MANİSA (AA) - AHMET BAYRAM - Gördes'te 1902'de dünyaya gelen Makbule Hanım, Birinci Dünya Savaşı'nda babası ve ağabeyini şehit verdi. Annesi tarafından büyütülen Makbule Hanım, küçük yaşta silah kullanmayı ve at binmeyi öğrenmesi nedeniyle çevresinde "Asker Makbule" olarak anıldı.
Usturumcalı Halil Efe ile evlenen Makbule Hanım'ın evliliği, kurtuluş mücadelesinin gölgesinde geçti. Eşi Halil Efe'nin, yaklaşan düşmana karşı, Milli Mücadeleye katılmak için gizli hazırlık yaptığını anlayan Makbule Hanım, evde oturmaya razı olmadı.
Milli Mücadele'ye katılmak üzere evden çıkan eşi Halil Efe'yi gizlice takip eden Makbule Hanım, durumu fark eden eşinin ısrarlarına rağmen evine dönmedi. Demirci Akıncılar Teşkilatı komutanlığını yapan Kaymakam İbrahim Ethem Bey, vatan müdafaasından mahrum kalmak istemediğini gözyaşları içinde anlatan genç kadına izin verdi. Böylece Makbule Hanım, atı ve tüfeğiyle Akıncılar müfrezesinin neferlerinden biri oldu.
Akıncılarla Demirci, Gördes, Simav ve Sındırgı dağlarında dolaşan Makbule Hanım, birçok çarpışmada kahramanca savaştı. "Güvemdere Muharebesi"nin kazanılmasında büyük rol oynayan, zaman zaman morali bozulan Akıncıları yüreklendiren Makbule Hanım, 17 Mart 1922'de Kocayayla mevkisinde bir çatışmada şehit düştü. Cenazesi, düşmanın eline geçmemesi için gizlice toprağa verildi.
12. Müfreze kumandanlığını yapan eşi Halil Efe ise eşinin şehadetinden 2 ay sonra, düşman kuvvetlerine yönelik taarruzda şehit düştü.
Makbule Hanım'ın mezarı, vefatından 78 yıl sonra, o dönem Balıkesir Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi'nde okutman olan Zekeriya Özdemir’in çalışmaları sonucunda, Sındırgı ilçesinden geçen Harlak Deresi üzerindeki Dereçatı mevkisinde bulundu.
- "Türklük ve Türk kadınlığı Makbule Hanım'la ne kadar iftihar etse azdır"
Kurtuluş Savaşı kahramanlarından Kaymakam İbrahim Ethem Bey, hatıratında, ömrünün baharında vatan için şehit düşen yiğit kadını şu sözlerle anlattı:
"Kendisi siyah pantolon, ceket ve uzun bir manto giyer, ayağında daima çizme ve başında da siyah başlık ve daima örtülü olup, yalnız gözleri meydanda bulunurdu. Kısa bir Japon filintası taşır ve düşmandan itinam olunmuş güzel bir doru at biner ve daima müfrezenin dümdarı olarak kalırdı... Uzaktan gelen bir kurşun Makbule'yi şehit etti... Defnederken bütün etraf çocuk gibi ağlıyordu. Nasıl ağlanmaz ki 22 yaşından da genç kızımın gür ve kumral saçları başından ileriye uzanmış, zalim düşman kurşununun akıttığı beyni, bu uzun saçlar üzerine bir nur gibi akmış, hayata doymak değil, hayatın zevkini henüz yeni tatmaya başlamış ve görmüş, gözleri yarı açık, süzgün ve ağlar bir vaziyette... Bu ilahi manzara, bu levha-i hazin ve matem karşısında ağlamamak mümkün mü? Evvela Türklük, Türk kadınlığı, saniyen Gördes, salisen ailesi, Makbule Hanım'la ne kadar iftihar etse azdır. Öyle ümit ediyorum ki şu kadının namı, hatıra-i millette unutulmaz."
"Gördes Kızı", "Gördesli Makbule" ve "Makbule Efe" gibi adlarla anılan Makbule Hanım'ın ismi, Gördes'teki meydan, okul ve caddelere ismi verildi. Mezarının bulunduğu yer de şehitliğe dönüştürüldü.
- "Şehadetinin 100. yılında daha etkin bir şekilde anlatacağız"
Gördes Belediye Başkanı Muhammet Akyol, AA muhabirine, Gördesli şehit Makbule Hanım ve beraberindeki kahramanların, düşmana karşı eşi görülmemiş bir mücadele ortaya koyduğunu ifade etti.
Gördesli Şehit Makbule Hanım'ın hatırasını adına yakışır şekilde yaşatmaya büyük özen gösterdiklerini söyleyen Akyol, onu 17 Mart'ta bir kez daha rahmet ve minnetle anacaklarını dile getirdi.
Makbule Hanım'ı 17 Mart Perşembe günü, şehadetinin 100. yılı sebebiyle yurt genelinde daha etkin bir şekilde anlatmak istediklerini belirten Akyol, "Gördesli Makbule Hanım'ın şehadetinin 100. yılı sebebiyle yaklaşık 1 yıldır ilçemizde hazırlıklar yapıyoruz. Bununla ilgili bir tiyatro oyunu yazıldı. Bu oyunu Gördes'te Manisa'mızın diğer ilçelerinde ve diğer illerde bu tiyatro gösterimini gerçekleştireceğiz. Yaşadığı topraklar olan Gördes'te ve kabrinin bulunduğu Sındırgı'da yapacağımız programa herkesi bekliyoruz." diye konuştu.