Türkiye'nin yakın tarihini anlamak, geleceğe dair sağlıklı değerlendirmeler yapabilmek adına son derece başarılı bir iş. soL TV'nin hazırladığı "Medusa'nın Salı: Bir AKP Belgeseli" adlı altı bölümlük seri, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin iktidar serüvenini detaylı bir şekilde ele alarak, izleyicilere kapsamlı bir perspektif sunuyor.
Yakın tarihimiz büyük anlatı boşlukları ve algı karmaşasıyla dolu. Genel okumalarımız kamplaşmış iç siyaset, dönemin algı yönlendirmeleriyle sınırlı kalabiliyor. İşte tam da bu noktada karşıma bir dostum sayesinde “Medusa’nın Salı” çıktı. soL TV’nin hazırladığı bu belgesel serisi yakın tarihimizi kamplardan uzak, iç siyasi kısır döngünün ötesinde dış siyaset ve sermayeyi de dahil ederek net bir gözlemle aktarıyor. Belgesel içerik olarak cesur hem de isim tercihiyle oldukça çarpıcı.
Neden Medusa'nın Salı?
Cevabı, bizi 200 yıl öncesinin Fransası’na götürüyor. 1816 yılında Fransa'nın Méduse adlı fırkateyni, Batı Afrika kıyılarına yaklaşırken karaya oturur. Kaptan, liyakatsiz bir atamadır. Gemiye kaptan olarak getirilmesinin tek gerekçesi, saraya yakınlığıdır. Gemi batarken 400 yolcunun sadece 250’si kurtulabilecek filikalara alınır. Alınanlar elbette soylular, zenginler ve "önemli" kişiler. Geriye kalan 147 kişi ise gemi enkazından derme çatma bir sal yapar.
Ama trajedi burada bitmez.
Filikalar bu salı halatla çeker, bir süre… Fakat ilk fırtına çıktığında filikadakiler, risk almamak adına salı bağlayan ipleri keserler. Saldaki insanlar okyanusun ortasında açlığa, susuzluğa, güneşe, umutsuzluğa terk edilir ve korkunç bir yaşam mücadelesi verirler. İçlerinden sadece 15 kişi kurtulur. Géricault’un “Le Radeau de la Méduse” (Medusa’nın Salı) tablosu, işte bu anın çarpıcı bir kaydıdır. Saray, soylular ve zenginlerin kendi güvenliği için halkı nasıl gözden çıkardığını gösteren bir görsel belgedir.
Belgesel, bu tarihi anlatıyı Türkiye’nin yakın tarihiyle yan yana koyuyor. Türkiye’nin 2002’den bu yana yaşadığı siyasi, ekonomik, kültürel dönüşümleri, bunların sistematik etkilerini, çarpıcı örnekler, belgeler ve tanıklıklarla aktarıyor. Altı bölümden oluşuyor ve henüz ilk dört bölüm yayında.
“Medusa’nın Salı” AK Parti'nin kuruluşundan itibaren Türkiye'de yaşanan siyasi, ekonomik ve toplumsal olayları kronolojik bir sırayla inceliyor. Her bölüm, belirli bir zaman dilimine odaklanarak o dönemin önemli gelişmelerini ve bu gelişmelerin arka planını detaylandırıyor.
İlk dört bölümden kısaca bahsedecek olursam;
1. Bölüm: AKP'nin kuruluş süreci ve iktidara gelişine kadar olan dönemi ele alıyor. Bu bölümde, 2001 ekonomik krizi sonrası Türkiye'nin içinde bulunduğu durum ve AKP'nin bu ortamda nasıl yükseldiği anlatılıyor.
2. Bölüm: İktidarın ilk yıllarında gerçekleştirilen özelleştirmelerin, cemaatlerle ilişkiler ve devlet kurumlarındaki değişiklikler inceleniyor. Özellikle TÜPRAŞ'ın özelleştirilmesi ve Fethullah Gülen cemaatiyle kurulan ilişkiler üzerinde duruluyor.
3. Bölüm: 2005 yılından itibaren Türkiye'deki siyasi ve toplumsal olaylar, özellikle Ergenekon ve Balyoz davaları gibi konulara odaklanıyor. Bu süreçte, ordu ve hükümet arasındaki ilişkiler ve yaşanan kırılmalar detaylı bir şekilde analiz ediliyor.
4. Bölüm: 2006 yılından başlayarak, Hrant Dink suikastı ve sonrasındaki gelişmeler ele alınıyor. Fethullahçı yapılanmanın yükselişi, ulusalcı ve liberal kesimler arasındaki gerilimler ile medyanın rolü bu bölümde inceleniyor.
Ben çok beğendim. İçeriği olduğu kadar ismini de beğendim.
Türkiye'nin yakın tarihine dair kapsamlı bir perspektif sunanarak izleyiciye olayların perde arkasını anlama fırsatı veriyor. AK Parti'nin iktidar sürecinde yaşanan önemli dönüm noktalarını, bu süreçteki aktörlerin rollerini ve alınan kararların ülke üzerindeki etkilerini detaylı bir şekilde ortaya koyuyor.
Türkiye'nin son yirmi yılını daha iyi anlamak ve geleceğe dair sağlıklı değerlendirmeler yapabilmek adına, "Medusa'nın Salı" belgesel serisini izlemenizi öneririm. Ülkemizin yakın geçmişine dair daha bilinçli bir bakış açısı kazanabilirsiniz.
Biz hâlâ salın üzerindeyken, filikadakilerin kurtulduğu bir ülkeyi "kurtulmuş ülke" sayabilir miyiz?
Algıdan öte bir gözle bakmak için izleyin.
Belgeselin tüm bölümlerine soL TV'nin YouTube kanalından ulaşabilirsiniz, ilk bölümün linkini bırakıyorum ; https://youtu.be/tSPvdXIUQ1Y?si=uCcPqVmYRiq9PCaL