Belediyelerin enerji projeleri için farklı bir çözüm.
Çok uzun zamandan beri Jeotermal kaynakların, tarımla birlikte ele alınması gerektiğini söylüyor, alternatif zamanda, üretimin mümkün olduğunu meslektaşlarımla beraber söylüyordum.
Özellikle erken dönemde tünel altı yaş üzüm üretimi için iyi bir yöntem olduğunu biliyorum.
1989 yılında 6 dekar bağda bunu denemiş olumlu sonuç almıştım.
Haziran ayı ortasında ağustos ayı tadında yaş üzüm üretmiştim.
Yeni Hal Yasasından ve ekonomik nedenlerden dolayı büyütememiştim.
Bir ARGE’ydi, ileride geniş alanda kullanmak üzere rafa kaldırmıştım.
Yeni koşullar, tarımda alternatif ürün ve üretim tekniklerini zorunlu kılıyor.
Alternatif zamanda "sera ve dikey tarım" üretim için jeotermal kaynaklardan faydalanmak zorundayız.
“JES”lerden de vazgeçmek jeotermal kaynakları tarımla birlikte düşünmek zorundayız. Peki enerjiyi nereden temin edeceğiz?
Tarımda uzun zamandır üzerine çalışılan ve ciddi mesafe alınan bir konu.
Agrivoltaik tarım, tarım arazilerinde güneş panelleriyle elektrik üretiminin yapıldığı ve aynı zamanda tarımın gerçekleştirildiği bir sistemdir.
Bu konu ile ilgili yıllar önce güneş enerji panelleri ile kaplı bağ proje önerimiz olmuştu. "Ahmet Kocakabak"
Yüksek sistem bağ tesisinin taşıyıcı dileklerini kullanarak, asmaların 1,5 metre üzerine ,1,5-2 metre genişliğinde güneş enerji panelleri yerdirilmesinden ibaret bir projeydi.
Tarım arazilerini koruma yasasından dolayı kabul göremeyeceği için pek yol alınamadı.
Bağ için Faydalarını söyle anlatabiliriz.
1-ilk bahar donlarından altta bulunan asmalar korunur.
2- Aşırı atmosferik olaylardan dolu zararından korunur.
3- olum devresinde yağışın neden olduğu çürüme ve buna benzer hastalıklar önlenir.
4- yaş üzüm hasat dönemi uzar.
5- Jeotermal enerji yerine çok daha verimli ve çevre dostu, tarımsal üretime paralel enerji üretimini tesis etmiş oluruz.