pratik bir yaklaşım olabilir ama bu şekilde söylemek istiyorum. Delegasyon sisteminde mutlaka ön elemeden geçiyoruz. Herkesin bir performansı ve dosyası var, bunlar genel merkezde bulunuyor. Elbette bir kongre olacak. Bahsettiğimiz şartların oluşması gerekiyor. Demokrasi ve zenginlikten bahsederken, genel atmosferi bozan bir şey yapmamalıyız. Bu işi devam edebileceğim pozisyondaysam, devam ederim. Yasal anlamda herkesin aday olma hakkı var. Ancak, partinin genel tutumları açısından, daha verimli ve sağlıklı sonuçlar alabilmek için bu kriterlere uyarak aday olunmalıdır. Parti disiplini ve kriterler açısından sağlıklı bir zemine oturması gerekmektedir” diye konuştu. 

“Yerel siyasetteki arkadaşların heyecanlarını anlıyorum”

Yerel seçim döneminde CHP’li belediyelerle doğrudan bir yarış içerisinde olmadıklarını ifade eden Salih Hızlı, “Kendi belediyelerimiz, kendi içlerinde yarıştılar. Genel konjonktürde çıtayı aşmak için çaba sarf ettik. Vatandaşımız, “Bu kadar söylem ürettiniz, buyurun bakalım” diyerek bu söylemlerin ne kadar doğru olduğunu sorguluyor. Şimdi, vatandaşlarımız bu durumu değerlendiriyor. Biz bunun takdirini sorgulamıyoruz. Bundan sonraki süreçte, belediyelerin ne yaptığına bakacağız ve bunu takip edeceğiz. Manisa'da 14 ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesi CHP'de. Vatandaşlarımız, böyle bir takdirde bulunuyor. Detaylı konuları inceleyebiliriz. Ben de 15 yıl belediye başkanlığı yaptım ve Manisa’daki siyasi iklimi, atmosferi değerlendirmek istiyorum. Belediyeler, siyasi oluşumlardır ve Cumhurbaşkanı’mızın bize söylediği çok önemli bir konu vardı. Belediye başkanı seçildikten sonra, ‘Hemen rozetlerinizi çıkartın ve şehre dönün. Vatandaşlarınıza eşit hizmet edin’ demişti. Manisa’daki yerel siyasetteki arkadaşlarımızın heyecanlarını anlıyorum. Makam şehvetini de anlıyorum. Ancak, sanki ilk defa Manisa’da belediye başkanlığı yapılıyormuş ve ilk defa hizmet veriliyormuş gibi anlatılıyor. Bu, geçmişte hiçbir şey yapılmamış gibi bir hava yaratmak haksızlıktır. Önceki belediye başkanları, vatandaşlarımızın oylarıyla seçilmişlerdir ve o şekilde görev yapmışlardır. Kullanılan söylemler, bu şehrin bütünlüğünü zedeliyor. Bir açılış yapıyorsunuz, ‘rantçı değil, halkçı’ diyorsunuz. Bu kadar iddialı ifadeleri kullanmak doğru değil. Gelin, bunları birlikte tartışalım, neymiş bu rantçı ve halkçı meselesi? Bu tür söylemleri bu kadar rahat kullanmamak gerekir. Bir şarkı vardı, ‘Bir o yanda, bir o yanda’ diye. Mahalle baskısının farkındayım ve orayı domine etmeye çalıştıklarını görüyorum. Bu tür söylemler şehre zarar veriyor. Burada başka şeyler konuşmamız gerekirken, bu söylemler gündeme geliyor. Büyükşehir belediyesinin projeleri üzerine konuşmalıyız. 30 veya 40 yıllık planları tartışmalıyız. Ancak, geçmişte yapılmamış gibi ifade edilen söylemlerle karşılaşıyoruz. ‘Her şey benimle başladı’ mantığı yanlıştır. Bu yaklaşımdan çıkmamız gerekiyor” şeklinde konuştu. 

AK Parti belediyeciliğin bakanlık konseptiyle çalıştığını belirten Salih Hızlı, “Geçen günlerde, Cengiz Ergün Başkan bir açılışa katıldı. Bunu doğru buluyoruz. Ancak, bazı konularda marjinal aile baskıları, bu arkadaşlarımıza engel olabiliyor. Bizim belediyelerimiz, bakanlık konseptiyle çalışıyordu. Büyükşehir Yasası'nın amacı buydu. Konsepte oturtulması gerektiği kanaatindeyim. Manisa'da ilçe belediyelerinin oy oranları düşmüş durumda. Büyükşehir, ilçe belediyelerinin açığını kapatmaya çalışıyor. 17 ilçemiz var ve bu ilçelerin aynı senkronla çalışması gerekiyor. Artık Türkiye çok kolay yönetilebilir bir yer değil, çok daha üst düzeyde bir yönetim anlayışı gerektiriyor. Manisa Büyükşehir Belediyesi’nde büyük bir çaba görüyorum ama başarıya ulaşacağı konusunda şüphelerim var. Manisa, sanayi ve tarımda ilerlemiş bir şehir. Bu süreçte, 5 yıl içinde ne yapılacağını göreceğiz. Eğer böyle giderse, bir arpa boyu yol alamayacağız. Manisa’daki sadece Cumhuriyet Halk Partisi belediyelerinin 5 yılda 100 milyar lira kaynak kullanacağı hesaplanıyor. 50 milyar lira Büyükşehir'e, diğer 50 milyar ise ilçe belediyelerine ait. 100 milyarlık çok ciddi bir kaynaktan bahsediyoruz. Bizler, bu kaynağın çarçur edilmesini istemiyoruz. Eski belediyeleri hatırlıyorum, CHP’nin özgün bir projesi yoktu. Şehrin sorunlarına bütünleşmiş bir projeleri bulunmuyordu” ifadelerini kullandı. 

“İKTİSAT ZEYTİN OSB’Yİ KURDUK”

CHP’li belediyelerin özgün projeler üretemediğini söyleyen Salih Hızlı son olarak şunları söyledi: “İktisat Zeytin OSB’yi kurduk. Tarımsal sanayiye dayalıydı ve Akhisar’a yılda 10 milyar lira artı gelir sağlıyordu. Burada çok büyük paralar harcanarak yapılmamıştı. Ortaklık kurularak yapılmıştı. Süper Lig’e takım çıkarttık. Bunlar bizim özgün projelerimizdi. Şu an yapılan işlerin, belediyecilik aklıyla yapılmadığını düşünüyorum. Kent Lokantası, açılmış ve biraz kutsanmış bir proje olarak sunuluyor. En önemli proje olarak lanse ediliyor. Ancak, eleştirildiğinde ortalık ayağa kalkıyor. 2004 yılında Akhisar’da kurduğumuz aşevinde binlerce insansa sıcak yemek veriliyor. Halk Ekmek projesi, daha önce yapılmamış gibi sunuluyor. Tamam genişletilmiştir kapsamı. Oysaki, zaten var olan bir projeydi. Şehir tiyatroları, sanki 6 ay önce kurulmuş gibi lanse ediliyor. Çağdaşlık ve özgürlük kavramları, tek başlarına anlamlı değildir. İçini boşaltmak gerekmez. Bir konser yaparak, “önceden arabeskti, şimdi klasik” gibi kıyaslamalar yapmak doğru değil. Bunu mahalle baskısından dolayı yapıyorlar. Bu tür söylemler doğru değil.”