CELALETTİN GÜVENÇ Celalettin Güvenç… Manisa’da görev yaptığı süre içinde bıraktığı en önemli iz hiç şüphesiz becerikli ve sorunu yerinde çözen yapısıydı. Celalettin Güvenç hiçbir zaman klasik vali çizgisinde olmadı. Zaten bu yüzden bir validen ziyade sü
CELALETTİN GÜVENÇ
Celalettin Güvenç… Manisa’da görev yaptığı süre içinde bıraktığı en önemli iz hiç şüphesiz becerikli ve sorunu yerinde çözen yapısıydı. Celalettin Güvenç hiçbir zaman klasik vali çizgisinde olmadı. Zaten bu yüzden bir validen ziyade sürekli Manisa’yı gezen, adeta sorun tarayan ve bulur bulmaz da hemen telefona sarılıp o sorunu çözen kişiliğiyle hafızalara kazındı. Yerine göre bürokratları fırçaladı, bazen bizzat işi kendisi halletti. Bürokrasiye isyan eden bir bürokrattı. Bu pratik ve iş bitiren tarafı Başbakan’ın da dikkatini çekmiş ki Güvenç, Manisa’dan son derece zor bir görev olan Şanlıurfa Valiliğine atandı. Giderken onu çok sayıda Manisalı uğurlamıştı. Çünkü böyle bir uğurlamayı hak edecek icraatlar ve hoş bir seda bırakmıştı arkasında…
Celalettin Güvenç’in yeniden Manisa’ya dönmesi gündemde! Vali olarak değil tabiî ki. İddia çarpıcı! Ak Parti büyükşehir belediye başkan adayını ararken kulislerde herkesin telaffuz ettiği isimlere artık Celalettin Güvenç de eklenmiş durumda. Bu enteresan durum sadece parti içinde değil kamuoyunda da 2-3 gündür tartışılıyor. Peki bu gerçekleşir mi? Gerçekleşirse sonuç ne olur? Ak Parti kazanır mı?
Ak Parti’nin Manisa’da genel yapısı ortada. Partinin ileri gelenleri seçim yarışını etkileyecek faktörleri tartışıyor. Parti içinde seçimleri çantada keklik gören bir kesim var ki sormayın! Onlar için koltuk partinin genel menfaatlerinin çok önünde! Bunu defalarca ispatladılar. Oysa Manisa’da seçimler hiçbir zaman çantada keklik olmadı, olmazda… 2009 yerel seçimleri bunun çok net bir fotoğrafıdır.
Ak Parti’de temkinli olan bir kesim var ki onlar neredeyse her türlü olasılığı hesaplıyor. Yürütülen mantık şu; Ak Parti’nin büyükşehir belediye başkan adayı partinin mevcut oy potansiyelini aşağıya çekecek bir isim olmamalı. Ve mümkünse oy oranına katkı sağlamalı. O halde aday halk nezdinde karşılığı olan, merkez sağ seçmenini etkileyen, sol seçmenin oy vermese bile çok fazla itiraz etmeyeceği, parti tabanında kabul görecek bir isim olmalı. Parti kimliği arka planda olan, daha çok kişiliğiyle etkileyebilecek, hitabeti güçlü, becerikli ve büyükşehir belediye başkanlığı gibi ağır bir görevin altında kalkabilecek saygın bir isim olmalı. Sadece Manisa merkezi değil, ilçeleri, beldeleri hatta köyleri dahi çok iyi bilmeli. Manisa’ya ve teşkilata hakim olmalı.
Vali Celalettin Güvenç bütün bu saydığım özellikleri bünyesinde barındıran bir profile sahip. Tek handikap var. Manisalı olmayışı!
Bu detayın Manisa genelinde ne kadar etkili olacağı tartışılır. Tartışılacak da… Çünkü Manisa merkezde, özellikle Ak Parti içinde bu safsatayı kullanıp kendisine ve çevresindekilere alan açmaya hevesli isimler var. Kendi açıklarını, günahlarını başkalarının Manisa doğumlu olamayışıyla dengelemeye çalışıp koltuk kapmaya çalışıyorlar. Bu isimler elbette bu handikapı kullanacak. Onlara o yakışır zaten. Dava kimin umurunda… Hatta geçen seçimlerde olduğu gibi ihanet etmekten de kaçınmayacaklardır. Yani bu sorun kamuoyunda değil Ak Parti’nin içinde sıkıntı oluşturacak.
Peki ya kamuoyu?
Bunun rahatlıkla aşılacağı kanaatindeyim. Çünkü Manisa artık kozmopolit bir şehir. Manisa genelinde 1 milyon insan oy kullanacak. Adayların çizeceği imaj ve partilerinin durumu birinci derecede etkili faktör olacak.
Güvenç adaylık için ne diyor bilmiyorum. Güvenç’in adaylığına Bülent Arınç, Hüseyin Tanrıverdi, İl Başkanı Murat Baybatur, İlçe Başkanı Berk Mersinli, ilçe teşkilatları, partinin kadın ve gençlik kolları, sade üyeler ve kamuoyu ne der? Ve bütün bu görüşlere rağmen Başbakan bu ismin Manisa büyükşehir belediye başkan adayı olmasına müsaade eder mi? Hhiçbir fikrim yok. Bildiğim tek şey Celalettin Güvenç’in şu aşamada Ak Parti içinde ve kamuoyunda ciddi bir şekilde tartışıldığıdır. Eğer bu rüzgar anketlere yansırsa ki genelde görüşler olumlu, Güvenç Manisa’ya geri döner. Aday olur. Çünkü siyaset tıpkı ticarette olduğu gibi arz ve talep meselesi. Talep varsa, arz kaçınılmazdır.