manisahaberleri.com 18 bin sınırını da aştı 18 yaşı insan hayatında çok önemli bir sınırdır. Ergenliğin bittiği ve artık adam olma sürecinin başladığı bu sınır küçüklükten büyüklüğe bir terfidir adeta.   Manisahaberleri.com da emekleme, yürüme ve ergenl

manisahaberleri.com 18 bin sınırını da aştı

18 yaşı insan hayatında çok önemli bir sınırdır. Ergenliğin bittiği ve artık adam olma sürecinin başladığı bu sınır küçüklükten büyüklüğe bir terfidir adeta.   Manisahaberleri.com da emekleme, yürüme ve ergenlik dönemi derken 18 bin sınırını aşarak tabir-i caizse olgun bir delikanlı oldu. Geldiğimiz bu nokta tarafsız, olayları gördüğü gibi yorumlayan haber anlayışımızın bir sonucu olsa gerek. Çünkü habercilik laf olsun diye değil, gerçekten objektif olmayı gerektiriyor.  Israrcı olduğumuz bu anlayış eninde sonunda başarıyı yakalayacaktı. Bunu biliyorduk. Ve bugün yanılmadığımızı gördük. Rakiplerimizin olması bizi rahatsız etmiyor. Aksine onlar olacak ki farkımız iyice ortaya çıksın. Üstelik çeşitli bakış açıları renktir, farklılıktır. Bu rekabete güzellik katar. Tek sıkıntımız haberlerimizin hatta bakış açımızın çalınarak taklit edilmesi! Bu karaktersiz yapının da zaman içinde yok olup gideceği aşikar. Bu nedenle önemsemiyoruz. Bizim önemsediğimiz en önemli detay okurlarımızın bize olan bağlılığı ve güvenidir. Günlük tıklanma oranları bakımından 20 binden fazla kişiye ulaşıyor olmak sorumluluğumuzu artırıyor. Sadece Facebook’ta paylaştığımız bir haber o an veya gün içerisinde online olan 18 bini aşkın kişiye ulaşıyor.  Bu, Manisa ölçeğinde müthiş bir güç! Paylaşılan haberler ve köşe yazıları anında gündem oluşturuyor. Okuyucu kitlemiz oldukça dikkatli ve detaycı. En ufak bir hata gözlerden kaçmıyor. Anında uyarıyı alıyoruz. Taraflı olmak veya taraflı davranmak gibi bir lüksümüz zaten yok. Buna okuyucularımız asla müsaade etmez. Biz de zaten bu mantaliteyi başından beri ortaya koyduğumuz için 18 bin üye sayısına ulaştık. Tesadüfen değil… Ancak habercilik anlayışındaki bu gelişimin, bu devrimin farkında olmayan bir gazetecilik anlayışı da hala var. Bizim köşe yazılarımızda gazetecilik kuralları içinde yaptığımız tespitlere bazıları “yalaka” bir üslupla sözde misilleme yapıyor. Ve böylece birilerine yaslanarak gazetecilik oynuyorlar.  Yazık… Keşke herkeste biraz omurga olsa! Keşke omurga nakli mümkün olsa!   “Cümleler doğrudur sen doğru isen, Doğruluk bulunmaz sen eğri isen” demiş Yunus Emre… Bir gün “50 bini aştık” yazısını sizlerle paylaşmak ümidiyle…