Hakan Demir
MANİSA (İHA)
Yabancı özel bir şirket tarafından çeşitli vaatlerle Irak'a götürülen Türk işçiler, yaklaşık 1 ay boyunca pis su arıtma tesisi yapımında çalıştı. Daha sonra paraları verilmeyen Türk işçiler, kandırılıp şubat ayında Bağdat civarlarında bırakıldı. Türk işçiler kendi imkanlarıyla Kerkük'e kadar gelirken, Kerkük girişindeki kontrol noktasında Kırkağaçlı Yüksel Alaca ve Cesim Yalçın ile diğer 3 işçinin pasaportuna ve eşyalarına el konuldu. Türk işçiler, yine kendi imkanlarıyla Irak Türkmen Milliyetçi Hareketine sığındı.
Irak Türkmen Milliyetçi Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Abbas Beyatlı ve yönetim kurulu üyeleri tarafından koruma altına alınan Türk işçilere, burada maddi ve manevi destekte bulunularak her türlü ihtiyaçları karşılandı. Türkmenler, yaklaşık 10 gün boyunca kıyafet, yeme-içme, barınma ve her türlü imkânı sunarak Türk işçilerin önce pasaportlarını kefil olup adam başı 500 bin dinar yaklaşık 7 bin TL ödeyerek geri aldı. Türk işçiler Türkmenler sayesinde 3 ay ile 9 ay arası hapis cezasından kurtulmuş oldu.
Türkmenler, Türk işçilerin otobüs biletlerini de alıp 2'şer bin TL'de para vererek Türkiye'ye ve ailelerine kavuşmalarını sağladı.
Irak Türkmen Milliyetçi Hareketi mensupları tarafından kurtarılan Kırkağaçlı işçilerden Yüksel Alaca, “Rızkımız için çalışmak üzere Irak'a gitmiştik. 1 ay çalıştıktan sonra şirket işin bittiğini paraların Bağdat'ta ödeneceğini söyledi. Bağdat'a geldiğimizde bize oturum çıkarmadıkları için kontrol noktasında bizi indirdiler. Siz geçiş noktasından yürüyün biz sizi ileride alacağız dediler. Biz yaklaşık 500 metre yürüdükten sonra beklemeye başladık. Telefonla arasak da kendilerine ulaşamadık. Daha sonra dolandırıldığımızı anladık. Tüm eşyalarımıza el konuldu. Kendi imkanlarımızla 5 işçi Kerkük girişinde yakalandık ve pasaportlarımıza el konuldu. Iraklı bir askerin tavsiyesiyle Irak Türkmen Milliyetçi Hareket teşkilatını bulduk. Burada beklediğimizin çok ama çok üstünde bir ilgiyle karşılandık. Türkmen soydaşlarımız, önce bizim kaçakçılık suçundan mahkemeye çıkarıp tutuklanmamızı engellediler ve ardından ikametlerimizi çıkarıp kefil oldular. Burada bize kendi evimizde göremeyeceğimiz şekilde baktılar, sahip çıktılar. Ankara'yla ve konsoloslukla hatta bakanlarla görüşerek bizim Türkiye'ye gitmemiz konusunda büyük gayret gösterdiler. Yaklaşık 10 gün Türkmen Milliyetçi Hareketi binasında kaldık. Otobüs biletlerimizi alıp, harçlıklarımızı verip hatta kıyafetleri alıp yolcu ettiler. Irak'ta her türlü kötü muameleye maruz kalsak da, Türkmen soydaşlarımızı tanımaktan ve onların varlığını hissetmekten dolayı onur ve mutluluk duyduk. Ben buradan başta Irak Türkmen Milliyetçi Hareketi Genel Başkanı Abbas Bayatlı, yönetim kurulu üyeleri ve tüm Türkmen kardeşlerime gönülden teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Burada öğrendim ki Türkmen kardeşlerimiz deprem bölgesine de 2 tır malzeme göndermişler. Türk olduğum için bir kez daha gurur duydum. Bir kez daha anladım ki Türkün Türk'ten başka dostu yokmuş. Buraya çalışmak için gelmek isteyenlere tavsiyem şu ki İş-Kur sözleşmesi olmadan güvenilir bir şirketle olmadığı sürece asla yurt dışına gitmeyin. Bu bize büyük bir ders oldu. Türkmen kardeşlerimi ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Burada neler çektiğimizi kelimelerle anlatamam. Sağ olsunlar Türkmen kardeşlerimiz olmasaydı biz şu an Türkiye'de olamazdık. Irak Türkmen Milliyetçi Hareketi ve Türkmen kardeşlerimiz orada yalnız bırakılmasın. Bu tür teşkilatlar çoğalsın sahip çıkılsın. Türkmen kardeşlerimiz bir ömür kalbimde olacaklar. Allah onlardan binlerce kez razı olsun” dedi.
Irak Türkmen Milliyetçi Hareketi Genel Başkan Yardımcısı Abbas Beyatlı ise “Türk'ün dostu yine Türk'tür. Biz Türk kardeşlerimiz için elimizden geleni yaptık ve Türkiye'ye sağ salim yolcu ettik. Türk milletine selam olsun” diye konuştu.
