Manisa’da Volkswagen için ayrılan alan muhteşem bir konumda. Limana sadece yarım saat uzaklıkta. Üstelik demir yoluyla da sevkiyat mümkün.

Volkswagen’in son anda yatırımdan vazgeçmesinde belki de hayır varmış. Hatta iyi ki Alman derin devleti bu yatırımı engellemiş. Şimdi daha büyüğü geliyor.

Bu çok büyük bir marka…

BYD’nin yatırım kararı alması tüm dünyada ekonomi sayfalarına manşet oldu. Belki çok farkında değiliz gelecek olan yatırımın büyüklüğünün. Oysa dünya farkında.  

Dünyada geçen yıl üretilen 93 milyonu aşkın aracın 30 milyonunu üreten Çin. BYD sadece Manisa’daki fabrikada yılda 150 bin adet araç üretmeyi hedefliyor. İlk etapta 5 bine yakın çalışanı olacak. Bu belki ileride daha da artacak.   

BYD, 700 binden fazla çalışanıyla en yakın rakibinin iki katından fazla araç üretiyor.

Ayrıca bir elektronik üreticisi. Sadece otomotivde değil elektronikte de tam bir dev. Örneğin şuan bu köşe yazısını yazdığım bilgisayar BYD’nin fabrikasında üretilip üzerine Apple markası vurulmuş. Başta Apple olmak üzere birçok markanın bilgisayar ve tabletlerinde BYD’nin imzası var. Dünyadaki tüm cep telefonlarının bileşenlerinin büyük bölümü de BYD’nin üretim bandından çıkıyor. 

Türkiye’de bakanlık verilerine göre 13 otomotiv markası üretim yapıyor. 1 milyon 400 bin aracın 1 milyonu ihraç ediliyor.

Bundan 20 yıl önce sırasıyla Toyota, Hyundai ve Honda gelmişti. Daha öncesinde Renault, Ford ve çeşitli markalar Türkiye’de fabrika kurdu, milyonlarca araç üretip sattı.

Ancak uzak doğudan yıllar sonra farklı bir firmanın gelmesi gördüğümüzün çok ötesinden bir gelişme.

Ve üstelik bu marka Manisa’da fabrikayı kuruyor.  

Manisa’da 20-25 bin kişiyi dolaylı etkileyen bir istihdam olacak.  

Dünyanın gözü Manisa’ya çevrilecek. Çünkü şehirler, barındırdıkları dev markalarla anılır.   

Mesela BMW denince akla Münih gelir. Volkswagen Wolfsburg’la özdeşleşmiştir. İsveç’in Götebork telaffuzu açısından bizde esprilere konu olur sık sık. Ama dünya bu kenti Volvo’yla tanır.  

Çok yakından bildiğimiz, hangi modeli üretse aldığımız Renault Fransa'nın Boulogne-Billancourt şehrinde 25 Şubat 1899 tarihinde kurulmuştur.  Alman devi Mercedes denince akla gelen ilk şehir Stuttgart'tır.

BYD dünyada Tesla’nın karısındaki en dişli firma olarak artık Manisa’daki fabrikasıyla da anılacak.

Bunun Manisa’nın tanıtımı açısından, özellikle Uzakdoğu pazarında bilinirliğinin artması anlamına geliyor.

Yani Çinlilerin sıkça uğrayacağı bir şehir olacak Manisa.    

Tabi fabrika kurulursa.  

Temkinli konuşuyorum çünkü Volkswagen mevzuunda olanlar malum.

Ancak gerçekçi olmak zorundayız. Bu işin olumlu yanları kadar olumsuz tarafları da var. Bunları dile getirmek ve bugüne not bırakmak zorundayız.

Manisa sanayisi başka yere giderken şehir bu işin gerisinde kaldı. Sanayi büyüdükçe şehrin problemleri de büyüyor.

Süreç sadece BYD’den de ibaret değil. OSB’nin gelişimi yıllar içinde yeni bölgelerin de kurulmasıyla adeta katlanarak devam etti. Şimdi bu büyümeye Muradiye OSB eklemeler yapıyor. Muradiye OSB’nin öyle bir başkanı ve yönetimi var ki, göreve geldikleri günden bu yana sanki sihirli değnek değdi. Bölgenin alt yapı ve üst yapı sorunları kısa sürede çözüldü. Yeni yapılan işyerlerinden elde edilen gelirle başka bir alanın inşasına başlandı. Uzunburun bölgesinde başlatılan çalışmalar Manisa açısından yeni bir fabrikalar bölgesi demek.

Peki bu parantezi neden açtım...

Geçtiğimiz günlerde Muradiye OSB’nin önemli isimlerinden Behiç Ata ile sohbet ederken, bölgenin haritasını inceledik. Ve bu haritayı yazımın da içinde göreceksiniz.

Şöyle kuş bakışı baktığımızda Manisa’nın geleceği açısından şunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Manisa eskiden tarım ve sanayi kendiydi. Artık sanayi ve tarım şehri demeliyiz. Çünkü sanayi, tarımın önüne geçti. Ve farkı açıyor.

Organize sanayi bölgesinin kuzeyinde Muradiye OSB. Bu güzergahın devamında Çinli BYD’nin dev fabrikası kurulacak. Ve Uzunburun bölgesinde Muradiye OSB tarafından inşa edilen yeni fabrika alanları. Üstelik zamanlama açısından tam nokta atışı. BYD’nin gelişiyle birlikte yan sanayi fabrikaları nereye kurulacak? Birçok marka şimdiden Manisa’da yer bakıyor.

Yani Manisa’nın batısı hızla sanayileşiyor.

Manisa’da bir iki yıl içinde hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.  

Şimdi birkaç paragraf önce vurgu yaptığım konuya dönelim.

Ne demiştik; Manisa sanayisi başka yere giderken şehir bu işin gerisinde kaldı. Sanayi büyüdükçe şehrin problemleri de büyüyor.

Evet… Bu işin belki de en önemli yan etkisi bu.

Dünya devi Manisa’ya fabrika kurma kararı alırken, birçok Marka OSB’lerde yer için sıra beklerken biz daha hala imar planını onaylatamadık, devreye sokamadık.

Dava üstüne dava…

Şehrin geleceği mahkeme salonlarında sürünüyor.

İmar planı bir an evvel devreye girmezse maalesef konut ihtiyacı artacak. Kiralar daha da yükselecek. Ve bunun sorumlusu büyüyen sanayi değil, büyümemek için direnen şehirdir.

Ve gerçekten bu büyüme vahim sonuçlar da doğuracak.

Manisa için bu bir kader olmamalı. Sırf kiralar yükselecek, konutların fiyatı artacak diye yeni markaların Manisa’ya gelmesini istememek yerine, “şehir sanayiye nasıl uyum sağlar” sorusuna cevap bulmak ve eksisiyle artısıyla şu imar planını bir an evvel hayata geçirmek herkesin faydasına olacaktır.  

Yeterli konut olduğunda fiyatlar artmayacak Arz-talep dengesi doğru kurulduğu sürece konut sıkıntısı olmayacaktır.   

Ama bu imar planına bağlı.

Manisa’nın batısı uzaya giderken şehrin geri kalanı geçim sıkıntısıyla baş başa bırakılırsa sorumlusu gelişen sanayi değil, gelişmeyen şehirdir. Bu zenginliği nüfusun geneline yaymak şehri yönetenlerin görevi hatta boynunun borcudur.