Uzun süredir kulaklarımızda yankılanan bir cümle var: “Artık eski Türkiye yok.”
Bunu en çok kim söylüyor? İktidar temsilcileri, ekranlarda emirle dönen yandaş kalemler, sözde gazeteciler ve trol orduları.
Her kriz sonrası, her hukuksuzluk haberi sonrası bu sihirli cümle geliyor:
“Eski Türkiye yok.”

Peki…
“Yeni Türkiye” nasıl bir yer?
Ve bu “eski Türkiye” dedikleri neydi de ondan bu kadar nefret edilir oldu?
Aslında bu soruları bugün sormak, “nereye gidiyoruz?” sorusundan daha anlamlı hale geldi.
Henüz adı açık açık konulmasa da, Türkiye giderek demokrasi, hukuk, eğitim, toplumsal refah gibi başlıklarda uluslararası karşılaştırmalarda giderek alt liglere iniyor.
Bugün “Pakistanlaşma” henüz çok sık dillendirilen bir kavram değil.
Ama bazı göstergelere baktığınızda, sessizce benzeşen bir tablo çıkıyor karşımıza.
Üstelik bu benzerlik artık günlük hayatımızda hissediliyor.

Evet, eski Türkiye’nin sorunları vardı. Bürokratik vesayet, askeri müdahaleler, başörtüsü yasakları, 90’ların faili meçhulleri…
Ama aynı “eski Türkiye”, başka açılardan bugünkünden çok daha güçlüydü. Hatırlayalım:
* Hukukun daha öngörülebilir ve adil olduğu dönemlerdi.
* Yargıya güven bugünkü kadar yerle bir olmamıştı.
* Devletin kurumları, bir kişinin dudağından değil, prosedür ve yasalarla işlerdi.
* Basın bugüne oranla çok sesliydi.
* Eğitim daha bilimsel, daha nitelikliydi.
* Sosyal devlet hâlâ bir şey ifade ederdi.
* Seçilmişe müdahale bu denli akıldan geçmezdi.
* Devlet yönetimi bu kadar kişiselleşmemişti.
* Kamu kaynakları görece daha şeffaf ve denetlenebilirdi.
* İnsanlar çocuklarının geleceğini planlayabiliyor, “ev-araba” hayali kurabiliyordu.
* Ve toplumda umut vardı.

Bugün için aynı başlıklar üzerinden gidelim:

* Yargı siyasallaştı.
* Basın tek sesli ve müthiş bir baskıyka karşı karşıya. 
* Üniversiteler susturuldu.
* Eğitim sisteminde bilim yerini ideolojiye bıraktı.
* Toplumsal kutuplaşma derinleşti.
* Kamu harcamaları denetimsiz.
* Devletin itibarında tasarruf olmaz anlayışıyla lüks ve israf olağanlaştı.
* Seçilmişlere hukuksuz müdahale sıradanlaştı.
* Ekonomik kriz yaygınlaştı.
* 20 bine yakın doktor yurt dışına gitti.
* Beyin göçü artık istatistik değil, hayatın ta kendisi.
* Liyakat değil sadakat belirleyici.
* Cemaatler ve dini gruplar, yönetimde etkili ve korunaklı.
* Toplumun geniş kesimleri susturuluyor ya da “susturulmaya alışıyor.”

“Pakistanlaşma” deyimi kulağa ağır gelebilir.
Ama yapısal benzerlikleri inkâr etmek gerçeklerden kaçmak olur;

* Seçilmiş siyasetçilerin sürekli soruşturma altında tutulması
* Siyasetle iç içe geçmiş cemaat yapıları
* Dini siyasete alet etme
* Basının bastırılması
* Ekonomik bağımlılık ve döviz merkezli krizler
* Eğitimde kalite yerine şekilcilik
* “Demokrasi”nin sandığa indirgenmesi
* Ve tüm bunlara alışan, susan, kanıksayan bir toplum

Pakistan’da sistem çöktü. Kurumlar çöktü.
Demokrasi sadece seçim günü hatırlanan bir ritüele dönüştü.
Peki Türkiye aynı patikada mı?

Aşağıdaki tablo, Türkiye’nin 2002 civarındaki konumu, 2025’teki durumu ve Pakistan’ın 2023 seviyesini kıyaslamalı olarak sunuyor. Puanlama 1 (en kötü) ile 10 (en iyi) arasında sembolik olarak yapılmıştır;

Whatsapp Image 2025 03 26 At 15.24.12-1

Bugünkü iktidarın politikalarını savunan, onaylayan, sürmesini isteyen yurttaşlarımıza açık sorumuz şu;

* Bu mu hayal ettiğiniz Türkiye?
* Hukukun olmadığı,
* Gazetecilerin tutuklandığı,
* Sanatçıların susturulduğu,
* Gençlerin kaçmak istediği,
* Kadınların korkarak yürüdüğü,
* Eğitimin gerilediği,
* Cemaatlerin devleti yönettiği,
* Sadece saraya yakın olanların yaşadığı bir ülke mi bu?

Çocuklarınız, torunlarınız için böyle bir hayat mı layık görüyorsunuz?
Eğer yanıtınız “hayır” ise neden susuyorsunuz?
Neden eleştiriye düşman kesiliyorsunuz?
Neden her farklı ses “vatan haini” ya da “dinsiz” ilan ediliyor?

Bu yazı bir “kıyamet senaryosu” değil.
Bu bir teşhis ve belki de bir uyarı.
Henüz Pakistan değiliz.
Ama bu gidişat, Pakistan’a benzer bir rejim doğurabilir.
Ve ne yazık ki “eski Türkiye yok artık” diyenler, “yenisinin” ne olduğunu açıklayamıyor.
Ama biz görüyoruz.
Ve o yüzden tekrar soruyoruz:
Yeni Türkiye neye benziyor? Ve gerçekten oraya mı gitmek istiyoruz?

“Bir toplum, gittiği yönü bilmezse vardığı yerden memnun kalamaz.”

Not: “Bizim savunma sanayimiz falan” demeyin.
Pakistan nükleer silaha sahip 9 ülkeden biri.
Ama sizce bu, onu yaşanılası bir ülke yapıyor mu?

KAYNAKÇA:

1. World Justice Project – Rule of Law Index
https://worldjusticeproject.org/
2. Freedom House – Freedom in the World 2024
https://freedomhouse.org/
3. Reporters Without Borders – World Press Freedom Index
https://rsf.org/en/index
4. Transparency International – Corruption Perceptions Index
https://transparency.org/en/cpi
5. UNDP – Human Development Index (HDI)
https://hdr.undp.org
6. OECD – PISA Education Rankings
https://www.oecd.org/pisa/
7. V-Dem Institute – Democracy Reports
https://v-dem.net/
8. WEF – Global Gender Gap Report
https://www.weforum.org/reports/global-gender-gap-report-2023