Son aylarda iki fotoğraftan çok etkilendim. Birincisi bodrum açıklarında boğulup cesedi kıyıya vuran minik Aylan. Halen kahroluyorum. İkincisi ise dün sabah çekildi. Manisa ve Eskişehir'de paralel yapı operasyonu kapsamında gözaltına alınan kadınları

Son aylarda iki fotoğraftan çok etkilendim. Birincisi bodrum açıklarında boğulup cesedi kıyıya vuran minik Aylan. Halen kahroluyorum. İkincisi ise dün sabah çekildi. Manisa ve Eskişehir'de paralel yapı operasyonu kapsamında gözaltına alınan kadınların kelepçeli görüntüleri…
Herkes gün boyunca şunu sordu; Kelepçe niye? Çünkü kelepçe hangi hallerde takılır, belli. Ama belli ki bu kural uygulanmamıştı. Kaçma ihtimalleri yok. Neden böyle bir uygulama? Acaba devleti zor durumda bırakmak amacıyla terör örgütü masumlaştırılmaya mı çalışıldı? İşin bu kısmı ayrı bir sorguluma konusu. Kamuoyuna yansımaları ise hiç hoş olmadı. Kelepçeli başörtülü kadınların durumu vicdani bir meseleye dönüştü.
Gün içinde Başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu harekete geçti. Başbakan hemen İçişleri Bakanlığı'na talimat verdi. Güvenlik güçlerinin vatandaşa uygunsuz yaklaşımı ve yürütülen soruşturma çerçevesinde gözaltına alınan vatandaşlara gerekli usullere uygun hareket edilmediğine ilişkin inceleme başlatıldı.
Bu aslında Manisa ile ilgili alınacak kararın ilk adımıydı. Açıklamalar peş peşe geldi. Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ da “Sabah erkenden insanları evinden almak, aynı zamanda bir bayanın ellerine kelepçe takmayı uygun görmüyorum. Suçla, suçluyla mücadele ederken insan onurunu, aynı zamanda toplumsal duyarlılığı dikkate almak mecburiyetindeyiz” diye bir açıklama yaparak duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
En önemli açıklama ise Manisa Valiliği’nden geldi. Aslında açıklama yaşananlardan dolayı ortaya konan bir üzüntünün metne dönüşmüş haliydi. Dikkatle okuyalım; “Gözaltı sürecinde öngörülmeyen, önceden talimatlandırılmayan bir kelepçe takma olgusunun gerçekleşmiş olduğunu kamuoyu ile birlikte biz de üzülerek öğrenmiş durumdayız.
Hukuki süreçte suçluluğu sabit olmayan hiç kimsenin hele de toplumda çok olumlu bir imajla algılanan başörtülü bayanların, şartları oluşmadan böyle bir işleme tabi tutulmaları her kademede üzüntüyle karşılanmıştır.
Olayın tekerrür etmemesi için gerekli talimatlar verilmiş, gerçekleşen olayda kasten ya da ihmalen katkısı olan görevliler hakkında gerekli incelemeler başlatılmış olup hukuki süreçler işletilmektedir.
Devletimizin bir kurumu olarak emniyet teşkilatımızın da milletimizin değer yargıları ve bakış açısı dışında bir tutum içinde bulunmamasının asıl olduğunu, her şeye rağmen gerçekleşen olay hakkında üzüntülerimizi kamuoyunun bilgisine sunarız.”
Çeşitli kesimlerden çeşitli tepkiler geldi. Ve gece saat 22.00 sıralarında Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren’in görevden uzaklaştırıldığı haberi İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından kamuoyuna duyuruldu. Aslında Tayfur Erdal Ceren son derece başarılı çalışmalara imza attı. Böyle talihsiz bir süreçle açığa alınması manidar. Belki de emniyet içindeki FETÖ'cü polisler Ceren'i ve devleti zor durumda bırakmak için kelepçeli fotoğrafları kamuoyuna servis etti. 
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Manisa'da yapılan bir operasyonda, zanlıların kelepçeli olarak gözaltına alınmasıyla ilgili yürütülecek soruşturmanın selameti açısından, Manisa İl Emniyet Müdürü Tayfur Erdal Ceren'in 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na istinaden geçici olarak açığa alındığı ve görevinden uzaklaştırıldığı bildirildi.
Kelepçeler hiç gereği yokken neden takıldı, bulunmalı. Umarım bir daha böyle talihsiz bir olay yaşanmaz. Umarım kişisel hatalar yüzünden devlet haklıyken zor durumda kalmaz, vicdanlar yara almaz.