Öyle bir hale geldik ki vallahi ne desem, nereden başlasam bilemiyorum. Deveye boynun eğri demişler. Devenin cevabını biliyorsunuz.

Enflasyonda geldiğimiz nokta deveninkinden farklı değil. Serbest piyasa dedikleri şey bu değil. Bu tam bir başı boş piyasaya dönüşmüş.

Daha dün yaşadığım ve her birimizin her gün defalarca yaşadığı bir moral bozucu diyaloğu anlatayım.

Kendimi bildim bileli halka tatlıyı çok severim. Eskiden en ucuz, en alınabilir tatlı çeşitlerinden biriydi. Çocukken özellikle seyyar satılan bu tatlıyı alır, afiyetle yerdik. Hatta çabuk bitmesin diye azar azar ısırırdım. Çocukluk işte…

Belki de ayak üstü tüketilmesi en kolay tatlıdır. Küçük bir kağıt parçasıyla alt kısmından tutulup müşteriye sunardı satıcı. Hemen oracıkta, hatta yürürken yenen çok güzel ve de benim için nostalji yanı olan bir tatlıdır halka tatlı.

Yazıma başlamadan önce halka tatlıyla ilgili küçük de bir araştırma yaptım.

İnternette hepimizin de kolayca ulaşabileceği bilgileri size aktarayım.

Yaygın bilgiye göre İstanbul’a gelen ve yerleşen İspanyol Yahudileri'nin “churros” tatlısı Galata Kulesi bölgesinde satılıyormuş. Zamanla yerelleşerek yeni ad ve şekil alıp halka tatlısı adını almış. Osmanlı’dan günümüze kadar da bu isimle gelmiş. Aslında benim duyduğum bir başka ismi daha var ama söylemeyeyim. Bilenler vardır mutlaka.
2020 yılında Türk patent kurumu tarafından Adana halka tatlısına marka tescil belgesi bile verilmiş. Türkiye’nin dört bir yanında tüketilen bir tatlı.

Ama artık o da enflasyonun, başıboşluğun, denetimsizliğin kurbanı olmaya çok yakın. Öyle eskisi gibi halka tatlıyı almak kolay değil. Hızla zengin tatlısı olma yolunda ilerliyor. Yok yok, muhteviyatı aynı aslında.  İçine farklı bir şey de konmuyor. Yağ, şeker, un… Ama fiyatına bakarsanız sanki içine ceviz, fıstık eklenmiş sanırsınız.

Mesele halka tatlı değil. Çıkış noktamız o olsun. Başka bir tehlikeye dikkat çekeceğim.

Bu yüzden yaşadığım diyalog ne halde olduğumuzu göstermesi açısından önemli ve manidar.

Dün tıpkı geçen haftalarda olduğu gibi halka tatlı aldığım yere gittim. 4 adet aldım. Kasaya 100 TL uzattım. Geriye 20 TL verdi genç kasiyer kardeşimiz. Yine zam mı geldi diye sordum. Evet cevabını alınca yetkiliyi sordum. İş yeri sahibini gösterdi. Üşenmedim yanına gittim.  

Gülerek, espriyle karışık “yine fiyatı artmış, zam yapmışsınız” dedim hafiften yakınarak. Sağolsun o da gülümseyerek, “Bu ürün bize de zamlı geliyor” cevabını verdi. “Ne kadar alıyorsunuz” diye sorunca “12.5. TL’ye biz alıyoruz” yanıtını aldım. O halde yüzde 60 karla satıyorsunuz bu çok değil mi” diye sorunca tatmin edici bir cevap alamadım tabi.

Yürürken başladım hesap yapmaya… Yaptıkça benden film koptu. Yahu bu halka tatlı taaaa İzmir’den buraya 12.5. TL’ye getiriliyorsa, o halde bunun maliyeti nedir? Bu tatlıyı yapan üretim yeri nakliyeyi de ekleyerek 12.5. TL’ye İzmir’den Manisa’ya getiriyorsa, maliyeti olsa olsa 6-7 liradır. Hadi olsun 10 TL. Her tatlı başına 2.5 TL kar etmiş sayalım üreten firmayı.   

Satışını yapan iş yeri 20 TL gibi bir fiyat belirliyor. Yüzde 60 kar nedir Allah aşkına… Her bir tatlı başına 7.5 TL kar biraz abartılı değil mi?

Yanlış anlaşılmasın…. Burada bir halka tatlının 20 TL olması değil mesele. 20 TL para değil birçoğuna göre ama edilen kar oranı bu kontrolsüzlüğü ve piyasadaki başıboşluğu gösteriyor bu fiyat. Dikkat ederseniz isim vermeden bunları yazıyorum. İstesem o an yetkili kurumu arar şikayette bulunurdum. Ama niyetim o değil. İnanın mesele şahıslarla ilgili değil, sistemin geldiği noktaya isyanım.

Öyle bir hale geldik ki, bu dişli bizi öyle bir çeviriyor ki ne vicdan ne merhamet kaldı. Sadece kazanmaya, daha çok kazanmaya yemin etmiş gibiyiz.  

Hadi buna da tamam. Serbest piyasa ekonomisi ya. İsteyen istediği fiyata satar diyelim ki.

Yahu bu işi denetleyenler nerede?

Görmüyorlar mı herkesin kafasına göre fiyat belirlediğini.

Her gün, her hafta zam. Fiyatlar sürekli değişiyor.  

Hükümetin bu kafayla piyasadaki bu başı boşluğu engelleyeceği yok. Mümkün de görünmüyor. Kimse görevini layıkıyla yapmıyor.

Enflasyon nasıl duracak? Nereye gidecek?

Bu işin zirvesi nere?

Birkaç market denetlendi, şimdi bıraktılar. Baskınlar yapıldı, cezalar yazıldı ama olmuyor.

Ve en tehlikelisi…

Sorgulamıyoruz.

Çünkü fiyat bilmiyoruz. İsteyen istediği fiyatı söylüyor, “olmuştur, artmıştır” diyerek alıyoruz. Bu çok vahim!   

Herkes satın alınca, e bir de sorgulamayınca zam yapanın umurunda olur mu?

Halka tatlıdan girdik ama aslında en son halkaydı bu.

Daha neler göreceğiz, öngöremiyorum. Tıpkı fiyatlar gibi….

İnşallah abartıyorumdur ama sanırım batacağız bu gidişle.