Hayatımız yolculukla geçiyor. Anne karnında başlıyor yolculuk. Sonra emekleme, sonra koşmaya başlıyor insanoğlu. Ve hayat mücadelesi içinde koşuşturmaca bir ömür boyu devam ediyor. Ve sonra son bir yolculuğa çıkılıyor.
Hatuniye Cami yine son bir yolculuğa sahne oldu bugün.
Mehmet Güzgülü'nün vefat haberi onu tanıyan herkesi derinden üzdü. Yaşamı boyunca ılımlı bir çizgide oldu. Manisa'daki belediye meclislerinin hiç şüphesiz son 20 yılında hep o var. Tam bir bilir kişiydi. Mevzuat, kanunlar adeta ezberindeydi.
En önemlisi Cengiz Ergün'ün 15 yıllık belediye başkanlığı sürecinde asla vazgeçmediği belki de tek isimdi.
Meclislerde zaman zaman ortam gerilse de Mehmet Güzgülü hep ortayı bulan isim olurdu.
Mutlaka onun da bu süreçte hataları oldu. Herkes gibi...
Ancak cenaze namazında her fikirden her kesimden insan onu son yolculuğuna uğurlamak için avludaydı. Bu da Güzgülü'nün hayattayken bıraktığı izlerin son sahnesiydi.
Belki de Mehmet Güzgülü'nün geride bıraktığı en güzel fotoğraf karesi tam da cenazenin finalinde yaşandı.
Tabutunu omuzlayan iki isimden biri CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel, diğeri ise Manisa'da 15 yıl belediye başkanlığı yapmış Cengiz Ergün olunca herkes gibi beni de derin derin düşündürdü.
Bu iki isim hayatları boyunca siyasi mücadelede karşı karşıya geldiler. Ama cenazede işler değişiyor. Hele hayata veda eden kişi sevdikleri biriyse, ortak dostlarıysa...
Omuz verdiler.
Güzgülü ortada, bir yanda Özgür Özel bir yanda Cengiz Ergün.
Buradan asıl çıkarılacak sonuç ne biliyor musunuz?
Dünya hakikaten üç günlük. Ne yaparsanız yapın varacağınız nokta, gideceğiniz yer belli. Süreniz dolduğu anda bir tek saniye dahi kalamıyorsunuz bu hayatta.
Bir mezar taşında yazıyormuş; Hayatın bu kadar kısa olduğunu bilseydim hiçbir şeyi uzatmazdım…
Bu kadar geçici, bu kadar faniyiz. Fotoğrafın anlattığı da bu ama tevekkül etmesini bilene…