Şehrin 30 küsur yıl sonra yeni imar planı gelmiş masaya. İş el kaldırmaya kalmış. Tam ufak tefek pürüzlerin dışında onay çıkacakken, ansızın başlayan bir siyasi tartışma neredeyse imar planını güme götürüyordu
İmar planı için zaten herkesin çok iyi, süper demesini beklemiyordum. Çünkü hiçbir imar planı herkesin yüzde yüz memnun etmez. Ama bu şehirde bütün problemlerin temelinde imar problemi var ve mutlak onaylanması gerekiyordu. 
Bu işin nihayete ermesi için herkes üstüne düşeni yapmak mecburiyetinde. Aslında böyle bir havada başladığı için meclis. Karşılıklı ılımlı mesajlar vardı. 
Mesela CHP grubu bir maddenin dışında imar planına onay vereceğini açık ve net söylemişti. 
İyi Parti grubu da benzer bir tavır içindeydi. 
Ama eleştirilerde art arda sıralanıyordu.
Sonra CHP'den birkaç isim görüşlerini dile getirdi.
Özellikle Yenal Yıldırım, imar planının şehrin merkezini yeterince kapsamadığını ve yetersiz olduğunu çok da sert olmayan bir dille ifade etti. 
Bu arada Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik söz aldı ve aslında olması gereken bir dil kullanarak emeği geçenlere teşekkür eden genel bir konuşma yaptı. 
Ardından Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi tam söz alacakken, Başkan Yardımcısı Dilşat Ulaş söz istedi, muhalefete yönelik eleştirilerin de yer aldığı bir konuşma yaptı. 
O ana kadar karşılıklı eleştiri ve savunma halinde geçen meclis toplantısı farklı bir havaya bürünmeye başladı. 
Yunusemre Belediye Başkanı Mehmet Çerçi, mikrofonu aldıktan sonra gayet olumlu bir şekilde emeği geçenlere teşekkür etti. 
Daha sonra özellikle Yunusemre Belediyesi'nin en iddialı olduğu proje olan Millet Çarşısı ile ilgili fikirlerini ifade etti ve muhalefetin Millet Çarşısı'nın yanı sıra Yunusemre ilçesindeki bazı kentsel dönüşüm projeleri ile ilgili sergilediği tavrı eleştirdi. 
O sırada CHP sıralarından tepki yükselince karşılıklı atışmalar kısa sürede büyüdü. 
Saruhanlı Belediye Başkanı Zeki Bilgin, sakın ve güler yüzü ile bilinir. Bi an kontrolü kaybetti, yanındakiler zor tuttu. Ve Zeki Bilgin’i sakinleştirmeye gidenlerden biri Dilşat Ulaş oldu.  
Neyseki dün gece bir kişi çok sakindi. 
Toplantıyı yöneten Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün, neden başkanlık koltuğunda oturduğunu ispatlar nitelikte bir tavır sergiledi. Aslında Cengiz Ergün gerginliğin olacağını hissetti ve sürekli ılımlı havanın kaybolmaması için çaba sarf etti. Ama bir noktadan sonra iş kontrolden çıktı. 
Ergün, o anlarda tarafsız kalarak, sakinleştirici bir tonla başkanları yatıştıran isim oldu. 
Eğer Cengiz Ergün de aynı tonda tartışmanın bir tarafı olsaydı iş farklı bir noktaya gidebilirdi. Ergün o anları çok iyi yönetti. 
Her şeye rağmen herkes imar planının bir an evvel onaylaması gerektiğinin farkındaydı. Bu sağduyu meclise hakimdi. 
Halk imar bekliyor, malum…
Bazı maddelere itiraz olmasına rağmen, bazı meclis üyeleri şerh koymasına rağmen, plan onaylandı. 
Dün geceden aklımda kalan en önemli iki detay şuydu. 
Birincisi Ak Partili Gölmarmara Belediye Başkanı Kamil Öz'ün CHP'nin itiraz ettiği bir madde ile ilgili çekimser kalması ve bu tavrın CHP'liler tarafından alkışlaması idi. Bu alışık olmadığımız bir sahneydi. 
İkincisi Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün'ün geçen 7 yılda defalarca karşı karşıya geldiği Mehmet Çerçi ve Çerçi'nin yapmış olduğu bir projeyi savunmasıydı. 
Her iki tavır da değerli. 
Siyasette böyle sahneleri görmek kimseyi mutsuz etmez. Çünkü demokrasinin kimseye bir zararı olmaz. Her meclis üyesi hür iradesiyle hareket edebilmeli yerine göre. Her belediye başkanı doğru bildiğini, doğru gördüğünü savunmalı. 
Keşke tekrarlarını görebilsek. 
Meclisteki bu sert tartışma dışında imar planının onaylanması ve askıya çıkması neresinden bakarsanız bakın olumlu bir gelişmedir, talihi bir gelişmedir. Nihayetinde 30 küsur yıl sonra gerçekleşmiş bir iştir. 
Emeği geçenlere bir de ben teşekkür edeyim. 
İnşallah imar planı nedeniyle insanlar mağdur olmaz, kamunun faydasına bir plan olarak yürürlüğe girer ve uygulanır. 
Ve inşallah bu plan Manisa'nın geleceğine olumlu yansır...

KASİSLERLE İLGİLİ YAZIM ÇOK BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ. NEDEN ACABA?  
Geçen hafta Manisa’da olur olmaz bir çok noktaya yerleştirilen hız kesici kasislerle ilgili yazı bir kaleme almıştım. Daha doğrusu o kadar abartıldı ki bu uygulama, yazıyı yazmak elzem haline geldi. 
Yazımızın ana teması şuydu: Manisa’daki hız kesici kasisler okul geçidi veya benzeri kaza olasılığı yüksek yerlere konmalı. Doğru yerde kullanılıyorsa faydalıdır. Hayat kurtarır. Ama bunu abartırsanız, kasisi yerleştirip caddeyi, sokağı Allah’a emanet ederseniz, olmaz. Trafiği düzenlemenin, kazaları engellemenin yolu kasis çakmak  değil. Bir sürü metot var. 
Bu kasisler araçların lastiklerine, alt takımına büyük zarar veriyor. Millli milli servete de yazık. 
Ve abartıldığını da çok güzel anlatan bir fotoğraf karesi paylaşmıştım yazıda. 20-30 metrelik mesafede 6 tane hız kesici şerit neyin nesi diye sormuştum. 
Meğer ne çok insan bu kasislerden şikayetçiymiş. Yazı 40 bin kişiyi aşkın okura ulaştı. Onlarca yorum, paylaşım geldi. Ayrıca bizzat bana gelen mesajlar, telefonların haddi var hesabı yok. 
Burada yetkililerin, ilgililerin yapması gereken bu eleştirilerin doğruluk payını araştırmaktır.
Belki de ben haksızımdır.
Ama ya haklıysam!