CHP kimi büyükşehir belediye başkan adayı yapacağını kara kara düşünüyordu.  Özgür Özel’in Genel Başkanlık koltuğuna oturmasının hemen ardından gözler doğal olarak Manisa’ya çevrilmişti. Yerel seçim tarihi yaklaşıyordu. Genel Başkanın memleketinde CHP ne yapacaktı?

Bu soru herkesin kafasını kurcalarken üç dönemdir belediye başkanlığı yapan Cengiz Ergün’ün karşısında kim kazanabilirdi?

Bu soruya ilk cevap 25 Eylül 2023’te yapılan il kongresinde geldi. Partide yıllardır Özgür Özel’e sorun çıkaran Semih Balaban karşısında kazanmak öyle kolay değildi. Ferdi Zeyrek il başkanlığını kazanarak bir sinyal çakıyordu büyükşehir için.

22 Aralık 2023 tarihinde Zeyrek’in ismi CHP’nin büyükşehir belediye başkan adayı olarak resmen duyurulduğunda kafalarda halen soru işaretleri vardı. Hatta bu soru işaretleri seçimlere son bir ay kalaya kadar devam etti.  

Zeyrek, aday sıfatıyla sahaya çıktığında yanındaki birkaç kişiyle geziyordu. Karşısında ise üç dönemdir başkanlık yapmış, dördüncü dönem için o tarihte halen iddiasını sürdüren Cengiz Ergün gibi güçlü bir isim vardı.

Seçim çalışmasına başlayan Ferdi Zeyrek, daha ilk gün, daha ilk kahvehane ziyaretinde, ilk girdiği esnaf dükkanında şaşırtan bir ilgiyle karşılaştı.

Bunun birinci sebebi, Cengiz Ergün’e dördüncü dönem oy vermekte isteksiz olan seçmen kitlesinin sanılandan fazla olması, ikincisi ise Ferdi Zeyrek’in duruşu, kişiliği ve aurasıydı. Maya tutacak gibi duruyordu.

Bunları rahatlıkla yazıyorum çünkü o günlerde bazı seçim çalışmalarını bizzat takip ettiğim için bu kanaat bende de oluşmuştu. Doğal, tarafsız bir gözlem Ferdi Zeyrek’in gördüğü ilgiyi, bu ilginin samimi olup olmadığını görmeye yeterliydi.    

Aynı günlerde Cengiz Ergün, çeşitli açılış ve temel atma törenleriyle seçim çalışmalarını sürdürüyordu. Ekibi, çevresindekiler kazanacağından emindi. Ergün ise gergindi.  

Allah rahmet eylesin, nur içinde yatsın… Sevgili Mehmet Güzgülü beni sık sık arardı. Seçimlere 10 gün kala bir sabah yine arayan Mehmet Güzgülü ağabeyimdi. Biraz hal hatır sorduktan sonra her seçim öncesinde olduğu gibi tahminimi sordu. Ben söylemek istemedim. Çünkü duyacağı şeyler onu mutsuz edecekti. Israr edince Ferdi Zeyrek’in kazanacağını söyledim. Güzgülü, merkezde her dönem bunun yaşandığını ancak ilçelerden gelecek oylarla birlikte Ergün’ün ipi göğüsleyeceğini söylese de ikna olmadım. Olmam mümkün değildi, çünkü gördüklerim ortadaydı. Bu kez ilçelerde de Ergün’ün aleyhine bir hava olduğunu hatta seçimleri Zeyrek’in farkla kazanacağını düşündüğümü ilettim.

Benzer diyalogları seçimlere birkaç gün kala MHP, Ak Parti ve Ergün’ün ekibindeki bazı dostlarla da yaşadık.

Çalışıyorlardı ve doğal olarak inanmak istemiyorlardı. Ama gerçek buydu.

Bu örneği vermenin nedeni son güne kadar Ergün’ün kaybedeceğini düşünmeyen, bunun mümkün olmadığını sanan bir kitlenin varlığına dikkat çekmek içindi.

Havada uçuşan anket sonuçları Manisalı seçmeni ikna edecek gibi değildi. Bu kez gidişat başkaydı.

Başlangıçta çok tanınmayan ya da az bilinen Ferdi Zeyrek, adeta pop star havasında gittiği her yerde, her ilçede inanılmaz ilgi görüyor, her ziyareti, toplantısı mitinge dönüşüyordu.    

“Manisa’ya gerek Ferdi Zeyrek” sloganı tutmuştu.

Seçim günü geldiğinde artık herkes Ferdi Zeyrek’in kazanacağını tahmin edebiliyordu.

Ve seçim sonuçları tarihi bir farkla sonuçlandı. CHP tarihinde ilk kez Manisa’nın merkezinde seçim kazandı. Büyükşehir belediyesi ve 14 ilçede ipi göğüsledi.

Başrolde Ferdi Zeyrek vardı. Ancak oyların 500 binin üzerine çıkmasında elbette hükümetin başta emekliler olmak üzere yaptığı ekonomik hataların da payı büyük. Ve tabi ki Cengiz Ergün’ün de son dönemiyle ilgili yanlış adımları, su zammı ve benzeri ısrarlı kararları sonuca doğrudan etki yaptı.

Benim asıl yazmak istediğim bundan sonrasıyla ilgili…

Yani şuana kadar okuduklarınız aslında kompozisyonun giriş bölümüydü.

Çok merak ediliyordu Ferdi Zeyrek’in Büyükşehir Belediyesi’ni nasıl yöneteceği…

Baştan şunu söyleyeyim; Zeyrek’le her adayla olduğu gibi seçim öncesinde çok sağlıklı bir diyalog kanalı kurduk. Her sorumuza cevap veren, gayet samimi, içten bir Ferdi Zeyrek vardı adaylık sürecinde.

Başkan olduktan sonra yoğun geçen birkaç ayın ardından sık sık bir araya gelme fırsatımız oldu.

Zeyrek değişecek, başkan olduğu için havaya girecek miydi?

Zerre kadar bir değişim hissetmedim. Her soruya cevap veren, ‘istediğiniz soruyu sorabilirsiniz’ diyen, hatta buna imkan sağlamak için basın toplantıları düzenleyen bir Ferdi Zeyrek profili vardı karşımızda.

Büyükşehir Meclisinde de diyaloğa açık, Cengiz Ergün’ün tam aksine muhalefet sıralarına karşı oldukça nazik, sanki 507 bin oyu o değil de başkası almış gibi davranabilecek kadar olgun bir Ferdi Zeyrek izledik şuana kadar.

Hatta OSB kavşağının açılışına, seçim öncesi ve sonrasında onca yaşanan sözlü tartışma ve suçlamalara rağmen, rakibi Cengiz Ergün’ü açılışa çağırabilecek kadar alçak gönüllü, mütevazi bir başkan modeline şahit olduk.

Bu tavrı eleştirilince de “Manisa’m kavga istemiyor” diyebilecek kadar şehrin sosyolojisinin farkında bir Ferdi Zeyrek cevabıydı bu.

En son Tarım ve Hayvancılık Fuarı’nı gezerken üreticilerle, vatandaşlarla diyaloğunu dikkatle gözlemledim. İnanın seçim öncesinde nasıl herkesle el sıkışıp, sohbet ediyorduysa aynı şekilde devam ediyor. Tavırlarında hiçbir değişim veya kibir emaresi yok. Aksine çok daha sıcak, herkesle sarmaş dolaş, gördüğü herkesle göz teması kurup hal hatır soran, ‘fotoğraf çekilelim’ diyen hiç kimseyi kırmayan, hatta bizzat kendisi çeken bir başkan vardı karşımızda.  

Zeyrek’in bu halini biraz da Adil Aygül’e benzettim. İkisi de mimar. İkisi de mütevazi, samimi. Aygül’ün bir özelliği daha vardı. Aygül iki dönem belediye başkanlığı yaptı. “Dürüsttü” diyebiliyoruz.

Zeyrek’in bu testi geçmesi için siz de kabul edersiniz en az bir dönemin sonunu beklememiz gerekiyor. Bu zor bir sınav. Çok büyük bir bütçeyi, parayı yönetiyor. Umarım değişmez. Umarım siyasetin gücü Zeyrek’i değiştirmeye yetmez.    

Çünkü 507 bin kişi Ferdi Zeyrek’in bu halini sevdi.